-KARAR- Davacı vekili, mal satışından kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıdan alınan malların ayıplı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin müşterisi dava dışı ... Fransa tarafından kesilen cezanın davacıya fatura edildiğini belirterek, davanın reddi ile % 40 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, mal satışından kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alınan malların ayıplı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davalı tarafından süresinde usulüne uygun ayıp ihbarında bulunulmadığından davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak-----plakalı otomobilin işbu dava ikame edildikten sonra 28.08.2020 tarhinde karıştığı kazada pert olması nedeniyle 17.02.2021 trihinde dava ıslah edilerek aracın ile değiştirilmesi veya satış bedelinin iadesi yerine---- filtrenin üretimden kaynaklı gizli ayıplı olması nedeniyle belirlenecek satış bedelinden indirimin satış tarihi 18.11.2016 itibariyle avans ile tahsili talep edilmiştir....
Davacı, davalı tarafından satılan fidanların istenilen marka ve cins olmaması nedeniyle ayıplı fidan satışından kaynaklı uğradığı zararın tazmini için eldeki davayı açmıştır. Davalı, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından davanın reddini savunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu aldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu kapsamında satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 198. maddesi (6098 Sayılı TBK.’nun 223. maddesi) uygulanacaktır. Anılan maddeye göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturalardan kaynaklı alacağı için davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıdan alınan malların müşterilere satışından sonra mallarda ayıpların ortaya çıktığını, ayrıca malların davacı tarafından geç teslim edilmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, alacağın muaccel olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, ıslah dilekçesi ile müşterilere satılan ayıplı mallar ve stokta bulunan ayıplı mallardan dolayı 29.866 TL nin davacı alacağından takas ve mahsubunu talep etmiştir....
Davalı vekili, taraflar arasında uzun süre devam eden ticari iş ilişkisi bulunduğunu, davacı şirkete 12.04.2017 tarihinde sipariş formu ile kumaş siparişi verdiğini, sipariş verilen kumaşların davalı şirkete ayıplı ve geç teslim edildiğini, ayıplı imalat yapıldığını, davalının dava dışı müşterisinin ayıplı ve geç gönderilen ürünler nedeni ile uğradıkları zarara ilişkin faturaları davalı şirkete keşide ettiğini, uğranılan zararın sonraki siparişlere yansıtılacağı konusunda mutabakata vardıklarından 15.09.2017 tarihinde davacı şirkete tekrar kumaş siparişi verdiklerini, 27.09.2017 tarihinde siparişin davacı tarafından iptal edilmesi sebebiyle önceki siparişte meydana gelen geç teslim ve ayıplı üründen kaynaklı davalıya yansıtılan gecikme cezasının 3/4 kısmı olan 12.751,60 TL + KDV'nin davacı şirkete yansıtılacağı konusunda bilgilendirme yaptıklarını, buna rağmen davacının Küçükçekmece ... İcra Müdürlüğü ......
Ordu Donatım tarafından ihale yapıldığını, ihalenin kazanıldığını ve 14.308 adet kart için toplam 28.616 TL ödeme yapıldığını, ancak kartların ayıplı olduğunu ileri sürerek müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, kartların iadesini, 28.616 TL'nin faiziyle birlikte müvekkili şirkete ödenmesini talep etmiş, davacı vekili 29.05.2013 havale tarihli dilekçesi ile davanın arama kartlarındaki üretim hatasından kaynaklı ayıplar dolayısıyla sunulan ayıplı sabit telefon hizmeti sebebiyle, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın karşılanması talepli maddi tazminat davası olarak değiştirildiğini, maddi zararın şimdilik 28.616 TL kısmının faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmede taraf olmaması nedeniyle husumet yokluğu bulunduğunu, davanın değiştirilmesi talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Dava, ayıplı araç satışından kaynaklanan bedel iadesi istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde davanın 11.10.2012 tarihinde davacı tarafından sunulan dava dilekçesi ile açılmış olduğu, davacının daha sonra dosyaya sunduğu deliller ekinde 18.10.2012 tarihli servis fişinin de bulunduğu ve davalıların davacı tüketicinin dava açıldıktan sonra bu tarihte yetkili servis istasyonunda dava konusu otomobilin airbaginin değiştirilmek suretiyle tamir edilmiş bulunduğu ve bu haliyle davacı tüketicinin seçimlik hakkını dava tarihinden sonra tamirden yana kullanmak suretiyle tüketmiş bulunduğu savunmasını da ileri sürdükleri görülmüştür. Öte yandan; ilk derece yargılama makamınca hükme esas alınan bilirkişi asıl ve ek raporlarının incelenmesinde ayıplı olduğu öne sürülen bu airbag ünitesinin halen arızalı/ayıplı olduğuna dair bir belirleme de yapılmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ayıplı olduğunu iddia ettiği taşınmazı dava dışı ...'den satın alındığını beyan ettiği, taşınmaza ilişkin davalı ile aralarında herhangi bir sözleşme yapmadıkları, kaldı ki dava dilekçesine ekli tapu senedinde dava konusu taşınmazın dava dışı ... adına kayıtlı iken satışından davacı adına kaydının yapıldığı anlaşılmakla, her ne kadar davacı gizli ayıp sebebi ile dairenin bedelini talep etmekte ise de davacının dava konusu daireyi davalıdan satın almadığı gerekçesiyle, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava, arsa sahibi hissesine düşecek bağımsız bölümler karşılığında davalı tarafça davacıya tahsisi sağlanan bağımsız bölümün ayıplı çıkması nedeniyle bağımsız bölüm bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
Dava, Davacının cari hesaba konu faturalardan kaynaklı alacaklı olup olmadığı, bu faturaların davalının iddiası üzere, iade faturasından kaynaklı ve ayıplı üretim sonrası onarım bedelinin yeni satım gibi değerlendirilmesinden kaynaklı mükerrer kayıt olup olmadığı davalının ayıp iddiasının yerinde olup olmadığının tespiti hususlarındadır. Davalı tarafa ayıplı ürün ve iadesine yönelik delil tespiti, tutanak, ihbara yönelik tüm delillerinin ibraz etmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesine, bu süre zarfında delil ibraz edilmez ise delil ibrazından vazgeçmiş sayılacağının ve dosyanın mevcut haliyle değerlendirileceği ihtaratı yapılmış ancak davalı tarafça dosyaya delil ibraz edilmemiştir. HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmıştır....