Dava, faturadan kaynaklanan alacak, karşı dava sahte faturalar nedeniyle mahrum kalınan KDV indirimi ve maruz kalınan vergi cezası nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle, karşı davanın esastan reddine karar verilmiş, karara karşı her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
DELİLLER VE GEREKÇE; Mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 16/02/2022 tarihli raporda özetle; "Davaya konu 18 baş sığır cinsi hayvanların kulak küpelerinin sahte olduğu, dolayısıyla AYIPLI MAL OLDUĞU, ancak bu ayıbın teslim/tesellüm öncesinde tespitinin mümkün ve teslimattan önce kolaylıkla anlaşılabilir olduğu, davacının basit kontrolleri yapmayarak kusurlu olduğu, bu tür ayıplı olan hayvanların da tespiti durumunda; sözleşme gereği davalı firma tarafından değiştirilmesinin mümkün olduğu, Aradan geçen üç yıl gibi bir süre sonunda, şayet davacı kurum tarafından kulak küpeleri sahte olan 18 baş sığır cinsi hayvanların iadesi sağlanabilirse, davalı firma tarafından verilen yazılı beyana istinaden “21.01.2019 tarihinde ödenen 89.991,00-TL'ye 02.04.2021 tarihine kadar işlemiş yasal faiziyle birlikte toplam 107.787,03TL tutarındaki meblağın” ödenmesinin mümkün olabileceği" şeklinde görüş bildirmiştir....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ... (....) ile ..... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ..... Aile Mahkemesi'nden verilen 21.06.2013 gün ve 32/584 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..... vekili; boşanma davası ile birlikte açılan ve sonrasında tefrik edilen davada, evlilik birliği içinde satın alınarak davalı adına tescil edilen .. ...... plakalı araç nedeniyle 15.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı Necati vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde belirtilen 27024 ada 1 parseldeki 26/1983 hisse ve 28279 ada 85 parsel sayılı taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, dava değerini fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 10.000 TL göstermiş ve bu değer üzerinden peşin harç yatırmıştır. Harcını da yatırdığı 21.12.2015 havale tarihli dilekçede ise, talep miktarını 25.000 TL'ye yükseltmiştir. Davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteği dava konusu iki adet taşınmaza ilişkin olup, hangi taşınmaz için ne kadar talep edildiği hususu davacı tarafça açıklanmadığı gibi HMK'nin 31. maddesindeki "hakimin davayı aydınlatma ödevi" çerçevesinde mahkemece de açıklatılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi ile Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın asıl davanın ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı-karşı davalı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, karşı davanın reddini savunmuştur. Davalı-karşı davacı ... vekili, davanın reddini savunmuş, karşı dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur....
Dava, mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur....
KARAR Davacı ..., dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal-tescil isteğinde bulunmuş, 30.01.2014 tarihinde harcını yatırdığı ıslah dilekçesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
dilekçesi ile mal beyanında bulunduğunu, mal beyanında borcun bir kısmını 30 ton kuru domates satarak ödediğini, ayrıca elden 5000 TL ödediğini ,bakiye borcunu hesaplandıktan sonra ileride parası olunca ödeyeceğini,mal beyanı olarak da haline münasip bir evi ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., ... ve ... vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların muris ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... Mahkemesi'nden verilen 26.09.2014 gün ve 174/699 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmaz edinilmiş mal niteliğinde olmadığından tasfiyesinin de olamayacağı, katkı payı alacağı yönünden davacının talep ve davası bulunmadığı, davalıya ait kişisel mal olduğundan değer artış payı da olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....