"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gönen(Balıkesir) Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, ... parselde bulunan 2 nolu bağımsız bölüm nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, katkı alacağının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tasfiyeye konu taşınmazın vadeli satın alma yöntemiyle edinilmesi halinde, yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejimi Tasfiyesi, Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ve değer artış payı nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 19.10.2009 (Pzt.)...
AYIPLI İFAESER SÖZLEŞMESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 98 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 355 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 44 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalı Sedat vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle tazminat istemine ilişkindir....
Mal beyanında bulunmanın amacı, alacaklının alacağını kolayca kavuşabilmesi için borçlunun haczi kabil mallarını göstermesidir. Borçlunun beyanda bulunurken mal veya alacaklarını bildirmeyip gizlemesi, yahut olmayan veya olduğundan fazla gösterdiği bir alacağını veya malını bildirmesi halinde İİK'nun 338. maddedeki suç oluşur. Başka bir ifadeyle borçlu, başkasına ait mal, alacak ve hakları kendisininmiş gibi veya kendisine ait mal, alacak ve hakları başkasına aitmiş gibi gösterir veya saklar, ya da kendisine ait mal, alacak ve haklar üzerinde üçüncü şahısların mevcut haklarını bildirmez veyahut bildirdiği malların kıymetleri ve vasıfları hakkında icra müdürünü hataya düşürecek müspet beyanda bulunur ve bu durumda borç ve masraflar tamamen karşılanmazsa diğer mal ve alacaklarını kaçırmak maksadıyla beyan etmediği gerçekleştiği takdirde gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu işlenmiş olur....
; “Bu Kanuna göre istenen beyanı hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikayeti üzerine..... cezalandırılır” hükmüne yer verildiğini, görüldüğü üzere bu hükümle, İİK’nun 74 üncü maddesine göre icra dairesine bildirilmesi gerekli beyanın gerçeğe aykırı surette yapılmış olmasının bağımsız suç olarak düzenlendiğini, koruduğu hukuki yarar “kamu güveni” olan bu suçun, yasadan kaynaklanan bir yükümlülüğün yasadaki koşullara uygun, ancak gerçeğe aykırı biçimde yerine getirilmesi suretiyle işlenmekte ve suç tipinde kusur sorumluluğuna dayanılmakta olduğunu, gerçeğe aykırı bildirimde bulunmanın ise, borçlunun “başkasına ait mal, alacak ve hakları kendisine aitmiş gibi göstermesi” veya “kendisine ait mal, alacak ve hakları” gizlemesi olduğunu, ancak bu suçun oluşabilmesi için bildirimin bizzat borçlu tarafından ve gerçeğe aykırı olduğu bilinerek yapılması ve aynı zamanda bu bildirimin İİK’nun 74 üncü maddesinde gösterilen hususları da içermesi gerektiğini, anılan maddede ise mal beyanının...
Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının banka hesaplarındaki para nedeniyle alacak talebinde bulunduğu, davalının banka hesaplarında bulunan paranın kişisel mal ve hesaptaki paraların kişisel malların satışından elde edilen para olduğunu savunduğu, mahkemece, davalının kişisel mal savunması dikkate alınmadan boşanma dava tarihinde davalının adına bulunan banka hesaplarındaki para nedeniyle katılma alacağının kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BODRUM İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık ...’ın beraatine karar verilmiş,hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanığa çıkarılan ödeme emri 8.12.2005 tarihinde tebliğ edilmesine ve 12.12.2005 tarihinde mal bildiriminde bulunulması nedeniyle mal beyanı süresinde bildirilmesine rağmen mahkemece tebliğ mazbatasındaki tebliğ tarihinin 8.1.2005 olarak kabulü sonucu süresinden sonra verildiği kabul edilerek mal beyanı dilekçesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de; İİK’nun 74.maddesinde ki “Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarında borcuna yetecek miktarın nevi ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.03.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediğinden dosya üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Dosyanın incelenmesi sonucu görülen eksikliklerin ikmali için dosyanın mahal mahkemesine iadesine karar verilmesini takiben eksiklik tamamlanmış olmakla dosya yeniden incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21.05.2015 gün ve 238/237 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, kesin hüküm bulunduğunu, davacının hiçbir katkısı olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, TMK'nun 178. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA KONUSU : Mal rejiminden kaynaklanan alacak KARAR : Mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olarak açılan davada Samsun 4.Aile Mahkemesi ile Bafra Aile Mahkemesi tarafından ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; "Tarafların evlilik birlikteliklerinin sarsılması nedeniyle 14.07.2020 tarihinde boşanma talepli dava açıldığını ve halen derdest olduğunu, evlilik birliği içerisinde alınan aracın davalı adına tescil edildiğini, halihazırda akademisyen olarak çalışan davacının aracın alımında büyük oranda katkı sağladığını, boşanma kararı verilmesi halinde mal rejiminin dava tarihi itibariyle sona ereceğinden malların tasfiye edilerek edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaştırılması için dava açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalının diğer mal varlıklarının bilinmediğini, davacının karılma alacağının gerçek miktarının...