İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
Manevi tazminat talebi bakımından ise ayıp nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünden söz edilemeyeceğinden tazminat için gereken zarar unsuru mevcut olmadığı" gerekçesi ile "Davanın Kısmen Kabul, Kısmen Reddine; Davacının manevi tazminat isteminin reddine, Davacının ayıp oranında bedelde indirim talebinin kabulü ile 3.614,00- TL 'nin 12/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine" şeklinde karar verilmiştir....
KARAR Davacı, internet sitesinde ilanlarını görerek davalı şirkete başvurduğunu, şirket ortağı olan diğer davalıdan 29.07.2008 tarihinde 275.000,00 TL bedelle daire satın aldığını, 2010 yılında taşındığı dairede çok önemsedeği ve ilanda yer verildiği halde ses yalıtımı olmadığını, ayrıca kullandıkça 1. sınıf olduğu söylenen armatürlerin küflenip aşındığını, davalılara 22.06.2010 tarihinde noter kanalıyla çektiği ihtarname ile ayıpların giderilmesini, olmadığı takdirde bedelde indirim yapılmasını talep ettiğini, ancak davalılarca cevap verilmediğini, yaptırmış olduğu tespit dosyasında alınan bilirkişi raporunda dairenin ayıpsız değerinin 300.000,00 TL, ayıplı değerinin 230.000,00 TL edeceğinin belirtildiğini ileri sürerek, evin ayıp oranında bedelinin düşülerek tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
indirim yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
76.000,00 TL üzerinden mahkemece re'sen yapılacak inceleme neticesinde yaklaşık 15.000,00 TL tutarındaki ayıp oranında bedelde indirim tutarının noter satış işleminin gerçekleştirildiği 21/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 19/04/2022 tarihli duruşmada talebini 15.200,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Hukuk Dairesi Esas No : 2014/9468 Karar No : 2015/17463) Sonuç olarak; davada Emrah Burcu'nun taraf sıfatı olmaması nedeniyle pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı yönünden ise davacı tarafın ayıp oranında sözleşme bedelinden indirim, araç onarım bedeli ve araç mahrumiyet bedeli taleplerinin ile manevi tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir... " şeklindeki gerekçe ile, davanın reddine, Ayıp oranında sözleşme bedelinden indirim bedelinin Reddine, Araç mahrumiyet bedeli talebinin Reddine, Araç zorunlu onarım bedeli talebinin Reddine, Davacı tarafın manevi tazminat isteminin yasal şartları oluşmadığından reddine, dair karar verilmiştir....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının sözleşmeden dönmesini haklı gösterecek şekilde ayıp ve sözleşmeye aykırılığın bulunmadığı, davacının seçimlik haklarından bedelden indirim talep edebileceği gerekçesiyle sözleşme için kararlaştırılan bedelden ayıp ve eksik işten dolayı makul bir indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 15.01.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Bayi Toplantısı organizasyonunda bir kısım işlerin davacı tarafından görülmesi hususunda sözleşme ilişkisi bulunduğu sabit olup, uyuşmazlık; davacının edimini eksik ve ayıplı ifa edip etmediği, davalının süresinde ayıp ihbarınıda bulunup bulunmadığı, ayıp ihbarının varlığı halinde bedelde indirim konularındadır. Bilirkişi heyeti 01/02/2016 tarihli kök raporlarında; davacının edimini tamamen ve gereği gibi ifa ettiği, davalı ... tarafından yapılmış herhangi bir ayıp ihbarının bulunmadığı, davacının edimini eksik ve ayıplı ifa ettiği savunmasının kanıtlanamadığı, davacının ödenmeyen 70.100.00 TL alacağı bulunduğu belirtilmiştir. Aynı raporda sektör bilirkişisi, bayi toplantısında yaşanan aksaklıkları belirterek yaşanan aksaklıkların davalılar arasında tutanak altına alındığını ve imzalandığını beyan etmiştir....
Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, şu şekilde hükme yer verilmiştir:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....
olmayıp ..... olması ve bu nedenle de bu davalıdan satım bedelinin veya ayıp oranında indirim yapılarak ödenen fazla bedelin tahsilinin istenemeyeceği hususları dikkate alındığında davalı yetkili servisin davada pasif husumeti bulunmamaktadır. Bu sebeple bu davalı yönünden davanın pasif husumet dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir. Davacı ve davalı ..... arasındaki dava konu klima alım satım sözleşmesi her iki tarafından ticari işletmesi ile ilgili olup ticari iştir ve her iki taraf tacirdir. Dava konusu klimalarda herhangi bir ayıp bulunmamaktadır. Davalı satıcıya da davacının iş yerinde keşif yapmak ve bu keşfe göre davacının iş yerine uygun klima satmak gibi kanuni bir zorunluluğu ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Davacı ticari işlerinde basiretli bir tacir olarak hareket etmek zorundadır ve bunun gereği olarak dava konusu iş yerine uygun klimaların gerekli incelemeyi yaptırmak suretiyle kendisinin seçmesi gerekmektedir. Davacı tanıklarından ....'...