WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Milli İstihbarat hizmetini yürütmekle görevli bir örgütte örgüt mensubu görevlilerin örgüt olanaklarını kullanarak kişisel gayri resmi birtakım raporlar düzenleyebilmesi, Devletin varlığına ve güvenliğe yönelik hizmetin düzenlenmesinde, personel seçiminde idarenin ne denli ağır hizmet kusuru işlediğini açıkça gösterir niteliktedir. Ancak; yukarıda açıklanan ağır hizmet kusuru nedeniyle idarenin tazmin sorumluluğuna hükmedilebilmesi, zararın belirlenmesi koşuluna bağlıdır Genel olarak manevi değerlerin eksilmesi şeklinde ifade edilen manevi zararın varlığı ise, uyuşmazlığa konu olayın gelişimi ve sonucu yanında ilgilinin durumu da nazara alınmak suretiyle saptanabilir. Sadece idarenin olaydaki tutumundan hareketle manevi zararın doğduğunun kabulüne olanak olmayıp, idarenin hizmet kusuru oluşturan tutum ve eylemlerinin ilgiliyi ne ölçüde etkilediği hususunun uda dikkate alınması zorunludur....

    Bir idari işlemin yasalara ve hukuka aykırlığı kural olarak hizmet kusuru sayılmakta ise de, her aykırılığın tazminat sorumluluğuna yol açmayacağı da idare hukukunun ilkelerindendir. Bir işlemin her hangi bir yönden yasalara ve hukuk kurallarına aykırı görülerek iptal edilmiş olması, hizmet kusurunun varlığını kabule yetmez. Bir başka anlatımla, işlemin iptalini gerektiren her hukuki yanlışlığı ve aykırlığı kendiliğinden hizmet kusuru olarak niteleme olanağı yoktur. İdari işlemin yapılması ve uygulanmasında hizmet kusurunun varlığından sözedebilmek için saptanan hukuki sakatlığın ağır ve önemli olması gerekeceği,olağan nitelikteki hukuki yanlışlık ve aykırılıkların hizmet kusuruna yol açamayacağı açıktır....

      e tali kusur yüklendiğini,....r'in kusuru için garanti hesabına başvurulduğunu ve kusuru oranında 57.720,00 TL madi tazminat alındığını, söz konusu miktarın 2010 yılı sigorta poliçe limitlerinin çok altında olduğunu, olaydaki kusur nispeti ve manevi tazminat talebinin sigorta kapsamı dışında olduğunu ve yaklaşık 17.500,00 TL olan 2010 yılı sigorta limitleri göz önüne alındığında ...'nün hizmet kusuru açısından ...'in destekten yoksun kalma nedeniyle uğramış olduğu zararın karşılanması gerektiğini belirterek ...'nün hizmet kusurlarından kaynakalanan trafik kazası ve akabinde gerçekleşen ölüm nedeniyle eş ...'in destekten yoksun kalması sebebiyle 10.000,00 TL maddi ve yine eşini kaybetmesinden ötürü duyduğu üzünte ve elem nedeniyle 35.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile karşılanmasını talep etmiştir....

        Bir idari işlemin yasalara ve hukuka aykırılığı kural olarak hizmet kusuru sayılmakta ise de, her aykırılığın tazminat sorumluluğuna yol açmayacağı da İdare Hukukunun İlkelerindendir. Bir işlemin herhangi bir yönden yasalara ve hukuk kurallarına aykırı görülerek iptal edilmiş olması, hizmet kusurunun varlığını kabule yetmez. Bir başka anlatımla, işlemin iptalini gerektiren her hukuki yanlışlığın ve aykırılığı, kendiliğinden hizmet kusuru olarak niteleme olanağı yoktur. İdare işleminin yapılması ve uygulanmasında hizmet kusuru işlemiştir diyebil mek için saptanan hukuki sakatlığın bir dereceye kadar ağır ve önemli olması gerekir. Her idarenin işleyebileceği türden olağan nitelikteki hukuki yanlışlık ve aykırılıklar hizmet kusuruna yol açmaz....

          Bu düzenlemede belirtilen kusur, hizmet kusuru ile örtüşmektedir. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin kişisel kusur teşkil eden eylemleri Ana-yasa'nın 129. maddesi kapsamında değildir. Dava dilekçesi incelenip değerlendirildiğinde; davacının hizmet kusuru nedeniyle değil, gerçeğe aykırı iddialarla düzenlenen yazıyı keyfi olarak uygulaması ve işlem yapması nedeniyle tazminat istediği, kişisel kusur ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Şu durum karşısında işin esasının incelenerek davalının kişisel kusuru bulunup bulunmadığının araştırılması ve varılacak sonuca göre uygun bir karar verilmesi gerekirken mahkemece davanın husumet nedeniyle reddedilmesi bozma nedenidir....

            HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın ve aynı olaya ilişkin temyiz dosyalarının birlikte incelenmesinden; 13/03/2016 tarihinde Ankara, Kızılay, Güvenpark’ta meydana gelen patlama nedeniyle zarara uğrayan davacı/davacılar tarafından, olayda davalı idarenin / idarelerin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülmüş, ancak İdare Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemesi tarafından olayda davalı idarenin / idarelerin hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varılmış, davacılar tarafından dosyalarda bulunan olaya ilişkin bilgi ve belgelerin değerlendirilmediği, temyiz aşamasında da hizmet kusuruna ilişkin iddiaları devam ettiğinden Dairemizce öncelikle bu hususa ilişkin olarak davacıların temyiz iddiaları doğrultusunda dava konusu olay değerlendirilmiştir. Dava konusu olayın bir terör olayı olduğu açık olmasına rağmen, bu terör olayında idarenin hizmet kusuru/ kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir....

              Davalı İstanbul Valiliği tarafından, idare aleyhine manevi tazminata hükmedebilmek için idarenin hizmet kusuru/kusursuz sorumluluk hali olması gerektiği, olayda idarenin hizmet kusuru, kusursuz sorumluluk halinin bulunmadığı, olayın terör olayı olduğu ve 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, manevi tazminat 5233 sayılı Kanun'da düzenlenmediğinden sorumluluklarının bulunmadığı, manevi tazminat miktarının hakkaniyete aykırı olduğu, manevi tazminatta temerrüt olmadığından faiz işletilmesinin hatalı olduğu, maddi tazminat üzerinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu, idarelerinin harçtan muaf olduğu, taraflar arasında sulhname imzalandığından kararın maddi tazminatın reddedilmesine ilişkin kısmının onanması gerektiği ileri sürülmektedir.. TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir....

                ve davalı idarelerin faaliyeti ile olay arasında nedensellik bağının var olduğu hususları henüz net olarak bilinmediğinden, daha sonra resmi belgelerle olayın meydana gelmesinde hizmet kusuru bulunduğu ortaya konulduğundan ve hizmet kusuru ilkesi idarelerin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturduğundan, 5233 sayılı Kanun'a göre sulhname imzalanarak ödeme yapılmış olmasının, hizmet kusuru nedeniyle genel ilkelere göre tazminat ödenmesine engel oluşturmayacağı, 11/05/2013 tarihinde … ilçesinde meydana gelen patlamalar birer terör eylemi olmakla birlikte, idarelerin eylemin gerçekleşmesinde hizmet kusuru bulunduğuna resmi belgelerde yer verildiğinden, söz konusu patlamalar nedeniyle zarar görenler tarafından açılan davalarda artık 5233 sayılı Kanun ve sosyal risk ilkesi kapsamından çıkılarak; davacıların, davalı idarelerin hizmet kusurundan kaynaklanan gerçek zararlarının tespit edilerek maddi ve manevi tazminat istemlerinin hizmet kusuruna dayanılarak tazminat hukukunun genel ilkelerine...

                  un 13/03/2016 tarihinde Ankara Güvenpark'ta meydana gelen patlamada vefat etmesi nedeniyle 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi uyarınca hizmet kusuru ya da hizmet kusuru bulunmaması halinde sosyal risk ilkesi kapsamında baba için 200.000,00 TL, anne için 200.000,00 TL olmak üzere toplam 400.000,00 TL manevi tazminatın ölüm tarihi olan 13/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir....

                    Olayda görevli erin yürütülen hizmet sırasında emir, nizam ve talimatlara aykırı hareket ederek ateş açması şeklindeki görev kusuru nedeniyle, üstlendiği kamu hizmetini kötü işleten davalı idarenin bu anlamda "hizmet kusuru" bulunduğu açıktır. Bu itibarla, davalı idarenin hizmet kusuru belirlenerek tazminata hükmedilmesi gerekirken, kusursuz sorumluluk ilkesine dayanılarak tazminata hükmedilmesi yolundaki temyize konu karar sonuç olarak hukuka uygun bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı Yasa'nın 49.maddesi uyarınca davalı idarenin temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının belirtilen gerekçelerle onanmasına 20.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu