Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Petrol Kaçakçılığı HÜKÜM : Beraat Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 19/11/2011 tarihli kolluk tutanağına göre kolluk görevlilerinin olay mahalline intikallerinde kıyıya yanaşmış bir teknede su motoru ve hortum bağlamaya çalışan iki kişiden söz edildiği dikkate alındığında, anılan tutanağı düzenleyen polis memurlarının duruşmaya tanık sıfatıyla celbiyle sanık ...'...

    HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/789 - 2022/1743 T.C. BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/789 KARAR NO : 2022/1743 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I USU : Tazminat KARAR TARİHİ : 01/12/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2022 Bursa 3....

      üçü'nün kıdemine eklenerek intibakının yapılacağı veya hizmet aylığı ile emeklilik keseneğine esas aylığının yükseltileceği hükümlerine yer verilmiştir....

        D A N I Ş T A Y ONİKİNCİ DAİRE Esas No : 2018/5709 Karar No : 2021/5662 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … VEKİLİ : Av. …. KARŞI TARAF (DAVALI) : …. Bakanlığı VEKİLİ : Av. … İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: … Liman Başkanlığında gemi sürvey uzmanı olarak görev yapan davacı tarafından, aylığının hesaplanmasında (3600) olarak uygulanan ek gösterge rakamının, kazanılmış hak aylığı yönünden (2200), emekli keseneği yönünden ise (3000) ek gösterge rakamına düşürülmesi üzerine, ek göstergenin düzeltilmesi talebiyle yapılan başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük haklarının tazminine karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......

          -KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere, 1-Hükmün davalılarca duruşma istemli temyiz edildiği, davacının ise hükmün temyizinden sonra 24.06.2017 tarihinde öldüğü anlaşılmakla öncelikle davacının yasal mirasçıları tarafından davacı vekiline verilmiş vekaletnameler var ise evrak arasına alınması, aksi halde davacının yasal mirasçılarının ve tebligat adreslerinin belirlenmesi, 2-Davalıların temyiz talebi duruşma istemli olmakla 2018 yılı itibariyle posta giderlerinde oluşacak muhtemel artış ve taraf sayısı da gözetilerek eksik duruşma tebligat gideri veya pullarının tamamlanması ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, bilirkişi raporlarının hükme esas alındığı belirtilmek suretiyle; birbiri ile çelişen bu iki rapora dayanarak, hangi raporun hükme esas alındığı belirtilmeden aylık kira hak ve nesafet uygulamasına göre brüt 290.000,00 TL olarak tespit edilmiştir.Yeterli gerekçesi ve dayanağı bulunmayan, belirlenen kira parası itibariyle birbiri ile çelişen raporlar esas alınarak, hangi raporun hükme dayanak teşkil ettiği gerekçeli kararda açıklanmadan, eksik inceleme ile kira parasının tespiti doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

              İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.08.2001 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Davacı alacaklı bu sözleşmeye dayanarak ... İcra Müdürlüğü’nün 2009 / 2630 sayılı dosyası ile 14.4.2009 tarihinde Haziran 2008 – Mart 2009 arası aylar kira parasının tahsili konusunda tahliye istemli icra takibi yapmıştır. Borçlular vekili, ödeme emrinde belirtilen kira bedellerine itiraz ettiklerini, aylık kira bedelinin 400,00 TL olduğunu, davacı tarafından açılan kira tespit davasının reddine karar verildiğini,anılan davada davacıların aylık kira bedelinin 400,00 TL olduğunu kabul ettiklerini, ödenmemiş kira borçları bulunmadığını, daha önce aynı icra müdürlüğünde 2009/2270 sayılı icra dosyası ile takipte bulunulduğunu belirterek itiraz etmiştir....

                Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2000 öncesi aylığın tahsis talep yılı ocak ayına güncellenmesi esnasında, Kurumun da aylık hesabında uyguladığı katsayı esas alınarak hesaplama yapılmış ise de, anılan katsayı içinde 1999 yılı Aralık ayı TÜFE ve Gelişme hızı oranı dahil iken, 2000 öncesi aylıkta ayrıca %5,9 oranında artış yaparak, bu hali ile 1999 yılı aralık ayı tüfe oranının mükerrer uygulanması sonucu aylık miktarının belirlendiği görülmekte olup, anılan rapor yukarıda belirtilen aylık tutarının tepsine yönelik öngörülen ilkelere uygun olmadığından hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Hal böyle olunca, Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda alanında uzman bilirkişi yada bilirkişi heyetinden aylık hesabı yönünden denetime elverişli rapor alınıp irdelenerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yasal mevzuata aykırı şekilde düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                  Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 01.01.2003 ve sonrası Ek 38. maddenin uygulanmasını bertaraf eden anılan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin, tüfe ve gelişme hızına göre aylık miktarının belirlendiği görülmekte olup, anılan rapor yukarıda belirtilen aylık tutarının tepsine yönelik öngörülen ilkelere uygun olmadığından hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Hal böyle olunca, öncelikle Kurumdan davacının aylık miktarının ne şekilde belirlendiği sorularak, hesaplamada esas alınan donelerin yasal gerekçeleri de gösterilmek sureti ile ayrıntılı aylık hesap tablosu celp edilerek, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular birlikte gözetilerek, usulünce yeniden alınacak bilirkişi raporuyla, dava konusu istem yeniden değerlendirilerek, yapılacak yargılama sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                    Olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmesi halinde "olayın iş kazası olmadığının tespitine" ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadıkça tazminat davasına bakan mahkemece bu husus nazara alınamayacağından ve yine İş kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik oranının tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadıkça Sosyal Güvenlik Kurumunca davacıya mahkemece belirlenecek "sürekli iş göremezlik oranı" esas alınarak gelir bağlanmayacağından bu gelirin peşin sermaye değeri maddi zarardan düşülmeden Kurumca karşılanmayan maddi zarar miktarını belirleme imkanı bulunmadığından maddi tazminat istemli Sosyal Güvenlik Kurumunun taraf olmadığı bir davada "olayın iş kazası olmadığının" tespitine karar verilemeyeceği ve sürekli iş göremezlik oranının tespitinin yapılamayacağı, yapılması halinde maddi tazminat istemli davanın sonuçlandırılmasının fiilen mümkün olmadığı ortadadır.HGK.’nun 07.02.2007 tarihli, 2007/21-69 Esas, 2007/55 Karar sayılı kararı da bu yöndedir....

                      UYAP Entegrasyonu