Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bedelden indirim yapılamayacağına göre alacağın likit (muayyen) olduğu kabul edilerek davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. Takip konusu alacak taraflarca kararlaştırılmış olduğundan mahkemenin inkâr tazminatı isteminin reddine dair kararı isabetsizdir. Bu nedenle bozulması gerekir ise de, düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUKM’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hüküm fıkrasının 3. bendinin tamamen çıkartılmasına, yerine “asıl alacak tutarı 1.300,00 YTL’nin %40'ı oranında icra inkar tazminat tutarı 520,00 YTL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” rakam ve kelime dizisinin yazılmasına ve hükmün değişik bu şekliyle DÜZELTİRELEK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak; 1)Üzerinde kat mülkiyetine tabi bina bulunan taşınmazın bahçesine kısmen el atılmış olup, bu durumun Kamulaştırma Kanununun 11/1-ı maddesinde belirtilen objektif değer azaltıcı unsur olarak kabul edilmesi ve takdir edilen bedelden belirli bir oranda indirim yapılması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, 2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiğinden, Davalı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda...

      İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; traktörün ayıpsız misli ile değiştirilmesi gerektiğini, bedelde indirim tutarının davacının zararını karşılamadığını, davacının bedelden indirim tutarı ile orijinal kabin ve klima değişimini yaptıramayacağını, bedelden indirim tutarına yasal faiz yürütülmediğini, ayıpsız misliyle değiştirilmesi istemlerinin mevcut kalmak kaydıyla davacının 19/09/2018 tarihli dava dilekçesinde; dava konusu traktörün ayıpsız misli ile değiştirilmesini istediğini, mahkemece bu talebin reddedilerek, hak ve mesafet ilkesi doğrultusunda 8.000,00 TL bedelden indirim tutarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiğini, davalılara gönderilen 18/04/2018 tarihli ihtarname; T5'ye 24/04/2018 tarihinde, T3'ye 25/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, bedel indirim tutarına, ihtarname tebliğinden itibaren yedi günlük sürenin dolduğu 03/05/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan --- tarihli paket klima satış sözleşmesi uyarınca davalı tarafından davacıya -------- yapılan ihaleye ilişkin teknik şartnamede belirtilen şartlara uygun olup olmadığı, geç teslimatın söz konusu olup olmadığı, söz konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, varsa ayıbın açık veya gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, süresinde ve usulüne uygun olarak yapılan bir ayıp ihbarının bulunup bulunmadığı, davalı tarafa servis hizmeti sağlanıp sağlanmadığı, davacının ayıp oranında bedelden indirim talep edip edemeyeceği, geç teslimat nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı varsa zarar miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Eser sözleşmelerinde, eserin ayıplı olması durumunda, bu ayıplar kabule engel değil ise, iş sahibi ayıpların aynen giderilmesini veya giderilmesi için gerekli bedelin ödenmesini ya da bedelden bir miktarın tenzilini isteyebilir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/700 Esas KARAR NO : 2021/534 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ: 07/06/2016 KARAR TARİHİ: 07/07/2021 Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ---- tarihinde --- plakalı aracı ile seyir halinde iken ----- plakalı araç ile yaralamalı ve maddi hasarlı kaza sonucunda yaralandığını, kazadan dolayı malul olduğunu, davacının kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, ---- plakalı araç sürücüsünün ------ kazanın meydana gelmesinde dolayı asli ve tam kusurlu bulunulduğunu, kaza sonrasında davacının yaralandığını ve hem bedenen hem de ruhen yıprandığını, kazadan dolayı cismani zararlar neticesinde iş göremez hale geldiğini, ---- plakalı aracı ----- firma olduğunu ve davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının % 34 oranında özürlü kaldığını ve iş gücü kaybını...

          Mahkemece, yukarıda açıklanan esaslara göre, davacı alıcının sözleşmeden dönme isteminin kabulü ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bedelden indirim kararı verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            BK.’nun 202/2. maddesine göre bedelden indirim talebinin kısmen kabulü ile 6.491,70 TL’nin 11/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek değişik oranlardaki avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, davacının fazla yatırdığı peşin harcın istek halinde iadesine, 27.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              -27.11.2020 tarih ve 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli 2018/104- 2020/39 sayılı kararı ile 7139 sayılı Yasanın 26. maddesiyle 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının; dördüncü cümlesinin "...idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere... " bölümünün Anayasa'ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, yedinci cümlesinde yer alan "...idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine... " ibaresinin İPTALİNE karar verilmiş olup 3'er aylık vadeli hesapta kalan kısım dairemiz...

              O halde mahkemece yapılması gereken iş, makinanın yeniden uzman bilirkişiye incelettirilmesi, ayıbın makinanın tümüyle reddini mi gerektirdiği veya bedelden indirim suretiyle kabule icbar olunacağı hususunun açığa kavuşturulması, reddi gerektiği anlaşılırsa şimdiki gibi davanın reddine bedel indirimiyle kullanılabilecek ise bu miktarın davacı alacağından mahsubuyla sonucuna göre hükme varılmasından ibarettir. Çelişkili bilirkişi raporlarıyla davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda (1.) bendde açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 06.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak; Üzerinde kat mülkiyetine tabi bina bulunan taşınmazın bahçesine kısmen el atılmış olup, Kamulaştırma Kanunun 11/1-ı maddesinde belirtilen hususun objektif değer azaltıcı unsur alanı kabul edilmesi ve takdir edilen bedelden belirli bir oranda indirim yapılması için bilirkişi kurulunda ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının ve karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu