Kanunun 3.maddesinde mal ve hizmet ile tüketicinin, satıcının ve tüketici işleminin tanımı yapılmış olup, “Mal; Alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi kapsar. Tüketici ise, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan kanunun 3/d maddesinde; “Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır....
Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.Şöyle ki; 1-Dava konusu taşınmazın imar planında Arkeolojik ve Tarih Parkı alanında kaldığından bahisle kamulaştırıldığı gözönüne alındığında, sit alanında kalması hususu kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında bir unsur olamayacağından, taşınmazın sit alanında kalması nedeniyle %10 değer kaybı hesaplayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması, 2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmazın kadastro parseli, emsal taşınmazın imar parseli olması nedeniyle emsal karşılaştırması sonucu tespit edilden bedelden taşınmazın bulunduğu bölgede uygulanan Düzenleme Ortaklık Payı kesinti payı tespit edilip bu oranda indirim yapılması gerektiğinin dikkate alınmaması, Doğru görülmemiştir....
alakalı olmadığı, kusurunun hatalı montaj ve birleştirme uygulaması sebebiyle olduğu, ayrıca böyle bir durum olsa dahi bunu önceden işverene bildirmesi gerektiği, söz konusu imalatın mevcut hali ile kullanılmasının mümkün olmadığı, kullanılması durumunda can ve mal güvenliği açısından risk oluşturabileceği, 2 adet tabelanın yapımı ve harf kutuların tadilatlarının yapılması, eksik harflerin yeniden yapılması gerektiği, 2 adet tabela yapımı 12.500,00 TL ve harf kutu tadilatların yapılması 2.500,00 TL olmak üzere 15.000,00 TL bedel ile tabelaların onarımının yapılabileceği, 15.000,00 TL bedelden indirim yapılmasının uygun olduğu bildirilmiştir....
Ancak; Bilirkişi kurullarının ek raporlarında emsal alınıp davaya konu taşınmazla karşılaştırılan 82 parsel sayılı taşınmaz imar düzenlemesi sonucu oluşmuş bir imar parseli olmayıp, kadastro parseli niteliğinde bulunduğu halde karşılaştırma sonucu davaya konu taşınmaz için belirlenen bedelden İmar Yasasının 18. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda bir indirim yapılamayacağı dikkate alınmadan, davaya konu taşınmaz için belirlenen bedelden %35 oranında indirim yapılmak suretiyle eksik değere hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 22.1.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olmakla,buna göre:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç)İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, şu şekilde hükme yer verilmiştir:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2021 NUMARASI : 2020/137 ESAS - 2021/207 KARAR DAVA KONUSU : AYIPLI MALIN YENİSİ İLE DEĞİŞİMİ KARAR : Antalya 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davacı, kendisine satılan Mercedes E200 tipi aracın kilometre sayacıyla oynanması, helezonik yayların kesik olması ve katalizörünün bulunmaması sebepleriyle aracın gizli ayıplı olduğunu beyan ederek ıslah dilekçesiyle 35.000,00 TL satış bedelinden indirim talep etmiştir. 6502 Sayılı Yasa'nın 11. maddesi gereği tüketicinin ayıplı mal sebebiyle bedelden indirim talebini satıcı, üretici ve ithalatçıya karşı kullanabileceğinin düzenlendiği, davaya konu aracın Trabzon 1. Noterliği'nin 02.08.2021 tarih ve 10561 yevmiye numaralı sözleşmesiyle dava dışı Erdim Şahin tarafından davacıya satıldığı ve dolayısıyla davalının satıcı olmadığı anlaşıldığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
onay mevcut olmadığını, davacı Müvekkil Şirket'çe verilmesi gereken bu onay olmaksızın bir hizmet yerine getirdiğini iddia ettiğini, müvekkil Şirket'in, Davacı'nın talep etmiş olduğu tutarla bağlı olmadığı göz önünde bulundurularak, davanın her halükarda reddi gerekmekle birlikte, bir an için davanın kabul edildiği varsayımında dahi, ayıp oranında bedelden indirim yapılması gerektiğini, davacı tarafından Müvekkil'e teslim edilen mal ve hizmetler ayıplı olup; Türk Borçlar Kanunu (TBK) 227 uyarınca, ayıp oranında bedelden indirim yapılması gerektiğini, dava konusu takibin dayanağı olan faturaya konu mal ve hizmetteki ayıpların tespit edilerek bu oranda bedelden indirim yapılmasını talep etiğini, davacı tarafından Müvekkil Şirket'e mal ve hizmet verdiği söylendiği, ancak hemen belirtmek gerekir ki Davacı tarafından Müvekkil Şirket'e verilmiş olduğu iddia edilen tüm malların ayrıntılı olarak açıklanması ve bu malların Müvekkil Şirket'e teslim edildiğine dair yazılı belge sunulması gerektiğini...
Yargıtay içtihatlarına uygun olarak nispi metoda göre araçtaki ayıp nedeniyle ayıp oranında indirim bedeli hesaplandığında; sözleşme bedeli x ayıplı değer /ayıpsız değer formulünden ulaşılan 34.000,00 TL'nin satış bedeli olan 38.000,00 TL'den tenzili ile ayıp oranında indirim bedelinin 4.000- tl.olması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Hesaplanarak belirlenen ayıp oranında indirim bedelinin tutarı ile araçtaki ayıpların mahiyeti ve önemi gözetildiğinde davacı alıcıya seçimlik haklarından ayıp oranında indirim bedeline ilişkin seçimlik hakkının kullandırılmasının hakkaniyete daha uygun düşeceği sonucuna ulaşılmıştır....