Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/586 Esas KARAR NO : 2022/505 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/04/2011 KARAR TARİHİ : 15/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamaları sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava dilekçesi özetle şöyledir: "....Davacı müvekkilinin Wolkwagen marka 2010 model ticari aracı 02/04/2010 tarihinde davalılardan ...'den satın aldığını, ...'in diğer davalı ...'...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2018/1185 Esas KARAR NO : 2021/575 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/10/2018 KARAR TARİHİ : 13/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde ------tarihinde davacı tarafından yapılan --------- plaka sayılı ------ ----olduğunu, ancak aracın ---- ------- olduğu tespitinin yapıldığı, aracın satın alındığı tarihten 4 ay 8 gün sonra ------- olduğu, -------------- hasar almış olduğunun--- olduğu, bu nedenle aracın ayıplı olarak satılmış olduğu , müvekkilinin aracın -----------olduğunu, ------nedenler ile yapılan itirazın iptal edilerek takibin devamına karar verilmesin yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir....

      Mahkemece taraf delilleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış ise de, raporda belirtilen ve mahkemenin kabul ettiği ''5.672,81-TL kredi çekiminden kaynaklanan faiz giderinin'' bu tazminata ilave edilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece satıştan kaynaklanan zarar olarak ispatlanamayan bu alacak yönünden istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bununla birlikte davalı taraf davacı tarafa satımı yapılan ürünlerin bir kısmının ayıplı olduğu gerekçesi ile davacı tarafça takibe dayanak yapılan faturanın düzenlendiğini, söz konusu iade faturasına konu malların iade edilmediğini, ayıplı olup olmadığının belirlenemediğini, savunmuştur. Ticari nitelikte satımlarda TTK 23/c.maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında belli ise alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı çıkması halinde haklarını korumak için bu durumu derhal satıcıya ihbar etmekle yükümlüdür. Aynı Kanunun 18.maddesi uyarınca bu ihbarın yazılı şekilde yapılması ve bu ihbarın içeriğinde de ayıbın niteliği, bu nedenle bir zarar oluşmuş ise kanunda yer alan hangi seçimlik hakların kullanıldığının karşı tarafa bildirilmesi gerekir. Bu ihbarda en azından ayıbın niteliğinin bildirilmesi elzemdir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, dava konusu araçta müvekkili firmadan kaynaklanan bir kusur bulunmadığı gibi üreticiden de kaynaklanan bir kusurbulunmadığını, dava konusu araç üzerinde kullanımdan kaynaklanan bir ayıp bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; "...dava konusu aracın üretim aşamasında değil, sonradan başka bir işlem ile boyandığı, boyamanın aracın muhtelif yerlerinde olduğu, bölgesel bir ayıbın söz konusu olmadığı, aracın gizli ayıplı olduğu anlaşılmıştır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Yerel mahkeme kararının gerekçesinde satıştan 1 gün önce 17/07/2019 tarihinde İstanbul Oto Ekspertiz tarafından düzenlenen ekspertiz raporuna dayandığını, yine gerekçeli kararda 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna atıf yapıldığını, davalının müvekkiline sattığı aracın ayıplı olduğunu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunu, somut olayda dava konusu aracın ayıplı olduğu hususu ve davalarının haklılığının aşikar iken mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme neticesinde davanın reddine ilişkin karar verildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, mahkemece yapılacak inceleme neticesinde davalarının kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İstinafa cevap veren davalı vekilinin dilekçesinden özetle: davacı tarafın haksız ve yersiz istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Satılan malın ayıplı olması halinde satış bedelinden yapılacak olan indirim miktarı, Yargıtay Yerleşmiş uygulamasına göre nispi metod yöntemine göre belirlenir. Nispi metod yöntemine göre, satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. İlk derece mahkemesince nispi metod yöntemine göre indirim bedeli belirlenirken, satılanın satış tarihinde ayıplı ve ayıpsız değerleri yerine, rapor tarihindeki aracın güncel ayıplı ve ayıpsız değeri esas alınarak hatalı bir şekilde belirleme yapıldığı anlaşılmıştır....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2021 NUMARASI : 2020/416 Esas - 2021/282 Karar DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Uşak 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 21/04/2021 Tarih ve 2020/416 E. 2021/282 K.sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelenmenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü. İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıdan 22/10/2019 tarihinde İzmir Bornava 5....

            Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı mahkemesi ile sözleşmenin yapıldığı yerin Konya olduğunu bildirip mahkemenin yetkisine itiraz ettiği gibi davalıya dorsenin 06.08.2004 tarihli fatura ile satıldığını, ayıplı olmadığını, satıştan itibaren onbeş gün geçtiği halde sorun çıkmadığını, dorsenin yanlış kullanımı ile arıza yapması üzerine tamirinin istendiğini, tamiratın yapılıp, 7.080.00 YTL tutarlı faturanın davalıya keşide edilip, tamir bedeli karşılığı aynı tutarlı (2) çek alındığını, davacının yanlış kullanıma devam etmesi ile aynı arızanın meydana geldiğini belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir....

              Mahkemece, davaya konu cihazın davacıya 05.07.2006 tarihinde satışının yapıldığı ve davacının uhdesinde iken satıştan yaklaşık bir yıl sonra 15.03.2007 tarihinde başka cihazlara kopyalandığı gerekçesiyle kullanıma kapatıldığı, davalıya izafe edilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu