değişimine veya bedel iadesine karar verilmesinin hakkaniyete aykırılık teşkil edeceğini, ayrıca davaya konu aracın şirkete ait bayilerde mislinin bulunmaması nedeniyle de aracın misliyle değişiminin mümkün olmadığını, şirketin ancak onarım onayı verilen durumlarda müşterilerine ikame araç tahsis ettiğini, somut olayda davacının misliyle değişim talebi olduğundan ve onarıma herhangi bir onay vermediğinden kendisine ikame araç tahsis edilmediğini, davacı tarafın da aracı tamir ettirip kullanma ihtimali varken onarımı tercih etmediğini ve kendi iradesiyle araç kiraladığını, bu keyfi tutumun sonuçlarına da davacının kendisinin katlanmak zorunda olup, şirketin araç kiralama bedelinden sorumluluğu bulunmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2-Davalı Borusan Otomotiv İthalat ve Dağıtım A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Ayıp iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının taleplerinin 6502...
Somut olayda ise davacı taraf sözleşmeden dönme ve bedel iadesi değil sözleşmeyi ayakta tutarak ayıpsız misli ile değişim talebinde bulunmasına göre TBK 227/4 maddesi uygulanma ihtimali bulunmayan davada mahkemece davanın kabulü ile ayıp nedeniyle satışa konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Somut olayda ise davacı taraf sözleşmeden dönme ve bedel iadesi değil sözleşmeyi ayakta tutarak ayıpsız misli ile değişim talebinde bulunmasına göre TBK 227/4 maddesi uygulanma ihtimali bulunmayan davada mahkemece davanın kabulü ile ayıp nedeniyle satışa konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu bağlamda araçta gizli ayıbın bulunduğu, bu haliyle davacının aracın misliyle değişimini istemek hakkı olduğu, ancak dava konusu araçta davacı uhdesinde meydana gelen değer kayıplarından davalının sorumlu olamayacağı, davacının aracı tamir ettiği, bundan dolayı yalnızca değer kaybı tazminatının davalıya ödenmesi suretiyle davanın aracın misliyle değişimine yönelik kabulüne karar verilmesi(Y13HD 2017/2477E - 2019/758K, Y3HD 2022/3625E - 2022/5658K) gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1)Davanın KABULÜNE, 2)5.000,00-TL nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 3)......
misliyle değişimini gerektirecek nicelikte olmadığını, malın ayıplı ve ayıpsız değeri arasında önemli bir fark mevcut değilken ve mevcut durum araçtan fayda sağlanmasına etki etmiyorken aracın misliyle değişimine karar verilmesinin vekil eden şirketi aşırı oranda zarara uğratacağını, dava konusu otomobilin 17.05.2021 tarihinde maddi hasarlı kazaya karışmış olup çamurluk, stop lambası ve sol arka tamponda hasar meydana geldiğini, aracın vekil eden firma tarafında geri alınarak sıfır kilometre yenisiyle değiştirilmesinin mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen haksız ve hukuka aykırı kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Davamızda davacının talebi de aracın ayıpsız misli ile değişimi, kabul edilmemesi halinde ise bedel iadesine ilişkindir. Dava devam etmekte iken davacı tarafın misli ile değişim talep ettiği aracı 3. kişiye satmasından dolayı davada misli ile değişim imkanı kalmamıştır. Davacı tarafın 23.01.2023 tarihli beyan dilekçesi ile de davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesi talep olunmuştur. Davaya konu aracın 3. kişiye satıldığı anlaşıldığından, davacının artık ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi seçimlik hakkını kullanamayacağı değerlendirilmiştir....
Açıklanan nedenlerle, TBK'nın 227/4 maddesi gereği talep olmadan durum ve koşullar haklı gösteriyorsa ayıpsız benzeriyle değişim taleplerinde de değişim yerine ücretsiz onarıma veya bedelden indirime karar verilebileceği,bilirkişi raporu ile durumun tesbiti üzerine davacının ıslah dilekçesi vererek değişim yerine bedelden indirim hakkını kullanması talebin daraltılması kısmi feragat sayılmaz .İstinafa konu karar hakim tarafından durum ve koşullar değerlendirilerek verildiğinden davalı lehine yargı gideri ile vekalet ücreti takdir edilmeyeceğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf nedeni de yerinde görülmemiş ,davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Davalı T5 Vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararını usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı, aracının yakıt göstergesinin arızalı olduğunu ve servise birçok kez gitmesine rağmen sorunun giderilemediğini iddia ettiğini, söz konusu iddianın isabetli olmadığını, davacının aracı satın alındığından bu yana iki yıl süre içinde 75 bin kilometreden fazla yol kat ettiğini , ayıplı bir aracın bu kadar uzun yol gitmesi beklenemeyeceğini, aracın yakıt göstergesinde üretimden kaynaklı hiçbir sorun bulunmadığını , misliyle değişim talebi somut olayın şartlarına uygun olmadığını davacının ilk talebinin aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebi olduğunu ancak ayıpsız misliye değişimin koşulları oluşmadığını, 6502 sayılı kanun md. 11/3’e göre malın ayıpsız misliyle değişiminin orantısız güçlükleri beraberinde getirmesi halinde tüketici bu hakkını kullanamayacağını, söz konusu orantısızlığın belirlenmesinde malın ayıpsız değeri, avıbın önemi ve diğer...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlamın sonuç kısmında ayıpsız misliyle değişimine karar verildiğini, ancak “bu mümkün olmadığı takdirde İİK m.24 taşınır teslimine ilişkin hükümlere göre hükmün infaz edileceğinin belirtilmemesi “ infaz aşamasında belirsizlik yaratma durumu oluşturabileceğinden bu hususun dikkate alınmasını, kararın “ayıpsız misliyle değişim mümkün olmadığı takdirde İİK m.24 taşınır teslimine ilişkin hükümlere göre hükmün infaz edilmesi” biçiminde eklenerek onanmasını, aksi takdirde bozulmasını infaz aşamasındaki olası karışıklıkların ve suiistimallerin önlenmesini, yine, 15.01.2019 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç kısmının 3 nolu bölümünde de aracın 2018- 2019 tarihlerinde 0 km üretilmediği bunun yerine eşdeğer özelliklere sahip Golf 1.4 TSİ 125 PS DSG Comportline modelinin bulunduğu ve bunun değerinin de 158.600,00 TL olduğu belirtildiğinden vekalet ücretinin nispi olarak bu bedel üzerinden hesaplanması gerekirken düşük vekalet ücretine hükmedilmesi de...
bahisle ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep etmiştir....