İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; "kural olarak 6502 sayılı kanunun 11 inci maddesine göre tanınan seçimlik hakların terditli olarak ileri sürülmesi mümkün olmamakla birlikte misli ile değişim mümkün olmaz ise ayıp oranında indirim hakkının kanunun açık düzenlenmesinden kaynaklı olarak ileri sürülebileceği, zira madde ile açıkca ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
(3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Bozma ilamı üzerine verilen karar temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemenin 28.12.2006 tarihli kararı, davalı vekilinin diğer itirazları reddedilerek salt dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelden düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gereği yönünden bozulmuş olup, mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı gereğince bilirkişi kurulunun yapması gereken iş İmar Yasası’nın 18.maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranı saptamak ve bozmadan önce belirlenen değerden bu oranda indirim yaparak sonuca ulaşmaktan ibaret olduğu halde, taşınmazın arsa niteliğinin bozma konusu olmadığı da düşünülmeden kısmen arsa, kısmen arazi olarak değerlendirilmesi ve bu değerlerin ortalamasının alınması doğru değil ise de, bozma ilamı uyarınca yapılacak hesap sonucunda da kıymet takdir komisyonu tarafından belirlenen bedelden daha azına ulaşıldığından, mahkemece...
Kamulaştırılan taşınmaz mal ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine; resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek binaya değer biçilmesinde yöntem itibari ile bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacı idare vekilinin tüm, davalının ise aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava konusu taşınmaz da, emsal taşınmaz gibi imar parselidir. Bu nedenle emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen 261,00 TL. metrekare bedelden, % 40 imar düzenleme ortaklık payının indirilmemesi gerektiği gözetilmeden, bu yönde indirim yapılarak az bedel tesbiti, Doğru görülmemiştir. Davalının temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve davacıdan peşin alınan temyiz ile tarafların temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İstikrar kazanmış Yargıtay uygulamasında; ayıplı mal satışlarında ayıbın önemi, mahiyeti de gözetilerek hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda sözleşmeden dönme veya ayıpsız misliyle değişim yerine mahkemenin ayıp oranında indirim bedeline veya ücretsiz onarıma resen hükmedebileceği kabul edilmektedir. Ayıp oranında indirim bedelinin ise nispi metoda uygun olarak bilirkişilere hesaplattırılması gerekir....
Buna göre imâl edilen eser, iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği şekilde ayıplı ise sözleşmeden dönerek eseri reddedebilir, ayıp eserin reddini gerektirmeyecek derecede ise bedelden indirim ya da onarımını isteme hakkına sahiptir. Davacı yüklenici eldeki davada ödemiş olduğu iş bedelinin iadesini istemekle sözleşmeden dönme hakkını kullanmıştır. Ancak iş sahibinin Borçlar Kanunu'nun 360. maddesinde sayılan seçimlik haklarından hangisini kullanabileceği alınacak bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre saptanması gerekir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Netilendirme Uyuşmazlık; konut satış sözlemesinin feshi nedeniyle, davalılara yapılan ödemelerin bağlı kredi kapsamında davalılardan tahsili istemidir. 2. İlgili Hukuk 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 30 uncu maddesi; "..(3) Tüketicinin mal veya hizmet tedarikine ilişkin sözleşmeden cayması ve buna ilişkin bildirimin cayma süresi içinde ayrıca kredi verene de yöneltilmesi hâlinde, bağlı kredi sözleşmesi de herhangi bir tazminat veya cezai şart ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erer. (4)Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilen sorumludur. Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir....
Otomotiv A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4822 sayılı Kanunla Değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde, bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi, bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."...
Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir. (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir. " Hükmüne yer verilmiştir. Davacı dava konusu yatak odası takımı ve bazayı 03.09.2018 tarihli fatura ile 7.000TL karşılığında satın almıştır. Satın alınan eşyaların davacıya tarihsiz belge ile teslim edilmiştir....