WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satılandaki ayıp nedeniyle bedelde indirim istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 20.01.2023 tarihinde verilen ek kararla, 6100 sayılı HMK'nın 341. Maddesinin 2. Maddesinden düzenlenen ''Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. '' hükmü uyarınca kararın kesin olduğundan bahisle davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de; davacı ayıp oranında bedelde indirim ve tamirat masrafları için sonradan artırılmak üzere şimdilik alacağının 100,00 TL'sinin tahsili istediğine göre dava, belirsiz alacak davadır....

Fakültesine başvuranın yüklenici olduğu gözden kaçırılarak ve maddi hata sonucu süresinde ayıp iharı yapılmamış olması nedeniyle bedelde indirim yapılmaması gerekçesiyle de bozma kararı verildiği, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalının karar düzeltme talebinin kabulüne, inkâr tazminatı ile ilgili yapılan hatanın giderilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK'nın geçici .... maddesi yollamasıyla HUMK'nın 438/VII. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması kararı vermek gerekmiştir....

    Bilirkişi raporuna göre nispi metod yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamada 9.000,00- TL indirim yapılaması gerektiği anlaşılmakla bedelde indirim talepli açılan davanın kabulü ile 9.000,00- TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek vermek gerektiği..." şeklindeki gerekçe ile, davanın kabulü ile; 9.000,00- TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir....

    Davacı ıslahla seçimlik hakkını değiştirmemiş olsaydı ödediği satış bedeline ihtarname tarihinden değil, aracı kullanmaya devam ediyor olması nedeniyle aracın teslim tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilecekti. Davacının daha sonra seçimlik hakkını dava sırasında değiştirmesi halinde de artık, talebin değiştirildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, bedelde indirim talebi içermeyen ihtarnamenin temerrüte esas alınarak, faizin bu tarihte başlatılması, davalı aleyhine hakkaniyete aykırı bir durum oluşturacağından doğru görülmemiştir. Davacı seçimlik hakkını 19.09.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle bedelde indirim olarak değiştirdiğine göre, indirilecek olan bedele de seçimlik hakkın değiştirildiğine ilişkin dilekçesinin verildiği 19/09/2020 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmektedir....

    in beyanına ve banka makbuzuna dayanılarak davacının bedelde muvazaa iddiasına itibar edilmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile depo edilen 63.600,00 TL'nin davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda, 28.03.2013 tarihli satış ile dava konusu 1234 parsel sayılı 2120 m2 yüzölçümlü, elma bahçesi vasıflı taşınmazın 1/2 payı davalı ...'e 80.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı, dava konusu payın gerçekte 60.000,00 TL'ye satıldığını, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. ... ......

      Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif ve bilirkişi raporu tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda; 10.02.2020 tarihli satışla dava konusu 1445 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1077/2400 hissesi 243.500,00 bedelle davalıya satılmış, davacı önalım hakkına engel olmak için dava konusu payların satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiş, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın 1077/2400 payının satış tarihinde değerinin 212.345,00TL olduğu belirlenmiştir. O halde davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayabildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır....

        Mahkemece, dava konusu payın keşfen belirlenen değerine dayanılarak davacıların bedelde muvazaa iddiasına itibar edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda, 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 1/30 pay 25.10.2011 tarihli satış ile davalıya 30.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı, satış bedelini miktar belirtmeksizin daha düşük olduğunu, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Ancak 30.000.00 TL üzerinden harç yatırmıştır....

          Noterliği 28.10.2019 tarihli noter satış sözleşmesi ile 63.000,00 TL bedelle davalıdan satın aldığını, aracın davacıya teslim edildiğinde kilometresinin 115.999 olduğunun beyan edilmesine rağmen 63.616 kilometresinin düşürüldüğününün TÜVTÜRK ve servis kayıtları ile tespit edildiğini, davalı satıcının kilometre düşürülmesi nedeniyle vaki ayıptan ayıbı bilmese bile sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL ayıp oranında bedelde indirim talep ve dava etmiştir....

          Dr Murat Vural imzalı bilirkişi raporu ile davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu, fiziki müdahale ile kilometre göstergesiyle oynandığı, aracın 182.860 kilometreden 273 kilometreye düşürüldüğü, yanıltıcı eylemin basit bir incelemeyle anlaşılmasının mümkün olmadığı, araçta yapılan piyasa araştırmasına göre; vadedilen kilometredeki emsallerine göre 11,250,00 TL bedelde indirim yapılması gerektiği raporu doğrultusunda ve davalı satıcının alıcıya karşı bilmediği ayıplardan da sorumlu olduğu gözetildiğinde, bedelde indirim isteminin kabulü kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Öte yandan davalılardan Mehmet, araç maliki satıcı T5'in oğlu olup, aracın ilan ve satış işlemlerini temsilci sıfatıyla yerine getirmiştir. Temsilci hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur....

          Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; ayıp nedeniyle indirim gereken miktar için kesilen reklamasyon faturası 6102 sayılı TTK'nın 21. maddesi anlamında fatura olmadığından, aynı maddenin 2. bendi gereğince 8 gün içinde itiraz edilmemiş olması, içeriğinin kabul edilmiş sayılması sonucunu doğurmaz. Dosya kapsamındaki deliller ve özellikle tanıklar ..., ... ve ...'...

            UYAP Entegrasyonu