Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası kabul edilerek 01.04.2013 tarihli akitteki satış bedeli ve tapu masrafları ile birlikte 83.375,00 TL depo edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Önalım davalarında davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Dava konusu payın keşfen belirlenen değeri de tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda, davacı 15.04.2013 tarihli akte karşı bedelde muvazaa iddiasını ileri sürmüş ise de dava tarihinin 18.04.2013 olması yani ikinci akitten sonra dava açılmış olması nedeniyle 01.04.2013 tarihli ve 15.04.2013 tarihli akitler arasındaki satış bedeli farkına dayanılarak bedelde muvazaa iddiası ileri sürülemez....
tan alıp ...li'ye getirirken aracın yolda kaldığını ve çekici ile servise götürdüğünü, burada motor blokunun iki yandan patladığı ve yeni motor takılması gerektiğinin söylendiğini, çekici ve tamir masrafı olarak 4.512,44 TL ödeme yaptığını ileri sürerek ayıplı araç nedeni ile harcadığı 4.512,44 TL tutarında bedelde indirim yapılmasını ve araç satış ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.055,00 TL'nin dava tarihi olan 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalıdan satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, bedelde indirim talep etmektedir....
siparişlerin zamanında çıkmadığını, müvekkilinin ciddi ekonomik zararlarının oluştuğunu, bu nedenle müvekkilinin makinaların tamiri için şimdiye kadar 51,31400 TL faturalı, 30.000,00 TL civarındaysa faturasız tamirat yaptığını, tüm tamiratların ayıptan kaynaklı zaruri onarımlar olduğundan bedelde indirim yapılması gerektiğini, bu nedenle davalıya ihtarname çekildiğini, davalının hiçbir cevap vermeyerek, müvekkili aleyhine .......
Ancak Dairemiz eserin ayıplı olarak imal edilmiş olması halinde hangi seçimlik hakkın uygun olduğunu belirlemek mahkemeye ait olduğundan eserin reddini gerektirir nitelikte ayıplı olmaması halinde seçimlik hakkın dönme olarak kullanılmasına rağmen bedelde indirim seçimlik hakkının uygulanması gerektiğini kabul etmektedir (Yargıtay 15. H.D.'nin 18.02.2015 gün 2014/5389 Esas, 2015/801 Karar sayılı ilâmı). Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrası düzenlenen inşaat mühendisi bilirkişi raporundan, davalının gerçekleştirdiği iş ve imalâtların delil tespitinden sonra sökülüp kaldırıldığı ve zeminde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyada çeşitli fotoğraf ve deliller bulunduğu gibi, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/2 D. iş sayılı tespit dosyasında mahallinde saptanan bulgular bilirkişi raporunda belirtilmiştir....
gereken indirim miktarının 3.033,25 TL olduğu, aracın piyasa rayiç değeri ve taraflar arasındaki satış bedeli dikkate alındığında mevcut hali ile aracın iadesinin gerekmediği, ancak ayıp nedeniyle bedelde indirim yapılmasının gerektiği anlaşıldığından davacının sözleşmeden dönme hakkı kapsamında bedelin iadesine yönelik talebinin reddine, bedelde indirim talebinin ise kısmen kabulüne dava konusu araçta oluşan 3.033,25 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiştir....
Dava; eser sözleşmesi kapsamında --- nedeniyle ücretsiz onarım veyahut bedelde indirim istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; eser sözleşmesi kapsamında imalatın ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği ve tutarının ne olduğu, davalının --- kaydı kapsamından ayıptan sorumlu olup olmadığı, sorumlu olduğu tutarın ne olduğu noktalarında toplanmaktadır. Davacı vekilince verilen ----- çıkartıldığı, ıslah dilekçesinin bir suretinin de davalı vekiline tebliğ edildiği görüldü. Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
Davalının yayınları neticesinde davacıya ait uygulamanın toplam 971.247 görüntülemeye ulaştığı, 3 adet reels videosunun her birinin 500.000 görüntülenmesi halinde toplam 1.500.000 görüntülemeye ulaşılacağı dikkate alındığında, reklamın taahhüt edilen izlenmeye orantılanması suretiyle ayıp oranında bedelde indirim talep edilebileceği, buna göre 11.260,00-(11.260,00x(971.247:1.500.000))= 3.969,17-TL miktarda iş bedelinden indirim istenebileceği değerlendirilmiş ve davanın bu yönden bedelde indirim uygulanması suretiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir. 7-Davacı tarafça davalının taahhüt ettiği 500.000 sayısına ulaşılmaması nedeniyle bedelin tümüyle iadesi gerektiği ileri sürülmüş ise de davalının izlenme sayısına ilişkin taahhüde uyulmaması halinde iş bedelinin tümüyle iadesini taahhüt ettiğine dair bir delil bulunmadığı, reklamın yeniden yayınlanacağına dair taahhüdün yerine getirilmemesinin davacıya ancak bedelde indirim isteme imkanı verebileceği, mevcut delil durumuna göre ayıp oranında...
indirim veya aynen ifa yahut eserin kabulünden kaçınma hakkının kullanılabileceğini, eserin kusurlu ve sözleşmede kararlaştırılan koşullara aykırı olduğunu, teknik rapor alındığından bedelde ne kadar indirim yapılması gerektiğinin anlaşılabileceğini, delil tespiti yapıldıktan sonra durumun davalıya bildirildiğini ancak davalının projenin eksik ve hatalı olduğunu kabul etmediğini; davalı hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini; arabuluculuk sürecinin de olumlu neticelenmediğini belirterek eksik ifa nedeniyle oluşan zarar için şimdilik 1.000,00....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıya bir kısım ürün teslimi yaptığını, davacı tarafından teslim edilen ürünlerin sözleşmede kararlaştırılan niteliklere haiz olmadığını, bu nedenle davacıya ödeme yapılmadığını, teslim edilen ürünlerin daha düşük kalite olması nedeniyle davacıdan bedelde indirim talep edildiğini, bedelde indirim talebinin davacı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle taraflar arasında teslim edilen ürünlerin tutarı konusunda anlaşmazlık çıktığını, her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi gerektiğini, davacının kötüniyetli olarak takip başlattığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava; tacirler arası ticari satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Ancak; 1-Salt zemin üstü varlıkların kamulaştırma bedellerinin tespiti için 4650 Sayılı Yasayla değişik Kamulaştırma Yasasının 10.maddesine dayalı olarak açılan davalarda, davaya konu yapının/yapıların bedelinin tespitinde, anılan yasanın 11.maddesinin h bendi hükmü uyarınca tüm nitelik ve unsurların mahkemece resen belirlenmesi gerektiği, bunun için hak sahibi tarafından ayrıca maddi hata davası açılmasına gerek olmadığı dikkate alınmadan, mahkemeyi veya davanın taraflarını bağlayıcı niteliği de olmayan kıymet takdir raporundaki ölçümler esas alınarak düşük kamulaştırma bedeline hükmedilmesi, 2-Kıymet takdir komisyonu raporunda yapıların enkazının mal sahiplerine bırakıldığına ilişkin bir açıklama yapılmamış ve enkazdan dolayı bedelde bir indirime gidilmemiş, yargılama sırasında da enkazın mal sahipleri tarafından alındığı ileri sürülmemiş olduğu halde, mahkemece resen yapılan hesapla ve yasal dayanağı da gösterilmeden, yapılar için belirlenen bedelde indirim yapılması, Doğru görülmemiştir...