WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili dava dilekçesinde bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş olup, iddiasını ispat açısından dava dilekçesinde, emsal satışlar, tanık beyanları, keşif ve bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayanmış olup, dinlenen tanık beyanlarının muvazaanın ispatı açısından yeterli olmadığı gibi mahkemece keşif neticesi tanzim edilen bilirkişi raporuna istinaden davacı tarafın bedelde muvazaa iddiasının kabulü ile bilirkişi raporuyla tespitlenen değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olup, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca keşifte bilirkişinin belirlediği değer tek başına bedelde muvazaayı ispatlamaya yeterli değildir. Davacı dayandığı deliller ile muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince, davacı tarafın muvazaa iddiasının kabulüne ilişkin gerekçesinin yerinde olmadığı, davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş ise de, satış bedelinin tapuda gösterilen bedelden daha düşük olduğunu mevcut dosya kapsamı itibarı ile kanıtlayamamıştır....

Davacı idare vekili ile davalının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir.Şöyle ki; 1)Dava konusu ...... ili, ...... ilçesi, ...... köyü, 2402 parsel sayılı taşınmazın 76,32 m2’lik kısımda ...... lehine tesis edilen irtifak hakkının taşınmazın tamamında meydana getireceği değer düşüklüğü oranı belirlendikten sonra taşınmazın eldeki davanın konusu olan 212,08 m2’lik bölümünün bedelinden bu oranda indirim yapılarak değer biçilmesi gerektiği gözetilmeden, bu yönteme uyulmadan hesap yapan rapor doğrultusunda kamulaştırma bedelinin eksik tespiti 2)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince, bozma sonrası bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedelde artış olması halinde bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekili ile davalının temyiz istemlerinin kabulü ile...

    dayanmaksızın uzun süre iade etmediği, yaptırılan delil tespiti ile ürünlerin ayıplı olduğunun da tespit edildiği, davacı tarafça teslim edilen dökümlerin kalan kısmının da işlendikçe döküm hatalarının mevcut olduğu ve üretilecek ürünlerin imalatında kullanılmasının mümkün olmadığının görüldüğü, davacı tarafından başlatılan icra takibine, dökümlerin ayıplı olması ve dökümler işlendikçe ortaya çıkan ayıplar nedeniyle itiraz edildiği, davacı yüklenicinin eserin ayıpsız olarak meydana getirilmesini sağlama borcunu yerine getirmediği, ayıplı olduğu ortaya çıkan dökümlerin bedeli olarak talep edilen ücretin haksız olduğu, geçerli bir ifanın varlığından bahsedilemeyeceği, bu nedenle ödemezlik def'inde bulundukları ve ayıp oranında bedelde indirim isteme seçimlik hakkının kullanıldığı, davacı tarafından ayıplı şekilde teslim edilen tüm dökümler bakımından belirlenecek ayıplı mal bedeli oranında bedelde indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği savunulmuştur....

      İş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı ve sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, olarak sayılmıştır. 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup, son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor da hükme esas alınamaz....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Açılmış olan davanın kabulü ile davacının seçimlik haklarından bedelde indirim talebinin kabulüne, 13.500 TL tazminat bedelinin dava tarihi itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" dair karar verildiği anlaşılmıştır. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; zamanaşımı süresinin dolduğunu, araçtaki ayıbın kullanımdan kaynaklı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazların yeterince karşılanmadığını, faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bedel indiriminin nispi metoda göre yapılmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıplı maldan kaynaklı bedelde indirim istemine ilişkindir....

        Bedelde muvazaa iddiası kanıtlanmadığına göre, mahkemece davacıya, tapuda gösterilen satış bedeli ve satış masraflarından oluşan önalım bedelini depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. Kabule göre de; önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olmasına alım-satım akdi nedeniyle davalı tarafından ödenen harç ve giderlerin önalım bedeline dahil edilerek depo ettirilmesi gerekirken, bedelin eksik depo ettirilmesi de doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2). bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine, 17.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Kabule göre de; keşifte belirlenen değerin tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmadığı, muvazaa iddiasının diğer delillerle birlikte değerlendirilerek şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerekirken sadece keşifte belirlenen bedel nedeniyle bedelde muvazaa iddiasının kabul edilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Davalı ... cevap dilekçesinde, tapuda gösterilen bedelin gerçek bedel olduğunu, davacı tarafın bedelde muvazaa iddiasının doğru olmadığını, satış bedeli, tapu masrafları ve emlakçıya ödediği komisyon ücretinin ödenmesi halinde önalım hakkını kullanılmasına itirazları bulunmadığını belirtmiştir. İlk derece mahkemesince, davacılar ..., ... ve ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalı aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... ... aleyhine açılan davanın resmi senette belirtilen satış bedeli ve masrafın depo edilmesi; davalı ... aleyhine açılan davanın keşfen belirlenen payın değerinin ve masrafın depo edilmesi sonucu kabulü ile belirtilen davalılara ait payların iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Davalılar ... ve ... vekili, istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

              Somut olayda, davacı yanca sözleşme feshedilmeyerek verilen imalât bedelinin tümüyle istirdadı talep edilmemiş, BK’nın 360/II. maddesi uyarınca bedelde indirim yapılması yönünde seçimlik hak kullanılarak; sadece iş bedeline mahsuben verilen bir kısım çeklerin iptâli istenmiştir. Şu halde öncelikle çözümlenmesi gereken sorun imalât bedelinden indirilmesi gereken oranın tespitine ilişkindir. Bu hususun tespitinde ise genel hukuki bilgi yeterli olmayıp teknik bilgi ve uzmanlık gerektirmektedir. O nedenle, alınan 2. raporda nefaset oranı %25 olarak belirlendiği halde uzmanlığı gerektiren bir işte mahkemece kendiliğinden %35 nefaset oranının takdir edilmesi doğru olmamıştır. Bunun yanında alınan ilk raporda ise işin yeniden yapılması gerektiği kanaati açıklanmıştır. Görüleceği üzere alınan raporlar arasında çelişki mevcuttur....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/310 Esas KARAR NO : 2024/357 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/05/2024 KARAR TARİHİ : 29/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirket ile müvekkili arasında 15.06.2021 tarihinde toz tutma filtresinin satışına ilişkin satış sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre davalı şirket tarafından ürünün ... ref numaralı teklif mektubu ve teknik çizimdeki içerik, nitelik ve tüm esaslı özellikler ile sözleşmeye uygun olacak şekilde müvekkili şirkete satılması, ön montajlı sevkiyatının gerçekleştirilmesi ve davalı şirketin Libya'da montaja refakat etmesi karşılığında müvekkili şirketi tarafından sözleşme bedelinin ödenmesinin konu aldığını, sözleşme konusu ürün sözleşmeye aykırı olarak ayıptan ari olarak teslim edilmediğini, müvekkili şirketin ürünü alıkoyup bedelde indirim isteme ve diğer zararların...

                  UYAP Entegrasyonu