bedellerden arazi izin bedeli her yıl, diğer bedeller izin başlangıcında bir defaya mahsus defaten alınır." hükmü bulunmaktadır....
Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olduğundan önalım bedeli bu kalemlerin toplamı olan 75.000,00+162,50 Tl+2.475 TL =77,637,50 dir. Önalım bedeli, yanılgılı olarak eksik depo ettirildiğinden hüküm usul ve yasaya uygun değildir, kabule göre de davacı muvazaa iddiasında bulunup 40.591,50 TL üzerinden dava açtığına ve mahkemece muvazaa iddiasının ispatlanamadığı kabul edildiğine göre bu bedel ile satış bedeli arasındaki fark üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir, Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir. 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun ....maddesinin ....fıkrasında kurumun "Bu kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten sorumlu olduğu belirtilmektedir. Buna göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu elektrik faturalarında bulunacak ve ücretlendirilecek tarife unsurlarını belirleme yetkisine sahiptir. Kayıp-kaçak bedeli ve diğer dava konusu bedeller kurumun kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirlediği bir bedeldir. Söz konusu bedeli belirlemek üzere alınan kurul kararı kurumun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı niteliği haizdir. Tarifelerin uygulanması lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluktur....
Eski hale getirme bedeli yönünden talep edilen miktar yönünden kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/ 201 Esas - 2008/ 167 Karar sayılı dosyasındaki kararda davacı taleplerinin üçü hakkında karar verildiği,bu taleplerin taşınmaza yapmış olduğu masraf bedeli,yoksun kalınan kira bedeli ve değer artış bedeli olduğu,davacının tekrar aynı hususları talep etmesinin hukuki dayanağı bulunmadığı,diğer talep yönünden ise ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2004/489 Esas - 2007/ 80 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasının görüldüğü, davayı vasinin açtığı, ...'...
Davacı, davalıya ait taşınmaz hissesinin satın alınması nedeniyle dava dışı hissedarın açtığı dava ile şufa hakkını kullanması nedeniyle tapuda yazılı 600 TL satış bedeli karşılığı tapusunun iptaline karar verilmesi sonucunda davalıya ödediği satış bedelinin tahsili için eldeki dava açılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen 4.6.2002 tarihli protokolde,taşınmaz satış bedeli olarak 10.000 Dolar ödendiğini, şufa hakkı kullanılması halinde bu bedelin geri ödeneceği, protokolün alınan bedeli belgelemek için yapıldığı belirtilmiştir. 10.1.2007 tarihli tapu senedinde satış bedeli 600 TL olarak gösterilmiştir. Davalı bu satış bedelinden 3.500 TL aldığını, tapuyu da devrettiğini, 10.000 Doların 2013/8100-26023 cayma bedeli olarak düzenlendiğini, taşınmazı davacıya devrederek sorumluluğunu yerine getirdiğini savunmuştur....
Davacı yüklenici vekili, davalı ile aralaranıda 23.01.2018 tarihli sözleşme imzalayarak 30.000, adet zarf teslimini üstlendiklerini ve malları 2 parti halinde teslim ettiklerini 122.265,00 TL ürün bedeli ve 10.000,00 TL kesin teminat mektubu verdiklerini, bir kısım malların tesliminden sonra bedellerinin ödendiğini ancak ürün bedeli, ardiye bedeli ve teminat bedeli ödenmediğinden bahisle 134.250,06 TL miktarın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı iş sahibi vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Eldeki davada davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibi aleyhine açılan dava ile iş bedeli, ardiye bedeli ve teminat bedeli talep edilmektedir. ... 4....
Uyuşmazlık; davalı ... şirketinin, abonelerinden kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, personel satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, TRT iletişim sistemleri bedeli gibi bedeli isteyip isteyemeyeceği noktalarında toplanmaktadır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, kanunla verilen yetkiye dayanarak; 11/08/2002 gün ve 24843 sayılı Resmî Gazetede; “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”, “Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ” ve “Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği”ni yayımlamış, sonrasında ise yönetmeliklerin uygulanması için çıkardığı kurul kararları, tebliğ ve ikincil mevzuat uyarınca lisans sahibi şirketler elektriği kullananlardan davaya konu edilen bedelleri tahsil etmişlerdir. Ancak, yukarıda açıklanan mevzuatın dayanağı olan 4628 ve 6446 sayılı Kanunlarda, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir tarife ve fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir....
Mahkemece; kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedeli adı altında abonelerden tahsil edilen bedellerin hukuki olmadığı ve bu bedellerin iadesine ilişkin talebin haklı olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-) Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak , sayaç okuma , perakende satış hizmet bedeli , iletim ve dağıtım bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “......
Mahkemece; kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedeli adı altında abonelerden tahsil edilen bedellerin hukuki olmadığı ve bu bedellerin iadesine ilişkin talebin haklı olduğu; gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-) Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak , sayaç okuma , perakende satış hizmet bedeli , iletim ve dağıtım bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “......