ESER SÖZLEŞMESİKABULE İCBAR EDİLEMEYECEK DERECEDE AYIPLI İMALAT 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 359 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 360 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 362 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Davacı, 11.07.2007 tarihli ihale kapsamındaki sondaj kuyusu yapım işinden dolayı H… … ilçesi K… …, D… … ve Y… … köyündeki taahhüdünü tamamladığını, ancak bedelin ödenmediğini ileri sürerek 19.530,00 TL'nin tahsilini istemiş, mahkemece yapılan imalatta eksik ve kusurlu işlerin yapılan ödemeden fazla olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıya ait tekne ile tur gezisine çıkıldığını, gezinin ilk günü davalı tarafından güverte kısmında açık bırakılmış olan acil yangın çıkışından düşerek bacağında yaralanma meydana geldiğini, mevcut yaralanma nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını, olay nedeniyle yapılan ceza yargılaması sonucu davalının kusurlu bulunarak cezalandırılmasına karar verildiğini ileri sürerek, 3.000,00 TL manevi tazminat ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla maddi tazminat talebini 7.225,40 TL’na yükseltmiştir....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir....
Mahkemece, maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek BK’nun 49. maddesi (TBK'nun 58. maddesi) ve gerekse MK’nun 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği ön görülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de, kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin reddi yerine; kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı H.. C..'...
Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder. Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet, sağlayıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi için, yasanın amacı içinde mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının davalıların kusurlu hizmet sunması nedeniyle uğradığı zarardan dolayı tazminat isteğinde bulunduğu ve böylece taraflar arasında 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir hukuki ilişkinin kurulduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal teslimi nedeniyle tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, müteahhit olan davalının dava dışı arsa sahibi ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşa ettiği binadan müteahhit payına düşecek olan birer adet daireyi, satın alarak kullanmaya başladıklarını, ancak binanın projesine aykırı olarak inşa edilmesi nedeniyle belediyenin ruhsat cezası istediğini, halen şantiye suyu kullandıklarını, zarara uğradıklarını ileri sürerek her bir davacı için 10.000 YTL tazminat ödetilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
KARŞI OY (X): Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir. Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır....
KARŞI OY (X): Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir. Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır....
KARŞI OY (X) : Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir. Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır....
Gerçek zarardan maksat, zarara uğrayanın halen mevcut mal varlığı ile uygulanan koruma tedbiri olmasaydı bu mal varlığının olacağı hal arasındaki farktan ibarettir. Eğer zarara uğrayan, zarar miktarını belirleyebilecek herhangi bir bilgi ve belge sunamamışsa, maddi zarar, tutuklu kalınan dönemde geçerli net asgari ücret üzerinden hesaplanmalı, asgari ücret üzerinden hesaplanmasında da hafta sonu, dini ve milli bayram tatilleri nedeniyle indirim yapılmamalıdır. Davacının, fiilen çalışmayacak bir konumda olmuş olması halinde de, maddi bir kaybının olduğu kabul edilerek tazminat miktarı, geçerli net asgari ücret üzerinden belirlenmelidir.” kriterlerine yer verilmiştir. Davamızda ise davacı emekli albaydır. Emekli olması nedeniyle kendisine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından emekli aylığı bağlanmıştır. Dairemizin koyduğu kriterlere göre davacının uğradığı maddi kayıpları belgelendirmesi gerekmektedir....