Ancak davacı, tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; davacı, dava konusu ... ada ... nolu parseldeki .../... payın gerçekte 7.500.-TL bedelle davalıya satıldığını, davalının satış bedelini muvazaalı olarak 20.000-TL gösterdiğini iddia etmiştir. Davacı bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddiasını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Ancak mahkemece, bu konuda dinlenilen davacı tanıkları bedelde muvazaa iddiası konusunda görgüye dayalı bir beyanda bulunmamışlardır. Yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu edilen payın satış tarihi itibariyle değerinin 7.790,84-TL olduğu bildirilmiş ise de muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli bir delil değildir....
Ancak, davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; davacı vekili birleşen davaya konu payların tapuda satış bedellerinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı, bedelde muvazaa iddiasında bulunduğuna göre bu iddiasını kanıtlaması gerekir. Satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Ancak bu konuda dinlenen tanıklar ... ve ... ile mahkemece dinlenmesine yer olmadığına karar verilen tanıklardan ... satış sözleşmesinin tarafı olduğundan beyanlarına itibar edilemez....
Davalı vekili, davacının bedelde muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, davacının resmi senette gösterilen bedeli tapu harç ve masrafları ile birlikte ödemesi halinde davayı kabul ettiklerini belirtmiştir. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle tapu bedeli, harç ve masrafları olan 102.206,25TL üzerinden davanın kabulü ile, ... İli ... İlçesi, ... Mah. 5382 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı 3/8 hissesinin iptali ile davacılar adına 1/8 hisse oranında tapuya tesciline karar verilmiştir....
Mahkemece, davalının bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından resmi akitte gösterilen satış bedeli ile tapu harç ve masrafları toplamı 46.647,50 TL depo ettirilerek davanın kabülüne, karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Bu durumda, davacı taraf da bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamış olup davacı yararına dava dilekçesinde gösterilen 16.800,00 TL üzerinden, davalı yararına da mahkemece kabul edilen bedel ile dava dilekçesindeki değer arasındaki fark üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti tayini ve yargılama giderlerinin de bu orana göre taraflara yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, davalının bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından resmi akitte gösterilen satış bedeli ile tapu harç ve masrafları toplamı 46.647,50 TL depo ettirilerek davanın kabülüne, karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Bu durumda, davacı taraf da bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamış olup davacı yararına dava dilekçesinde gösterilen 16.800,00 TL üzerinden, davalı yararına da mahkemece kabul edilen bedel ile dava dilekçesindeki değer arasındaki fark üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti tayini ve yargılama giderlerinin de bu orana göre taraflara yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Somut olaya gelince; Davacı, dava dilekçesinde satış bedelinde muvazaa iddiasında bulunmuş ve gerek dava dilekçesinde ve gerekse sonradan verdiği dilekçeyle tanık dahil tüm delillerini bildirmiştir. Davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Davacı muvazaa iddiası ile ilgili delillerini de bildirdiğine göre, mahkemece bedelde muvazaa iddiası konusunda araştırma ve inceleme yapılması ve depo ettirilecek bedelin saptanması gerekir....
Mahkeme tarafından ayıbın niteliği, özelliği ve parasal değerine göre aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine yönelik seçimlik hakkın, hakkaniyete uygun olmadığı ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu kanaatine varılırsa ayıp oranında bedelde indirim tutarına hükmetmesi de mümkündür. Bu nedenle mahkemece, konuda uzman bir otomotiv bilirkişisinden rapor alınarak aracın kilometresi oynanıp oynanmadığı, araçta gizli ayıp bulunup bulunmadığı belirlenerek ve davacı tüketicinin kullanmış olduğu malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi yönündeki seçimlik hakkın hakkaniyete uygun olup olmadığı değerlendirilerek, hakkaniyete uygun olmadığı sonucuna varılıyor ise, yargıtayca benimsenen nispi metoda göre ayıp oranında bedelde indirim tutarı belirlenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle, davalı T3 yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen 26.3.2012 tarihli bilirkişi raporunda payların değeri 45.000'şar TL olarak belirlenmiş ise de, keşif ve bilirkişi raporu, bedelde muvazaa iddiası yönünden tek başına yeterli kanıt oluşturmaz. Raporun davacının diğer delilleri ile de doğrulanması gerekir. Bu itibarla mahkemenin sadece bilirkişi raporuna dayanarak tapuda satış bedelinin yüksek gösterildiğini ve bedelde muvazaa iddiasının kanıtlandığını kabul etmesi yerinde değildir....
Dava, davacı tarafından davalıdan ikinci el olarak 09/11/2018 tarihli sözleşme ile satın alınan aracın km'si ile oynanmış olduğu iddiasına dayalı gizli ayıp nedeniyle bedelde indirim istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, kararın dayandığı delillere, davalı tarafça sunulan oto satış sözleşmesi başlıklı davalı tarafça aracın davanın ihbarının talep edildiği, Yusuf Köroğlu isimli şahıstan satın alındığı sırada düzenlenen "araç bakıldı gösterildi, her şeyi ile kabul edildi, km orijinal olmadığı söylendi" şeklindeki belgeye göre aracın işbu dava konusu satış öncesi km'si ile oynanmış ve bu nedenle ayıplı olduğunun kabulünde isabetsizlik bulunmayıp, davalı tarafça belgedeki "...km orjinal olmadığı söylendi" kısmının dava dışı satıcı üçüncü şahıs tarafından sonradan doldurulduğu yönündeki savunmanın davacıya karşı ileri sürülmesinin mümkün bulunmamasına (TBK.'...
Davacılar vekili, dava dilekçesindeki beyanında, resmi senetteki 48.000,00 TL satış bedelinin önalım hakkının kullanılmasını engellemek amacıyla yüksek gösterildiğini belirterek bedelde muvazaa iddiasında bulunmuş ve davada harca esas değer olarak resmi satış bedeli olan 48.000,00 TL bedel gösterip bu bedel üzerinden harcını yatırmıştır. Davacı dava konusu satış işleminin tarafı olmadığı için bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir. Yerel mahkemece yerinde keşif yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır. Bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil olmayıp, yan deliller ile de desteklenmesi gerekir. Davacı vekili muvazaa iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Davacı taraf, bedelde muvazaa iddiasının kanıtlanması için tanık dinletmemiştir. Yerel mahkemece yerinde yapılan keşif ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile dava tarihi itibarı ile 25.240,27 TL bedel belirlenmiştir....