WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; davacı bedelde muvaaza iddiasında bulunarak önalım hakkı nedeniyle payın iptali ve adına tescilini talep etmiştir. Resmi senette hisse devrinin 87.500,00 TL olduğu belirtilmiş ve paranın davalı tarafından ödendiğine ilişkin banka dekontu dosyaya ibraz edilmiştir. Satış bedelinin satış aktinde gösterilen miktardan farklı olduğunu gösteren dosya içerisinde geçerli bir delil yoktur. Bu nedenle önalım bedeli, tapu harç ve masrafları depo edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, farklı gerekçelerle, bedelde muvaaza iddiasının kabulü ile 50.920,00 TL bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    Dava, yasal önalım hakkı nedeniyle önalım hakkına konu payın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece tapu satış bedeli üzerinden istemin kabulüne ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından vekalet ücreti ile yargılama giderleri yönünden temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacıyla satış bedelini gerçek değerinin üzerinde gösterdiğini, davaya konu payların gerçek değerinin 51.727,00 TL olduğunu, bu bedel üzerinden önalım hakkını kullanmak istediklerini belirterek yasal önalım hakkı nedeniyle davaya konu payın iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir....

      Ancak davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Davacı 487 parsel sayılı taşınmazda 24.10.2011 tarihli resmi senette satış bedelinin tapuda çok yüksek gösterildiğini, gerçek satış bedelinin tespit edilerek davalılar adına olan payların iptali ile adına tescilini istemiştir. Tapudaki satış işleminin tarafı olmayan davacı bedelde muvazaa iddiasını her türlü delil ile ispat edebilir. Mahkemece mahallinde üç kez keşif yapılmıştır. Keşifler sonucu belirlenen farklı bedellere ilişkin raporlar muvazaa iddiasını ispata yeterli değildir. Ancak diğer delillerin tamamlayıcısı durumundadır. Bu nedenle bedelde muvazaa iddiasına ilişkin olarak davacının ve varsa davalının delilleri toplanmalı, tanıkları dinlenmeli, gerekirse davacı vekilinin delil listesinde yer alan yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir....

        Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kısmen kabul edilerek satış bedeli olarak kabul edilen 156.900,00 TL ile tapu harç ve masrafları toplamı 160.200,00 TL depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmişlerdir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı, gerçekte 130.000,00 TL olan satış bedelinin resmi akitte 210.000,00 TL olarak gösterildiğini belirterek bedelde muvazaa iddiasını ileri sürmüş, mahkemece bedelde muvazaa iddiası kısmen kabul edilerek satış bedeli olarak kabul edilen 156.900,00 TL ile tapu harç ve masrafları toplamı olarak 160.200,00 TL depo ettirilerek davanın kabülüne, karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir....

          Davalı, dava konusu payları gerçek değerini ödeyerek satın aldığını, bedelde muvazaa yapılmadığını savunmuştur. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 100.735,30 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir....

            Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı, satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak, keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda; 217 ada 27 parsel sayılı taşınmazda 1/3 pay 15.05.2015 tarihli satışla davalıya 70.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı, dava konusu payın gerçekte 30.000,00 TL'ye satıldığını, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. İnşaat bilirkişisi 16.02.2016 tarihli raporunda 1/3 hissenin değerinin 17.920,00 TL olduğunu saptamıştır. Mahkemece, davacı tarafa bu bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil değildir. Sadece davacının diğer delillerini doğrulamak bakımından önem arz eder....

              Davalı, dava konusu payı gerçek değerini ödeyerek satın aldığını, bedelde muvazaa yapılmadığını savunmuştur. Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamaması halinde iddia edilen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki fark üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından tapuda gösterilen satış bedeli ve tapu harç ve masrafları toplamı 306.100 TL üzerinden önalım hakkının tanınmasına karar verilmiştir....

                olması, mevcut davanın açılması davalı tarafın sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderlerinden davalı tarafın sorumlu olduğunun anlaşıldığı, davanın konusuz kalması nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

                  Ancak; 1) Dava konusu taşınmazdan geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle meydana gelen değer azalışı yönünden açılan bedel tesbit ve tescil dava dosyası sonucu verilen % 33 değer düşüklüğü oranı dikkate alınarak, bedelde indirim yapılması gerekirken, eksik inceleme ile fazla bedele hükmedilmesi, 2) Bozma sonrası tesbit edilerek hüküm altına alınan ve davalıya ödenmesine karar verilen bedelin ilk kararda hükmedilen bedelden daha az olduğu dikkate alınarak, davalıya fazla ödenen kısmın davacı idareye iadesi hususunda bir karar verilmemiş olması, 3) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi’nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1. bölüm kararı da göz önüne alınarak, kamulaştırma bedeline 16.06.2011 tarihinden, ilk karar tarihine kadar geçen süre için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu talebin reddine karar verilmesi...

                    GEREKÇE: Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK nun 355.maddesindeki düzenleme gereğince; istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu