Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2019/140 ESAS 2020/303 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle)|Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalının 1999 tarihinden beri evli olduklarını, bu evliliklerinden müşterek iki tane çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin müşterek çocukların her türlü bakım ve ihtiyaçlarıyla ilgilendiğini, davalının müvekkilin önceki evliliğinden olan çocuklarının eve gelmesine izin vermediğini, müvekkili ve müvekkilin önceki evliliğinden olan kızını evden kovduğunu, bir süre müvekkilinin önceki evliliğinden olan çocuklarının yanında kaldığını...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2019/140 ESAS 2020/303 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle)|Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili ile davalının 1999 tarihinden beri evli olduklarını, bu evliliklerinden müşterek iki tane çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin müşterek çocukların her türlü bakım ve ihtiyaçlarıyla ilgilendiğini, davalının müvekkilin önceki evliliğinden olan çocuklarının eve gelmesine izin vermediğini, müvekkili ve müvekkilin önceki evliliğinden olan kızını evden kovduğunu, bir süre müvekkilinin önceki evliliğinden olan çocuklarının yanında kaldığını...

Maddesi gereğince pek kötü, onur kırıcı davranış nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Birleşen dosya yönünden; Davalı Birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı- birleşen dosya davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; davalı birleşen dosya davacısı kadın yararına 4721 sayılı TMK'nin 174/1 maddesi uyarınca 45.000,00- TL maddi tazminatın davacı - birleşen dosya davalısından alınarak davalı birleşen dosya davacısı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalı - birleşen dosya davacısının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, Davalı - birleşen dosya davacısı kadın yararına 4721 sayılı TMK'nin 174/2 maddesi uyarınca 40.000,00 TL manevi tazminatın davacı- birleşen...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özellikle davacı kadının tanıklarının ifadesinde ve dosyaya sunulan fotoğraf değerlendirildiğinde; davalı erkeğin eşini aldattığı, davacı kadının her ne kadar zina özel nedeni ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmayı talep etmişse de zina özel nedenine dayanılarak açılan boşanma davasında zinanın özel şekil şartlarına tabi olduğu ve bu şartların oluştuğu konusunda yeterli delillendirme bulunmadığı, onur kırıcı davranış nedeniyle de özel şekil şartlarının yerine gelmediği; davalı erkek kusurlu olmadığını, aldatma olayının olması halinde bile eşinin kendisini affettiğini ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesini gerektiğini ileri sürmüşse de davacı kadının önceki sadakatsizlik olaylarında eşini affetmiş olması son sadakatsizlik olayında da eşini affettiği anlamına gelmediği, bunun yanında sadakatsizlik olayının ortaya çıktığı tarihten sonra tarafların İngilterede bulunan şirketin kapatılması...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; demans hastası olan davacının fiil ehliyetinin olup olmadığının tespit edilmemesi, davanın kabulü, kusur belirlemesi, aldırılan tedbir nafakası ile yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nun 162. m.sine dayalı hayata kast ve pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma ve TMK'nun 166/1 m.sine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....

    Davacı erkek vekili; davalı kadının yaşlı ve korunmasız olan müvekkiline defalarca fiziksel şiddet uygulayıp hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladıktan sonra müvekkilinin önceki eşinden olan oğlunu ortak konuta çağırdığını, müvekkilin oğlunun ortak konuta gittiğinde babasını elleri ve ayakları bağlı, fiziksel şiddete uğramış vaziyette gördüğünü, akabinde davalı hakkında şikayette bulunulduğunu, müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını belirterek tarafların hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162), aksi hâlde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı (TMK m. 166/1) olarak boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

      küfürler etmiş onur kırıcı davranışlarda bulunduğunu, müvekkil bu sebeple psikolojik olarak çok yıpranmış ve gururu kırıldığını ancak eşine karşı hiçbir zaman kötü ve onur kırıcı ithamlarda bulunmamış hep yapıcı olmaya çalıştığını, TMK Md.162 gereğince de "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir."...

      , manevi tazminat talebinin de reddini talep ettiklerini, fiziki ve psikolojik baskının olmadığını, davacı tarafın evin kendisine tahsisi talebinin de yerinde görülmediğini, müşterek hanenin boş olduğunu, davacının şu anda ailesinin evinde kaldığını, müvekkilini de mağdur ettiğini, tedbir nafakasının talebinin reddine karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda, Mersin 1.Aile Mahkemesi'nin 21/01/2021 tarih, 2019/218 Esas, 2021/18 Karar sayılı kararında özetle; asıl dava yönünden; davacının TMK'nun 162. maddesine dayalı hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma davasının sübut bulmadığından reddine, davacının TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile, tarafların TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmalarına, tarafların henüz reşit olmayan müşterek çocukları 04/04/2012 doğumlu T3 Ve 01/04/2017 Doğumlu T3'ın velayetinin davacı...

      Aile Mahkemesi'nin 30/03/2022 Tarih, 2021/200 Esas 2022/136 Karar sayılı dava dosyasında verilen karara karşı davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI ÖZETİ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1999 yılında görücü usulü ile evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek üç çocuklarının bulunduğunu, davalı tarafın evliliğinin başından beri müvekkiline ölçüsüz bir şekilde her daim ağır şiddet uyguladığını, evliliklerinin ilk yıllarında müvekkili hamileyken davalının uyguladığı şiddet neticesinde çocuğunu düşürdüğünü, davalının müşterek çocuklara da fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirterek hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, aksi kanaat halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2016 NUMARASI : 2016/1981 ESAS 2016/1867 KARAR DAVA KONUSU : Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2006 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, davalının kumar bağımlısı olduğunu, bu nedenle bankalara borcu bulunduğunu, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenlerle pek kötü veya onur kırıcı davranış, şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, davacıya aylık 1000 TL tedbir-yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için aylık 700'er TL tedbir-iştirak nafakası, 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu