WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla; davacının sözleşmenin tarafı olan üretici şirkete karşı açtığı davada davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olduğu gibi, satılandaki ayıp nedeniyle karar gerekçesinde belirtildiği üzere manevi tazminat koşulları oluşmadığından bu talebin reddi de doğrudur. Ancak; satım sözleşmesinin tarafı olan davalı T3'un sorumlu olduğu bedelde indirim miktarı belirlenirken uygulanacak olan nispi metod yönteminde satılanın satış tarihindeki ayıplı değeri ile ayıpsız değerinin satış bedeline yansıma miktarının belirlenmesi gerekirken, mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişinin rapor tarihindeki (güncel) ayıplı ve ayıpsız değeri satış bedeline oranladığı ve indirim bedelini hatalı hesapladığı görülmüştür....

Yaptırılan bilirkişi incelemesinde ürünün ayıplı olduğu, ambalajlı satışı dikkate alındığında ayıbın açık kabul edilemeyeceği ve bu nedenle gizli varlığının kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Borçlar Yasası’nın 360. maddesi uyarınca eserin ayıplı olması halinde iş sahibi eserin reddi ile bedelin iadesini isteyebileceği gibi ayıbın derecesine göre bedelde indirim yapılmasını isteyebilir. Oysa bilirkişi raporunda bu hususta bir inceleme yapılmış değildir. Sözleşmede ayıplar için garanti verildiğinden garanti süresince iş sahibinin ihbar yükümlülüğünden sözedilemez. O halde mahkemece yapılması gereken iş ayıbın derecesini bilirkişiye yeniden incelettirmek, eserin tümüyle reddi gerekiyorsa davanın kabulüne, bedelden indirim gerekiyorsa bu miktar kadar bedelinin iadesine karar vermek olmalıdır. Hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

    Mahkemece, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ve kullandığı süre boyunca beklenen faydayı sağlayamadığını ileri sürerek, ayıp oranından bedelde indirim yapılması amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının aracı 10.10.2013 tarihinde dava dışı üçüncü kişiye sattığı ve aracın maliki olmadığından bahisle, aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Eldeki dava, 13.11.2013 tarihinde açılmış olup, her ne kadar araç davacı tarafından 10.10.2013 üçüncü bir kişiye satılmış ise de, davacı, aracın maliki iken ... 13....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin ayıplı ifası nedeniyle akdin feshi bedelin iadesi, aksi halde bedelde indirim yapılması istemine ilişkin olup yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki 05.05.2010 tarihli sözleşme ile davacı kooperatifin bahçesindeki oyun alanında 200 mm kalınlığında darbe emici 0.40x0.40 ebadındaki kauçuk kaplamanın, çift komponentli poliüretan bazlı yapıştırıcı ile monte edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığı tarafların kabulündedir....

        Mahkemece, davanın fatura alacağından kaynaklı itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasında 26/11/2015 tarihinde PV Model Taşıyıcı masa imalat ve montaj işine ait potokol yapıldığı, iş bedeli olarak 10.920 + KDV dahil 12.885,60 USD'lik fatura düzenlendiği, işin ayıplı yapıldığından bahisle davalı tarafça KDV dahil 1.965,60 USD'lik 31/12/2015 tarihli fatura düzenlemek suretiyle bedelde indirim yaptığı, icra takip miktarının indirim yapılan miktar olduğu, bilirkişi raporuna göre, davacı tarafça işin açık ayıplı şekilde ifa edildiği, taraflar arasında imzalanan ek iş raporu ve bila tarihli iş bitirme raporlarıyla işin açık ayıplı olarak davalı tarafça kabul edilmiş olduğu, bu nedenle bedelden indirim yapılmasının mümkün olmadığı, eserin sözleşme bedeline dahil edilmemek üzere davacı tarafça onarılmak suretiyle kabulünün yapıldığı, bu haliyle davalının bedelden indirim yönünde seçimlik haktan dönmesinin veya değiştirmesinin mümkün olmadığı, ancak olayda Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin...

          ayıbın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek davalıdan satın alınan 100 adet makaranın ayıplı olması nedeniyle davacının sözleşmeden dönme, malların iadesi taleplerinin kabulüne, bu taleplerinin kabul edilmediği takdirde bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek değer üzerinden bedelde indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Davacı iş sahibi davasında, davalı yüklenicinin işi ayıplı yaptığı, bu nedenle takma protezin kendisini rahatsız ettiğini ileri sürerek talepte bulunduğuna göre iddiası eserin ayıplı olarak ifası ile bunun sonucu uğranılan maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine yöneliktir. Davacı, ödediği bedelin iadesini talep ederek ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın giderilmesini istediğine göre uyuşmazlığın 818 sayılı BK'nın 360. maddesi hükmü gözetilerek çözümlenmesi gerekir.818 sayılı BK'nın 360. maddesinde eserin ayıplı ifası halinde ayıbın niteliğine göre iş sahibinin kullanabileceği üç seçimlik hak düzenlenmiştir....

              Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır. Somut olayda, tarafların tacir olduğu anlaşıldığına ve davalı-karşı davacıda verilen hizmetin ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre bu ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği dava konusu olayın sonuçlandırılması açısından önem arzetmektedir....

                Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır. Somut olayda, tarafların tacir olduğu anlaşıldığına ve davalı-karşı davacıda verilen hizmetin ayıplı olduğunu iddia ettiğine göre bu ayıbın süresinde ihbar edilip edilmediği dava konusu olayın sonuçlandırılması açısından önem arzetmektedir....

                Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/119 D.İş sayılı dosyası üzerinden delil tespiti yaptırıldığını, yapılan inceleme sonunda dairenin balkonlu net alanının 88.69 m², balkonsuz net alanının 73.49 m² olarak hesaplandığını ileri sürerek sözleşme gereği taşınmazın ayıpsız misli ile değiştirilmesine mümkün olmadığı takdirde ayıp oranında bedelde indirim yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, sözleşme konusu taşınmazın taahhüt edilenden daha küçük olduğundan bahisle sözleşme gereği taşınmazın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedelde indirim yapılması istemiyle eldeki dava açmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu