- K A R A R - Hükmüne uyulan bozma kararında “Davacı, ayıplı mal üretildiği iddiasıyla üretici firma olan davalı aleyhine işbu davayı açmış, davalı yargılamaya katılarak sorumlu olmayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı davayı kabul etmeyip inkar ettiğinden, davacı usulüne uygun delillerle öncelikle iddiasını kanıtlaması gerekir. Davalı vekili, temyiz dilekçesinde davacının ayıplı mal ihbarı üzerine yeni malları davacıya gönderdiğini, ancak davacının dava dışı başka bir firmadan aldığı malları kullandığını belirtmiştir. Davacı vekili ise, temyize cevap dilekçesinde, ayıplı malların hurda olarak depolarında bekletildiğini ve davalı tarafa her an iadeye hazır olduklarını beyan etmiş, davalı ise en azından parkelerin ayıplı bedellerinin (hurda bedeli) tenzil edilmesi veya bu malların iadesinin gerektiğini ileri sürmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... tarafından yaptırılan ...'ndan daire satın aldığını, daireye taşındıktan sonra eksik imalatlar olduğunu gördüğünü, konutun sözleşmeye uygun olarak tam ve eksiksiz teslim edilmesi gerekirken teslim edilmediğini ileri sürerek, ayıplı mal sebebiyle 3.100,00 TL'nin fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalı, zamanaşımı itirazı ile ayıp ihbar mükellefiyetinin yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili, davacının mal ayıbından ötürü açmış olduğu davanın, 6502 sayılı Yasa kapsamında olup, dava değeri itibariyle davacının öncelikle İl Tüketici Hakem Heyeti'ne başvurması gerektiğini, dava konusu mal ile ilgili belirtilen ayıbın davacı tarafça ispatlanamadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....
Somut uyuşmazlıkta, davacıya ayıplı mal verilmesi söz konusu değildir, ancak; anılan Kanunun 4/A maddesinin ilk fıkrası uyarınca;“...Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilânlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir.”...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan jeneratör satın aldığını, satın aldığı jeneratörün düzenli çalışmayıp sürekli arıza yaptığını, bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, jeneratörün ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalıdan satın aldığı jeneratörün ayıplı olduğunu ileri sürerek, yenisiyle değiştirilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 21.7.2011 tarihinde satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığını ileri sürerek satış bedelinin faizi ile iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, 4077 sayılı Kanun çerçevesinde ayıp nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı, satın aldığı koltuktaki kumaş ve deri kısımlarda bulunan deformasyonların üretimden kaynaklı ayıp olduğunu ileri sürmüş, davalı ise üründe sorun var ise kullanımdan kaynaklanmış olabileceğini, süresinde ihbarda bulunulmadığı gibi iade şartlarının da doğmadığını savunmuştur....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirkete satılan mal bedelinden bakiye 60.897 YTL alacaklı olduklarını iddia ederek ,vade farkı ile birlikte toplam 109.097 YTL alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında satın alınan kumaşların ayıplı olduğunu, vade farkı anlaşması bulunmadığını, borçları olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalının süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğu, borçtan ayıplı mal bedeli indirildiğinde davacının 14.986 YTL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Satım konusu kumaşların bir kısmında ayıp bulunduğu ve ayıp ihbarının süresinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ayıplı olan kumaşların cinsi ve miktarı belirlenip bunların toplam bedelinin alacaktan indirilerek bir karar verilmesi gerekirken kümülatif bir hesaplama ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Dosya kapsamına göre ihtilâfın ayıplı mal satımından kaynaklandığı ve az yukarıda açıklandığı gibi mahkemece akdî ilişki alım-satım olarak vasıflandırıldığından, uyuşmazlığın belirlenen bu niteliğine göre kararın temyizen incelemesini yapma görevi Dairemize ait olmayıp, tarafların tacir olmaları da dikkate alındığında Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi’nin görev alanında kalmaktadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz itirazlarını incelemekle görevli Yargıtay Yüksek 19.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 20.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa yada sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği yada olmaması gereken vasıfların olmasıdır....
TL alacaklı olduğunu, çeklerin de bedelsiz kaldığını, yine ayıplı olan 5 adet makine bedelinin de iadesinin gerektiğini, müvekkilinin kar mahrumiyetinin de olduğunu ileri sürerek müvekkilinin çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalıya fazladan ödenen .. TL ile 5 adet ayıplı mal bedeli .. TL'nin davalıdan tahsiline, tespit edilecek maddi tazminat tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....