Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yasal faiziyle iadesi, cezai şarta hükmedilmesi, mümkün olmadığı takdirde bedelde indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuş, eksik ifanın karşı tarafın kusuru nedeniyle gerçekleştiği, diğer iddiaların kabulünün mümkün olmadığı savunmasında bulunarak davanın reddine karar verilmişsini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir....

    Makine mühendisi bilirkişi eşliğinde nisbi metoda göre rapor düzenlenmesi amacıyla araç üzerinde keşif icrası için aracın bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişinin yapmış olduğu tespit neticesinde aracın en az iki kez kilometresiyle oynanması nedeniyle ayıplı olduğu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu nispi metoda göre satım bedelinde indirim miktarının 20.000,00 TL olacağı bildirilmiştir. Yukarıdaki ilkelere uygun rapor hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Karar tarihinden sonra gerekçeli kararın yazımından önce davalı vekilinin vekalet sunduğu görülmekle reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir." gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ayıp nedeniyle bedelde indirim miktarı olan 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....

    HMK 31.maddesindeki hakimin davayı aydınlatma ödevi uyarınca mahkemece davacıya bu yönde süre verilerek hangi seçimlik hakkını tercih ettiği hususu sorularak açıklattırılması gerekmekle birlikte davacı vekilinin 14/06/2021 tarihli ıslah dilekçesinde ayıp oranında indirim bedeli yönünden talebini ıslah ettiği görülmekle, artık davacının seçimlik haklarından ayıp oranında indirim bedelini tercih ettiği kabul edilmelidir. Mahkemece, davacı alıcının seçimlik haklarından sadece birini seçerek kullanabileceği,birden fazla seçimlik hakkını birlikte kullanamayacağı gözetilmeden lehine ücretsiz onarım kapsamında kabul edilen onarım bedeli ile ayıp oranında indirim bedeline birlikte hükmedilmesi isabetli görülmemiştir. 3- İstikrar kazanmış Yargıtay uygulamasında; ayıp oranında indirim bedelinin nispi metoda göre bilirkişi marifetiyle dava konusu malın satış tarihindeki ayıplı ve ayıpsız değerleri gözetilerek hesaplanıp belirlenmesi gerektiği kabul edilmektedir....

    İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, davacı tarafından davalı şirketten 10/08/2018 tarihinde ikinci el olarak satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

    Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre dava konusu lisans programının ayıplı olduğunun tespit edildiği,malın ayıplı olması durumunda alıcının bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini veya ayıp oranında bedelde indirim yapılmasını ya da ücretsiz olarak onarım isteme hakkının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, aracın garanti kapsamında ayıbının giderildiği, keşif esnasında da ayıba ilişkin bir hususa rastlanılmadığı, bu sebeple bedelde indirim yapılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde her ne kadar araçtaki ayıp giderilmişse de aracın orjinalliğini kaybettiğini ve bu nedenle araçta değer kaybının meydana geldiğini belirterek bedelden semen indirimi talep etmiştir. Gerek bilirkişi gerekse de mahkemece araçtaki ayıbın giderilmesi nedeniyle araçta herhangi bir değer kaybı olup olmadığı yönünde görüş belirtilmemiş ve bu konu üzerinde durulmamıştır....

        Ayrıca gerek 4077 sayılı, gerekse 6502 sayılı yasalarda tüketiciye bilerek hatasız veya kusursuz göstererek ayıplı mal satan üreticiye(bayiye) hiç bir taviz verilmemiştir. Ancak özellikle ayıplı malın mislinin temininin veya tamirinin mümkün olmaması veya çok güç olması hallerinde kötü niyetli tüketicinin haklarını suistimal etmesini önlemek için yalnız bedel iadesi veya bedelde indirim isteyebileceği (somut olayda uygulama imkanı olmayan ) 6502 sayılı yasa ile düzenlenmiş ki elimizdeki somut olayda tüketici zaten bedel iadesi istediği için bu yola gidilmesi de mümkün değildir. Diğer yandan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun “Yargılamaya Hakim Olan İlkeler” başlıklı ikinci bölümü “Taleple bağlılık ilkesi” başlığı altında 26/1.madde ile “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmünü getirmiştir....

          Her ne kadar mahkeme netice-i taleple bağlı ise de, davacının "ayıplı malı veriyorum paramı iade et olmazsa yenisi ile değiştir talebine rağmen" bilirkişi raporu ile imalat hatasının 2.000,00 TL olduğu yönündeki raporu dikkate alındığında ve prefabrik evin talebe göre imalatının yapıldığı dikkate alındığında TBK 227 maddesindeki seçimlik haklara bakıldığında, sözleşmeden dönme, bedelde indirim, onarım, yenisini talep hakları olduğu ancak; TBK 227/3 maddesinde ön görülen durum indirimi haklı gösterdiği taktirde, hakim tarafından bedelde indirim yoluna da gidilebileceği ön görüldüğü prefabrik evin bedelinin 15.800,00 TL olduğu hatalı imalat bedelinin 2.000,00 TL olduğu, yaklaşık 1/7'sinin hatalı imalat olduğundan, TBK'nın 227/3 maddesinde hatalı imalat bedelinin bedele yakın ise yenisi ile değişimine karar verilebileceği, ayıplı bedelin az ise hakim tarafından bedelde indirim miktarı kadar tazminata hükmedilebileceği ön görüldüğünden sonuç olarak kararın doğru olduğu (ilk derece mahkemesi...

          Her ne kadar davacının talebi bedel iadesine ilişkin olsa da, "çoğun içinde azı da vardır" kuralı gereğince davacının ilgili araçta ayıp bulunması ve koşulları oluşması halinde, ıslaha dahi gerek olmaksızın ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim istemeye hakkı olduğu kabul edilmelidir. Davacı da dava diekçesinde terditli olarak satış bedelinden indirim yapılmaıs talebinde bulunmuştuır. (Emsal Yargıtay 3.HD'nin 14.06.2021 tarih, 2020/5500 Esas ve 2021/6438 Karar sayılı ilamı). Davada talep edilen alacak ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkin olup yerleşik yargı kararlarına göre ayıp oranında bedelde indirim miktarı nispi metoda göre hesaplanmalıdır....

          Ancak,Dosyada mevcut TÜVTÜRK kaydının araç satış tarihinden sonra 19.09.2020 tarihinde yapılan muayeneye ilişkin olduğu ve aracın kilometresinin oynandığının bu belgeyle sağlıklı olarak tespitinin mümkün olmadığı,alınan bilirkişi raporunun da yetersiz olduğu,ayıp oranında bedelde indirim tutarının Yargıtayca benimsenen nispi metoda göre belirlenmesi gerektiği,nispi metodun uygulanabilmesi için ise;aracın sözleşme tarihi olan 21/11/2019 tarihindeki ayıpsız ve ayıplı değerinin piyasa rayiçlerine göre tespitinin zorunlu olduğu anlaşılmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu