WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davacı bankanın ve davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince davacının istinaf itirazları reddedilmiş, davalı erkeğin istinaf itirazları kabul edilerek eşlerden birinin alacaklısının borçlu eşin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı nedeniyle dava açabileceğine yönelik kanuni düzenleme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, TMK 213. maddesi gereğince alacaklı üçüncü kişilerin, dava açma hakkı olduğu gözetilerek, ilgili maddede yer alan şartların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde edinilen taşınmaz ve araç nedeniyle 80.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, taşınmaza yönelik tapu iptal ve tescil isteğinin sübut bulmadığından reddine, araca nedeniyle de 17.500,00 TL alacağın tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından sadece taşınmaz yönünden temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar....

      Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir....

        nın mirasçılarının kullandığı, böylece söz konusu işlemlerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin taşınmazların davada taraf olmayan üçüncü kişi... adına kayıtlı olması nedeniyle reddine, davacının davalılar ..., ... ve ... hakkındaki alacak davasının bu şahısların söz konusu işlemlerin tarafı olmamaları nedeniyle reddine, davacıların davalı ... hakkındaki alacak davalarının ise davalının işlemlerin tarafı olması ve davacıların miras haklarının zarara uğraması, miras haklarının talep edilen miktarın üzerinde olması nedeniyle talep ile bağlı kalınarak kabulüne, murisin ölüm tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Davacıların iddiası davalıların, diğer davalı ... adına senet tanzim edilerek, murisi bu şahsa karşı borçlu göstererek muvazaalı işlemle davacıların miras paylarına düşen kısmının kendilerinden kaçırılmak istenmesidir. Davacılar bu iddialarını ispat etmekle yükümlüdürler. Davacılar, ... 8....

          Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir. (TMK 222. m). Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nun 227/1, 231, 236/1 m). TMK'nun 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3.madde de ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak istemine ilişkin davada Ankara 11. Asliye Hukuk ile 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, abonelik sözleşmesine dayalı elektrik tüketim bedelinin ödenmemesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 25.10.2018 tarihli ve 2016/12225 Esas, 2018/17933 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlığı nedeniyle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunmuştur....

                Her şeye rağmen İİK nun 277 ve devamı maddelerindeki koşullar aranmadan açılan hukuki işlemlerin (tasarrufların) iptali ile ilgili davaların kabul edilmesinin bir sakıncası da; Alacak veya tazminat alacaklısı olduğu iddiasında olan davacının açmış olduğu asıl alacak veya tazminat davasını kaybetmesi, borçlu olduğu iddia edilen davalının aciz içinde olmaması, iptale konu mal ve hak haricinde alacağı karşılayacak alacak miktarından çok daha fazla mal veya hakkının bulunması halinde, iptale konu mal veya haklarla ilgili borçlu sayılan davalı ile 3. kişinin tasarruf haklarının kısıtlanması sonucu zarara uğrayacak olmalarıdır. Bu zararı kim karşılayacaktır?...

                  nun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla davalı ...'ya 30.11.2004 tanzim 30.5.2005 vadeli 120.000,00 TL bedelli bono verdiğini,bono ve bu bonoya istinaden davalı ... tarafından borçlu aleyhine yapılan Bursa 9.İcra Müdürlüğünün 2006/2943 sayılı takip dosyasının muvazaalı olduğunu belirterek davalılar arasındaki muvazaalı olarak tanzim edilen bono ile bu bonoya istinaden yapılan icra takibinin durdurularak iptaline, anılan dosyadan hacizli taşınmazın satışının önlenmesine, muvazaalı senet ve buna dayalı takip ile bu takip dosyasından 1291 ada 2 parsel üzerine 25.5.2006 tarih ile haciz konulması ve satış işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, takip konusu ilam 6.12.2007 tarihinde bozulduğundan bu ilama dayalı alacak ve aciz belgesinin geçersiz hale geldiğini, takip konusu senedin davalı ...'dan alınan borç nedeniyle verildiğini ve gerçek bir alacak borç ilişkisine dayalı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığı gibi, uyuşmazlık da kira sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır. Dava 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanuna göre atanan davalıya yönelik alacak istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın açıklanan bu niteliğine göre hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay ... Hukuk Dairesi Başkanlığı'na ait olup, ilgisi nedeniyle dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu