Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelen dirildiğinde davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat istemi reddedilmelidir. Ayıplı mal satımı nedeniyle oluşan zarar davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Manevi tazminatın koşullarını düzenleyen Borçlar Yasası’nın 58. maddesine göre eşya zararı kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak benimsenemez. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Davacı tarafça her ne kadar manevi tazminat isteminde bulunulmuş, ayıplı ürün nedeniyle moral ve motivasyonun olumsuz etkilendiğini, davalının ilgisizliği nedeniyle manen yorulduğunu, evde misafir ağırlamaktan çekindiğini beyan etmiş ise de manevi tazminat; kişilik haklarının ağır bir surette ihlal edilmesi halinde istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/12/2010 gününde verilen dilekçe ile evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat talebi yönünden daha önce verilen kararın kesinleştiği gerekçesi ile yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat ile yapılan harcamalara ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir....
Yapılan yargılama neticesinde talebe konu ... plakalı aracın ÖTV tutarı yatırılarak ihtiyati tedbir şerhinin kaldırıldığı ve 13.02.2020 tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği, bu suretle davacı talebine esas olan hukuki ayıbın ortadan kalkmış olması nedeniyle davanın konusunun kalmadığı anlaşılmakla maddi tazminat talebi yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına davanın açıldığı tarihteki koşullar nazara alınarak haklılık durumuna göre maddi tazminat yönünden davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine, hukuki ayıp iddiasına dayalı olarak işbu davanın açıldığı ve aracın davalının fiili hakimiyetinde bulunduğu hususları gözetilerek davacı tarafça kişilik haklarının hukuka aykırı haksız saldırıya uğradığı iddiasının kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varıldığından davacının yerinde görülmeyen manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İş Mahkemesinde 2014/15 Esas sayılı dosya ile işçilik alacaklarından kaynaklanan dava açıldığını, davalı tarafça açılan bu davanın dava dilekçesinde ise bizzat davacının şahsını hedef alan ve itibarını zedeleyici sözler sarf ettiği, bu sözler nedeniyle davacının manevi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek manevi tazminata karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, manevi tazminata neden olarak ileri sürülen olayların taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleştiği, dolayısıyla taraflar arasında hizmet sözleşmesi bulunmadığı ve taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesi ve iş ilişkisinden bağımsız, haksız fiil iddiasına dayalı olarak açılmış bir tazminat davası olduğu anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 17....
Davalı site yönetimi istinaf dilekçesinde özetle;davacının zararını ispat etmesi gerektiğini olayda kendi kusuruda bulunduğunu güvenlik şirketi ile akit yaptıklarından kendilerine kusur yüklenemiyeceğini maddi tazminat isteklerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle,manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, davacının evinde gerçekleşen hırsızlık olayı nedeniyle site yönetimi ile güvenlik hizmeti veren şirket aleyhine açılmış hizmetin ayıplı olduğu iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemidir. Maddi tazminat isteği kabul edilmiş her iki davalı maddi tazminat istemi yönünden kararı istinaf kanun yoluna getirmiştir. Manevi tazminat istemi ret edilmiş ve davacı yan manevi tazminatın ret kararı yönünden kararı istinaf kanun yoluna getirmiştir. HMK355.maddesi gereği inceleme istinaf sebepleri ile sınırlı yapılmıştır....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın değer kaybı bedeli, hasar nedeniyle oluşan maddi tazminat ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Basın Yayıncılık A.Ş. vdl. aleyhine 22/03/2002 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik hakkına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat talebi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/09/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
A.Ş Danatte aleyhine 09/02/2009 gününde verilen dilekçe ile ayıplı gıda ürünü nedeniyle yaşanan gıda zehirlenmesi iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21/01/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 01/06/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, maddi tazminat istemine ilişkindir. İş Mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın hizmet akdinden kaynaklanmadığı ve haksız fiil iddiasına dayalı davanın Borçlar Kanunu kapsamında değerlendirileceğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye hukuk mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet akdinden ve iş ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 1/II. maddesinde “Bu Kanun, 4. maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Davacı tarafça davalıdan satın aldığı oturma grubunun ayaklarından birinin diğerlerinden kısa olduğu, bu nedenle ------ ayıplı olduğu iddiasıyla oturma grubunun ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmadığı takdirde bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Dava; ticari nitelikli satım sözleşmesinde satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı tazminat davasıdır. Satılan------ ayıplı olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından bütün ayakların yüksekliklerinin eşit olduğu, ancak oturma grubunun --- kısmının ortasının arka tarafının aşağıya doğru ------ kadar yamuk olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır....