Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olduğundan davalı Doğuş Otomotiv Paz. Ve Tic. A.Ş.'nin bedelde indirimden sorumlu olmayacağı değerlendirilerek bu davalı yönünden taraf sıfatı bulunmadığından davanın HMK'nun 114/1- d, 115/1,2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili ikame araç bedeli sebebiyle maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de; bu talebi yönünden zararını ispatlayamadığı değerlendirilmiş ikame araç bedeline yönelik talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir..." şeklinde belirtilen gerekçeler ile Davalı Doğuş Otomotiv Paz. Ve Tic. A.Ş.'...

Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından bakiye iş bedelinin tahsili talep edilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı tarafından ise davaya cevap dilekçesinde ayıplı ifa iddiasında bulunulmuş, birleşen dosya da ise ayıplı ifa nedeniyle semenin iadesi talep edilmiştir.TBK’nın 475. maddesi gereğince eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde, iş sahibi seçimlik haklardan birisini kullanabilir. Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....

    Fıkrası uyarınca taşıtın gerçek durumunu yansıtmamasından dolayı davalı T8'ın da sorumlu olduğunu, satın alma sonrası yapılan 9.995,00- TL onarım ve bakım masraflarının davacı tarafça talep edilebileceği yönünde görüş beyan ettiği, davacı tarafın ıslah dilekçesinde, ayıp oranında bedelde indirim talepli davalarını ıslah edere 9.995,00- TL'ye çıkartarak davalılardan tahsilini talep ettiğini beyan ettiği, mahkememizce yapılan incelemede raporda tespit edilen 9.995,00- TL'nin ayıp oranında bedelde indirim bedeli olmayıp yapılan bakım ve onarıma ilişkin bedel olduğunun anlaşıldığı, meydana gelen bu çelişki nedeni ile son celse davacı vekilinden açıklama talep edildiği, davacı vekilinin 13.01.2022 tarihli celsede, yazılı beyanlarında belirttikleri gibi ayıp oranında bedelden indirim değil, onarım bedeli olarak talep ettiklerini beyan ettiği, Konya BAM 5....

    Hukuk Dairesinin 2015/26678 Esas ve 2016/17873 Karar sayılı ilamı ışığında somut olaya bakıldığında, davacının sıfır olarak 93.430,00 TL ye aldığı aracı 1yıl 15 gün kullandıktan sonra 29.280 km de boya kusuru nedeniyle yenisi ile değiştirilmesi için bu davayı açtığı ve yargılama sırasında bilirkişi incelemesi ile araçtaki imalattan kaynaklanan boya kusurunun gizli ayıp niteliğinde olduğu ve ayıp nedeniyle bedel indirimine karar verilmesi halinde kök raporda boya için 3.000,00 TL, değer kaybı için ise 4.000,00 TL olmak üzere 7.000,00 TL, ek raporda ise boya için 5.000,00 TL, değer kaybı için ise 10.000,00 TL olmak üzere15.000,00 TL indirim yapılması gerektiği, ayrıca davacının yaptığı kaza nedeniyle oluşan 12.600,00 TL lik hasardan dolayı araçta meydana gelen değer kaybının ise 6.000,00 TL olduğunun tespit edilmiş bulunduğu dikkate alındığında, menfaatler dengesi ile hakkaniyet ilkeleri gereği olayda, bedelde indirim yapılması hususunun tartışılması gerektiği halde mahkemece bu husus...

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, paydaş olduğu taşınmazların dava dışı önceki paydaşının paylarını 18.10.2012 günü satış yoluyla davalıya devrettiğini, gerçek dönüm satış değerinin 3.000-4.000TL olduğu halde önalım hakkına engel olmak için muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, satışa ilişkin bir bildirim yapılmadığını ileri sürerek, payların önalım nedeniyle adına tescilini istemiştir. Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kabul edilip bilirkişinin saptadığı bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; satılandaki ayıp nedeniyle bedelde indirim istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 20.01.2023 tarihinde verilen ek kararla, 6100 sayılı HMK'nın 341. Maddesinin 2. Maddesinden düzenlenen ''Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. '' hükmü uyarınca kararın kesin olduğundan bahisle davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ise de; davacı ayıp oranında bedelde indirim ve tamirat masrafları için sonradan artırılmak üzere şimdilik alacağının 100,00 TL'sinin tahsili istediğine göre dava, belirsiz alacak davadır....

        gelen ayıp ve eksiklikler oranında ihtarnamede belirtilen satış bedellerinden indirim yapılarak şimdilik her müvekkili için 1.000,00 TL, bedelde indirim tutarları ile ihtarname ücretinin avans faizi ile birlikte müvekkillerine ödenmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Fakültesine başvuranın yüklenici olduğu gözden kaçırılarak ve maddi hata sonucu süresinde ayıp iharı yapılmamış olması nedeniyle bedelde indirim yapılmaması gerekçesiyle de bozma kararı verildiği, bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davalının karar düzeltme talebinin kabulüne, inkâr tazminatı ile ilgili yapılan hatanın giderilmesi de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK'nın geçici .... maddesi yollamasıyla HUMK'nın 438/VII. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması kararı vermek gerekmiştir....

          Bilirkişi raporuna göre nispi metod yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamada 9.000,00- TL indirim yapılaması gerektiği anlaşılmakla bedelde indirim talepli açılan davanın kabulü ile 9.000,00- TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek vermek gerektiği..." şeklindeki gerekçe ile, davanın kabulü ile; 9.000,00- TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, dair karar verilmiştir....

          Davacı ıslahla seçimlik hakkını değiştirmemiş olsaydı ödediği satış bedeline ihtarname tarihinden değil, aracı kullanmaya devam ediyor olması nedeniyle aracın teslim tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilecekti. Davacının daha sonra seçimlik hakkını dava sırasında değiştirmesi halinde de artık, talebin değiştirildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, bedelde indirim talebi içermeyen ihtarnamenin temerrüte esas alınarak, faizin bu tarihte başlatılması, davalı aleyhine hakkaniyete aykırı bir durum oluşturacağından doğru görülmemiştir. Davacı seçimlik hakkını 19.09.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle bedelde indirim olarak değiştirdiğine göre, indirilecek olan bedele de seçimlik hakkın değiştirildiğine ilişkin dilekçesinin verildiği 19/09/2020 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmektedir....

          UYAP Entegrasyonu