Davacı iş sahibi şirket vekili, davacı müvekkili şirketin ofislerinde kullanmak üzere mobilya satış sözleşmesi ile 6 parça ürünü imal ederek teslimi karşılığı 5.000,00 TL bedel ödemek konusunda anlaştıklarını, 01.04.2015 olan anlaşma tarihinde 1.000,00 TL peşinat, 02.04.2015 tarihinde 4.000,00 TL kredi kartı ile ödeme yaptığını, davalının ürünleri 2 nisanda teslim edecekken, 1-2 gün süre uzatımı istediğini ve süreyi uzattıklarını, ancak ürünlerin 07 Nisan 2015’te teslim edildiğini, sipariş formunda siyah istenen ürünlerin en önemli parçaları olan masa ve etajerin beyaz getirildiğini, ayrıca dolabın rafı ve arka panosunun ayıplı teslim edildiğini, 07 Nisan 2015 tarihli teknik servis formunda ayıpların yazıldığını buna rağmen doğru ürünlerin teslim edilmediğini, geç ve ayıplı mal teslim edildiğinden dolayı bedel iadesi talep ettiklerini 5.000,00 TL'nin dava tarihinden ticari faizi ile tahsilini talep etmiş, davalı yüklenici şirket vekili; geç teslimin söz konusu olmadığını, yapılan ilk sevkiyatta...
Asliye Hukuk Mahkemesi ise; imal edilen üründe kalitesiz malzeme kullanılmasının gizli ayıp olduğu, ayıplı ürünlerden dolayı çıkan ihtilafta tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın 3/c maddesinde mal, alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi mallar olarak, 3/e maddesinde de tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Somut olayda dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan sürgülü yatak odası takımının hatalı montajından sonra üst tavanında patlamalar meydana gelmesi nedeniyle ayıplı ürün satışından dolayı bedel iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında satım sözleşmesi bulunmakta olup, satım sözleşmesi montajı da içinde barındırmaktadır....
YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Tüm dosya kapsamı ile dava araçtaki ayıp nedeniyle bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davacı aracın sabahları çalışmadığını arızanın imalat kaynaklı olduğunu belirterek bedel iadesi talebinde bulunmuştur. Dosya kapsamında 3 rapor alınmış ilk raporda teknik bir açıklama yapılmadan aracın aynı arıza nedeniyle bir çok defa servise gitmesi nedeniyle araçtan yararlanılamaması nedeniyle ayıplı olduğu belirtilmiş bu raporun teknik bir gerekçeye dayanmaması nedeniyle itibar edilmemiştir. Alınan son iki raporda aracın arızasının yakıt kaynaklı olduğu araçta imalattan kaynaklı bir ayıbın bulunmadığı belirtilmiştir....
iadesi ile bedeli olan 2.128.00.TL' nın tahsiline karar verilmesini istemiştir....
a iadesine karar verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi gereğince ayıplı mal satışı nedeniyle tüketici sözleşmeden dönerek bedel iadesini istediğinde satıcı bedelini iade ederken, alıcının da satışa konu ayıplı ürünü aynı anda iade etmesi gerekir. Ayıplı ürün iade edilmedikçe, satıcı ürün bedelini iade etmekte temerrüde düşmez. Somut olayda da ayıplı ürünün davalı satıcıya iade edilmediği anlaşıldığından faiz başlangıcının ayıplı ürünün iade tarihinden başlaması gerekir. Aksi düşünce, davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olur. Mahkemenin bu yönü göz ardı ederek aracın iadesi tarihinden itibaren avans faizine hükmetmesi gerekirken dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir....
Somut olayda, taraflar arasında mobilya satışından kaynaklanan bir sözleşme ilişkisinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, icra takibinde bu sözleşme ilişkisi nedeniyle doğan ve tahsil edilemeyen bir kısım para alacağının tahsilini talep etmektedir. Taraflarca para borcunun ifa yeri bakımından alacaklının ikametgahından başka bir yer kararlaştırıldığı iddia ve ispat olunmamıştır. Bu itibarla, mahkemece alacaklının ikametgahı olan Rize İcra Dairesi'nin icra takibinde yetkili icra dairesi olduğunun kabulü gerekirken, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın olmasından kaynaklı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı sirketten 9.10.2010 tarihinde bilgisayar satın aldığını, bilgisayarın ekran kısmının alt kısım panelinde hafif açıklık bulunması nedeniyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, ürün bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu bilgisayarın mesleki amaçla satın alındığından Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığını görevsizlik kararı verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davacının dava konusu bilgisayarı mesleki amaçla kullanılmak üzere satın aldığı, gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ve dosyanın karar kesinleştiğinde ......
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının, davalı Doğanlar Mobilyanın üreticisi olduğu mobilya takımını diğer davalı T5'den KDV dahil 10.940,00 TL bedelle satın aldığı, satın alınan mobilyaların ayıplı olduğu, davacının müracaatı üzerine gelen servisin ayıpları gideremediği, davacının sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle; "Davanın kabulüne, dava konusu Viktoria Chester üçlü koltuk ve Viktoria Chester Berjer takımının ayıplı olduğunun tespiti ile dava konusu ürünlerinin masraflarının davalılara ait olmak üzere davalılara iadesine ve 10.940,00 TL nin 13/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," karar verilmiştir. Karar, davalı T3. vekili tarafından istinaf edilmiştir....
- K A R A R - Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmenin feshi, bedelin iadesi, bunun mümkün olmaması halinde ayıplı enjektörün ayıpsız yenisi ile değiştirilmesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı ... Oto Alım Satım Tic. A.Ş vekili, sorunun standart dışı yakıt kullanımından kaynaklandığını bildirerek, davanın reddini istemiştir. Davalı ... Türk Otom. Fab. A.Ş vekili, müvekkilinin satım sözleşmesine taraf olmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu aracın enjektörlerinde üretimden kaynaklı bir ayıbın sözkonusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Müvekkillinin -----tüketici ile yapılan satış sözleşmesinin imzalandığı tarihte- davalı ile imzalanan bayilik sözleşmesi uyarınca, davalı----satış ve pazarlamaya yetkili bayi olduğunu, dava dışı tüketici------ 10.04.2018 tarihinde müvekkil şirketin mağazasından 18.000-TL değerinde mobilya satın almıştır. ----- satın aldığı mobilyaların ayıplı olması sebebiyle ---- Asliye Hukuk Mahkemesinde satış sözleşmesinin feshi ve bedel iadesi talepli olarak dava açıldığını, söz konusu dava ----- şirketine ihbar edilmiştir. Ürünlerin tespiti için mahallinde 12.02.2021 tarihinde keşif yapılmıştır. 26.02.2021 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda ürünlerin ayıplı olduğu kanaatine varıldığını,-----....