son bölümünde de, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu kabul edilmiştir....
KARAR Davacı, sahip olduğu çiftlikte kullanmak üzere davalıdan yem hazırlama ve dağıtma makinası satın aldığını, ancak makinenin geç teslim edildiği gibi arızalı da olduğunu, makineyi teslim alıp kullanmaya başladıktan bir ay sonra mil kırılması, şanzıman arızası ve tekrar mil kırılması gibi problemler yaşadığını, daha sonra makinenin kullanılamaz hale gelmesi üzerine makineyi revize etmeye karar verdiğini, bu nedenle 800,00 TL. helezon, 2.500,00 TL. planet rediktörlü bir şanzıman, 1.770,00 TL işçilik, 870,00 TL helezon, 875,00 TL rulman, keçe cıvata vb. malzeme, 200,00 TL şanzıman yağı ve 190,00 TL de torna malzemesi olmak üzere toplam 6.405,00 TL harcayarak makineyi faal ve olması gereken yem hazırlama ve dağıtma makinesi haline getirebildiğini ileri sürerek maddi zararı ile makinadan kaynaklı verim kaybından dolayı oluşan zararın tahsili istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı onarım bedeli ve zararın tazmini istemli davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davaya konu aracın Denizli 6. Noterliği'nin 25/09/2020 tarih ve 20606 yevmiye nolu satış sözleşmesiyle 100.000,00 TL bedelle davalı tarafından davacıya satıldığı,aracın arızalanması nedeniyle ertesi gün servise çekildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf; aracın satın alındığı gün aracın arızalanarak yolda kaldığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürmüştür....
MAHKEMESİNCE : Ürünlerin üretim hatasından kaynaklı olarak ayıplı olduğu, davacının süresi içerisinde ayıpların davalı tarafa bildirildiği, ürünlerin kullanım şekli, ayıpların nitelikleri, sürekli tekrar eden ayıplar oluşu gözetilerek davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının usulüne uygun olduğu, müspet zararın tahsili talep edilmiş ise de, davacı tarafından 25/07/2016 tarihi itibari ile dönme iradesinin kullanıldığı, ürünlerin 30/10/2015 tarihinde teslim edilmiş olduğu hususları gözetilerek davacının sunduğu faturaların davaya konu ürünlerin arıza yapması nedeniyle meydana geldiğini gösterir zararların olduğu hususunda yeterli delilin sunulmadığı gerekçesiyle ürünlerin davalıya iadesine 35.000,00 TL'nin 07/08/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ,davacının müspet zararının tahsiline ilişkin davasının reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın lastik satışından kaynaklı olarak, teslim edilen ürünlerin imalat kaynaklı ayıplı olup olmadığı davacının zararının meydana gelip gelmediği ve bu sözleşme gereğince davalının ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumlu olup olmadığının tespiti noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bu noktada uyuşmazlığın temelini oluşturan “ayıp ve ayıba karşı tekeffül” kavramları üzerinde durmakta yarar vardır: Ayıba ilişkin hukuki düzenleme, dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken 6098 sayılı Borçlar Kanununun 219. maddesinde yer almaktadır....
TBK'nın 478. maddesinde, ''Yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın; taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. '' denilmektedir....
Şti. alt yüklenici sıfatıyla ... bulunan binaların tadilatına ilişkin birtakım işleri (Alüminyum Kompozit, Alüminyum Güneş Kırıcı, Alüminyum Kompozit Ahşap Renkli Tabela Altlığı) yapmayı üstlendiğini ancak işleri eksik yaptığını, Sözleşme kapsamında yapılan işe ilişkin ilgili idarece yapılan kesin kabulde eksik ve ayıplı işler tespit edildiğini, Bu tespitler sonrası eksik ve ayıplı imalatların davalıdan istenmiş ise de davalı bu eksik ve ayıplı imalatları tamamlamadığını, Bunun üzerine müvekkili davalının işleri eksik yapmasından kaynaklı olarak bu eksik işleri üçüncü firmaya (... Limited Şirketi(VKN:...)) yaptırdığını, taraflar arasındaki eser sözleşmesi nedeniyle oluşan ayıp ve eksik imalattan kaynaklı müvekkilinin uğramış olduğu 40.000,00 TL'den şimdilik 5.000,00 TL zararın karşı davalıdan tazmini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulü ile gizli ayıplar nedeniyle 10.549 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kararın bozmaya uygun olmasına göre davacının sair davalıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, dava dilekçesinde taşınmazın ayıplı olması nedeniyle satış bedelinden yapılacak indirim miktarının hesaplanarak yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.15.4.2010 tarihli dilekçesi ile alacağının avans faizi ile tahsilini talep etmiş,21.2.2014 günlü celsede de talebini tekrarlamıştır.Dava konusu alacağın ayıplı taşınmaz satışından kaynaklanmasına ve davalıların sıfatına göre alacağın avans faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken yasal faiz işletilmesi...
Davacı kiracı, sözleşmenin bu hükmüne dayanarak satıcıdan uğradığı zararın tazminini talep ettiğine göre, davalı leasing veren şirkete karşı, ayıplı mal satışından dolayı leasing sözleşmesinin feshini talep edemeyeceğinin düşünülmemesi isabetli değildir. Davacı kiracı Finansal Kiralama Sözleşmesinin imzaların bulunduğu son sayfasında verilen yetkiye dayanarak, satıcı ... A.Ş.ye karşı dava açmıştır. Kural olarak, kiracı kendisine finansal kiralama şirketi tarafından yetki verilmeden böyle bir davayı açamaz. Finansal kiralama şirketinin malın ayıplı olmasından dolayı alacak ve dava hakkını kiracıya devretmesi ile, malın ayıplı olmasından dolayı kiracıyı temsilci tayin etmesinin hukuki sonuçları farklıdır. Finansal kiralama şirketi kiracıyı temsilci tayin etmişse kiracı ayıba karşı tekeffülle ilgili B.K.nun 202 ve devamı maddelerinde verilen yetkileri ve kendisinin uğradığı zarar nedeniyle oluşan alacağının tahsiline dair haklarını kullanabilir....
Makine mühendisi bilirkişi mahkememize sunduğu --- tarihli raporunda özetle; Davacının ------marka ---- yüzeyinin hemen her tarafından ---- olduğun tespit edildiği ve lastiklerin üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu; ----plakalı ----- teslimi anında ----- ayıp olduğu yönünde bir tespit olmadığı; ayrıca -----üzerindeki kopmaları başlangıçta olsa gören herkesin --- olmadığını düşünmesinin ve ---- vazgeçmesinin bekleneceği;-------- ayıpların ilk anda belli olmayabilecek ve bir süre kullanımdan sonra oluşabilecek türde üretimden kaynaklı gizli ayıp niteliğinde olduğu; Gizli ayıplı ------- onarımının mümkün olmadığı; ----- misli ile değiştirilmesi veya bedelinin iade edilmesi gerektiği; davacı araç sahibi tarafından yeni -----satın alınmış olduğu için seçim hakkının davacı araç sahibine ait olması gerektiği; --- mevcut haliyle kullanılmasının tehlikeli olduğu; ----- öbek öbek kopmalar olduğunun fark edildiği ilk anda otomobilden çıkarılması ve kullanılmaması gerektiği; gizli ayıplı ------...