Davacı vekili dava dilekçesinde, 06.01.2010 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile davalıdan kiraladığı taşınmazın sonradan ayıplı hale gelmesi nedeniyle uğramış olduğu zararın tespiti ile bu bedelin davalıdan tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira ilişkisinden kaynaklanmakta olup, TBK.nun 305.maddesi gereğince davalı kiralayan kiracının uğradığı zarardan sorumludur. Kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlıkta 6100 Sayılı HMK.nun 4/1 maddesine göre Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 2021/918 E. 2021/1056 K. sayılı kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, bu kez davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. Dava; ayıplı malın misli ile değiştirilmesi veya bedelinin iadesi talebine ilişkindir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Land Rover marka 2011 Range Rover Sport 3.0 TDV6 model, 0554689306DT motor, SALLSAAG4BA704918 şasi nolu dava konusu aracı 24.6.2011 tarihinde 103.292,17 € bedel ile satın aldığını, otomobilin 30 km/h hız ile giderken motordan gelen şiddetli ses ve aracın sarsılması ile durdurulduğunu ve aracın o olaydan sonra bir daha çalıştırılamadığını, olay sonrasında aracın davalının yetkili servisi olan Borusan Tarsus Servisine götürüldüğünü, müvekkilinin aracın 6502 sayılı yasa kapsamında incelenmesini ve misli ile değişimini talep ettiğini, aracın servis tarafından incelenmesi sonrasında motorun kilitlendiğinin ve motorun değişmesi gerektiğinin, misli ile değişimin mümkün olmadığının bildirildiğini, beş yıllık 69 bin km'de aracın motorunun kendiliğinden kullanılamaz hale gelmesinin gizli ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirerek; aracın aynı donanım ve özelliklerde ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Maddesi gereğince aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi istendiği davalı tarafa bildirildiği, ancak defalarca yapılan uyarı ve talebe rağmen davalı tarafça çeşitli bahaneler ileri sürülerek, araçta üretim hatası bulunmadığı gerekçesi ile talebin yerine getirilemeyeceğinin bildirildiği, aracın defalarca servise götürülmesine rağmen yapılan tüm müdahaleler ile arızanın giderilememiş olması nedeni ile arızanın giderileceği konusunda beklenti kalmadığından aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi ile iş bu davanın açıldığı beyan edilmiştir....
Davacı, dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yönünden aracın yenisi ile değiştirilmesini, mümkün olmaması durumunda ise aynı nitelikteki sıfır kilometre aracın dava tarihindeki bedelinin tahsilini talep etmiş olup; bilirkişi raporunda araçta gizli ayıp olduğu ve dava tarihi itibarı ile bu arızanın giderilememiş olduğu mütalaa edilmiş olup, aracın muhtelif kez servise gitmesine ve servis tarafından yapılan işlemlere rağmen arızanın giderilemediği gibi debriyaj takımının iki kez değiştirilmiş olması dikkate alındığında, araçtan beklediği yararı sağlayamayan davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olmayacağı ve aracın misli ile değişim koşullarının oluştuğu kanaatine varılmakla ilk derece mahkemesince; davacının, aracın misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Sayılı kararı ile davacının diğer talebi olan bedelin iadesi talebinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiş olup; bu taleple ilgili davacının feragati bulunduğu, zira; 20.09.2018 tarihli celse 1 nolu ara kararı ile davacıya seçimlik haklarından hangisini talep ettiğini bildirmesi için iki haftalık kesin süre verildiği ve davacı tarafından 21.09.2018 tarihli dilekçe ile açıkça dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinde bulunulduğu, kaldırma kararı doğrultusunda bedel iadesi talebi irdelenerek vazgeçme nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken misli ile değişim talebinin reddi hatalı olduğu, kaldı ki; misli ile değişim talebinin fiili imkansızlık sebebi ile uygulanabilirliğinin bulunmadığı, ayrıca satın alınan aracın şasi/motor numarasının üretim esnasında sehven hatalı olarak vurulmuş olması nedeniyle üzeri çarpılanarak “xxxxx..” olarak iptal edildiği bildirilmiştir. İhbar olunan ... ...AŞ vekili de istinaf dilekçesi sunmuştur....
ile değiştirilmesini talep etmiş ve bilahare bilirkişi raporu doğrultusunda verdiği ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak öncelikle aracın misli ile değiştirilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda araçta meydana gelen değer kaybının ödenmesini talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, davalı ...'ın kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmamasına, tapu dışı ödemelerin davacı tarafından resmi belgelerle ispatlanmasına, davalı ...'ın kötüniyetli olduğunun davacı tarafından ispatlanamamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA23/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin 23.11.2017 tarihinde davalı şirketten 0 km 2017 model Dacıa Lodgy Stepway 1.5 DCI 110 BG aracı 79.966,12 TL'ye satın aldığını, davacının ekspertiz raporu sonucunda öğrenmiş olduğunu, araçtaki gizli ayıplar nedeniyle derhal davalı şirkete başvurduğunu, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep ettiğini, davalı firma ücretsiz servis sağlama vb. teklifler de bulunulmuşsa da aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönündeki müvekkilinin talebini kabul etmediğini, bu nedenle iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, aracını ekspere inceletmiş olup eksper tarafından yapılan incelemede aracın; sağ ön çamurluk kısmında boya olduğunu, arka bagaj kapağı ve tavan kısmında işlem olduğunu, aracında arka kaputunda sökülüp takılmanın olduğunu, üst kısmında ise eziklerin mevcut olduğunu, tavan kısmının arka tarafından ise aynı şekilde eziklerin mevcutların olduğu tespit edildiğini, dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar...
Anılan bu yasa hükmü yukarıda açıklanan dosya içeriği ve özellikle uzman bilirkişi raporu gözönüne alınarak hakimce semenden tenzil ile saptanan 2.975 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesi şeklinde karar oluşturulması gerekirken bu yönler gözardı edilerek yazılı gerekçelerle aracın ayıptan ari misli ile değiştirilmesine karar verilmesinin doğru olmadığı, bu nedenlerle kararın bozulması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun onama yönündeki kararlarına katılamıyoruz. 17.02.2014...