Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; "...Satış sözleşmesine aykırı olarak dava konusu buzdolabının ayıplı olması manevi tazminat istemi için yeterli olmayıp aykırılığın niteliğinden veya özel hal ve şartlar sebebiyle aynı zamanda davacının kişilik haklarının Medeni Kanunun 24. maddesi anlamında zedelenmesi ve bu nedenlede eylemin Türk Borçlar Kanunun 49. maddesi uyarınca haksız bir eylem olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Sözleşmeye aykırılık nedeniyle davacının kişilik haklarına saldırı bulunmadığı gibi vücut tamlığınada zarar verilmiş değildir. Manevi tazminat isteminin yasal koşulları oluşmadığından davacnın manevi tazminat talebi yönünden talebin reddine, karar vermek gerekmiştir..." gerekçesi ile; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davacının maddi tazminat talebi yönünden, 1.000,00 TL'ye dava tarihinden itibaren, 9.032,73 TL'ye ıslah tarihi olan tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte toplam 10.032,73 TL'nin davalı Whirlpool Beyaz Eşya San. Ve Tic....

olmasından kaynaklandığı, ayıplı olan eser nedeniyle TBK.m.475 uyarınca sözleşmeden dönme hükümlerinin uygulanabileceği, tazminat istemine ilişkin olarak ise davalının kusur durumuna bakılması gerektiği Sayın Mahkeme davalınım kusurlu olduğu kanaatindeyse tazminat tatebinin kabulüne, aksi kanaatteyse tazminat talebinin reddine karar yerilmesi gerekeceği..." yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur....

    HMK 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ; dava, ayıplı hizmet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 1- Davalı tarafın maddi tazminata yönelik istinaf dilekçesinin, karar kesinlik sınırı altında kaldığından, HMK 341, 346 ve 352/1- b maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Tarafların manevi tazminata ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesiyle ; Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; Davacı ile davalı arasında fotoğrafçılık hizmeti için Fotoğrafçılık Hizmet Sözleşmesi ve Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi raporunda ; kına ile ilgili olarak, bahse konu taşınabilir beleğin farklı sebeplerden dolayı kullanılamaz hale gelmesinde (kayıp, çalıntı, yangın, su baskını vb) teknik sorunlar veya kullanıcı hatasından arıza yaptığının tespit edilemediği....

    Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, taraflar arasındaki sözleşme tarafların ticari defterleri davalı tarafından davacının sunduğu hizmetin ayıplı olduğu iddiasına ilişkin tutanak suretleri ve taraf tanıkları dinlenerek dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, davacı güvenlik şirketinin davalı siteye ayıplı hizmet sunup sunmadıkları araştırılmış, sözleşmede 3 personel belirtildiği halde 2 personel çalıştırıldığı, çalışan personelin de fazla süre çalıştırıldığı, dikkat ve zindelik gerektiren güvenlik hizmetinde, yorgun ve uykusuz eleman çalıştırılmasının güvenlik açısından sakıncalı olduğunun da açık olduğu; davalı site müdürünün tuttuğu tutanağın içeriğine göre güvenlik çalışanlarının dava dışı inşaat işçilerine ücret karşılığı sitedeki boş mağazaları kullanıma sunduğunu sabit olduğu , davalı sitenin davacıya ayıplı hizmeti bildiren somut ihtarnamesinin tebliğ edilmiş olması, bu ihtarda belirtilen ayıplı hizmet iddialarının davacı tarafça...

    Dava, ayıplı hizmet nedeni ile tüketici konumundaki davacının davalının sunduğu ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 6502 s.y.nın ayıplı hizmet 13.m.sinde " (1) Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. (2) Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır." şeklinde düzenlenmiştir....

    - K A R A R - Dava, satın alınan Volkswagen Caddy marka aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı aracın değiştirilmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yük taşımak amacıyla imal edilmiş kamyonetin ticari ve mesleki amaçla edinildiğinin kabulü gerektiği, sözleşmenin taraflarının tüketici sayılamayacağı, uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiği gerekçeleri ile görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıdaki yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın ayıplı mal iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3 Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 3 Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE 21/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın sözleşme kapsamında çiftçiye verilen fidanların hastalıklı-ayıplı olduğu iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine 19/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıların İstanbul'dan KKTC'ye yaptıkları seyahat sonrasında bagajlarının kendilerine geç teslim edildiğinden bahisle maddi ve manevi tazminat talep ettiklerini dayanağı olmayan bu tazminat taleplerinin reddini, tüm mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin da davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, Ayıplı hizmet iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir....

          KARAR Davacı, davalı yüklenici tarafından yapılan sitede eksik ve ayıplı işlerin bulunduğunu ileri sürerek yapılmayan işlerin davalıya yaptırılmasına ya da bedelinin tahsiline, site yönetimi tarafından giderilen eksik ve ayıplı işler bedelinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, öncelikle husumet ve hukuki yarar yokluğu nedeniyle ve esastan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Somut uyuşmazlık, davalı müteahhit tarafından yapılan sitede eksik ve ayıplı işler bulunduğu iddiasına dayalı tazminat isteminden kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin dava tarihi olan 10.12.2012 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu