Şirketi vekili; davacının yasal ihbar sürelerine uymadığını, ayrıca araçta imalat hatası veya ayıp olmadığını, yetkili servisin davacının rızası hilafına bir işlem yapmadığını, tespit raporunun bilimsellikten uzak olduğunu, talep edilen tutarın fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, 3.kez alınan bilirkişi raporuna itibar edildiği, buna göre araçta gizli ayıp olduğu, ancak bu durumun aracın değiştirilmesini gerektirmediği, değer kaybının 6.356,97 TL olduğu, 590,00 TL tutarındaki masrafın ispat edildiği, delil tespiti amacıyla yapılan 2.000,00 TL masrafın makul olduğu, davacının diğer zararlarını ispat edemediği, talebinin 6.053,03 TL'sinden feragat ettiği gerekçesiyle davanın 1.500,00 TL'lik kısmının ispat edilememesi nedeniyle, 6.053,03 TL'lik kısmının feragat nedeniyle reddine, 7.446,97 TL'lik kısmının kabulüne, bu miktar maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı ......
Borçlar Kanunu’na göre; bir maldaki ayıp; satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. Ayıp kavramı ile eksik iş birbirinden farklıdır. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Eksik iş ise; sözleşme konusu işlerin yapılmamasıdır. Öteki deyişle, hiç yapılmayan iştir. Eksik ifa ise, kanunlarımızda tanımı yapılmamakla birlikte, 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesinde sayılan ayıp kavramı içerisinde mütalaa olunmaktadır. Ayıp; maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Maddi ayıp; bir malda madden hata bulunmasıdır (Ör: Malın yırtık, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp; malın kullanımının hukuken sınırlandırılmasıdır (Ör: Malın üzerinde takyitler bulunması gibi)....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, ayıplı maldaki ayıbın üretim hatası olduğu, davacının değişim talebinde haklı olduğu, ayıplı araç üzerinde bulunan aksesuarlar ile oto teyp ve hoparlör sistemlerinin iadesinin gerektiği, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ise maddi tazminat talebine ilişkin talebini ispat edemediği, manevi tazminat talebi yönünden ise ayıplı mal satımı nedeniyle oluşan zarar, davacının iç huzurunu bozacak bir nitelikte olgu olmadığından manevi tazminat istemi kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, aracın yenisi ile değişimine, araç aksesuarlarının iadesine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
A.Ş yetkili servisine götürüldüğünde fabrika tarafından motor yağının çok konulması nedeniyle bu uyarının olduğunun söylendiğini, araç 17.000 km'ye gelince de aynı şikayetle aynı servise götürülüp yağ seviyesinin normale getirildiğini, ancak aynı arızanın süreklilik arzetmesi üzerine 14/09/2010-06/01/2011 tarihleri arasında (4) kez davadışı . . . A.Ş yetkili servisine götürüldüğünü ve bu arızalar nedeniyle 05/01/2011 tarihinde araçtan yararlanamama halinin süreklilik kazandığından bahisle ücretsiz olarak yenisiyle değiştirilmesi için davalı ... A.Ş’ye ihtarname çekildiğini, aracın tam kapasiteli çalışmaması nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, ayıplı aracın yenisiyle değiştirilmesi veya arac bedeli olan 68.731,45 TL’nin ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın ticari faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
sonunda alınan 21.02.2013 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda; ayıplı ve eksik işler bedelinin toplam 590.200,00 TL olarak belirlendiği, bu işlerden eksik iş kapsamında olanların toplam 270.900,00 TL olduğu, 160.500,00 TL'sinin açık ayıp, geriye kalan 158.800,00 TL'sinin gizli ayıplı imalatlara ait olduğunun tespit edildiği, eksik iş olarak tespit edilen su deposu yalıtımı, yürüme yolu işlerinin projesinde yer almaması nedeniyle değerlendirme dışı tutulması gerektiği, bu hususlar dışında kök ve ek raporda değiştirilmesi gereken bir husus olmaması nedeniyle eksik iş bedelinin 254.900,00 TL olması gerektiği, bu kapsamda yapılan incelemeye göre davacının arsa payına düşen bedelin hesaplandığı, dava tarihi itibarıyla davacının açık ayıplar nedeniyle isteyebileceği tazminat tutarının 3.779,00 TL, gizli ayıplar nedeniyle isteyebileceği tazminat tutarının 3.739,00 TL, eksik işlerden dolayı isteyebileceği tazminat tutarının 6.002 TL olmak üzere istenilebilir toplam tazminat tutarının 13.520,00...
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık satım sözleşmesi konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı mal satışı kapsamında maddi ve manevi tazminat alacağının oluşup oluşmadığı ve kapsamı ile cari hesaptan kaynaklanan alacağın bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Asıl dava ayıplı mal satışından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi ile satım sözleşmesi kapsamında satım bedeli için verilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Birleşen dava ise cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır....
Davacı, bu süreçte bir hastanın ameliyatında kullanılmak üzere davalıdan satın alınan bir malzemenin miadının dolmuş olduğu gerekçesiyle SGK ile akdettiği sözleşme uyarınca SGK tarafından cezai şart uygulandığını, itirazın reddedildiğini ve ceza tutarının hakedişinden kesildiğini, davalının kusurlu ifası nedeniyle maddi manevi zarara uğradığını ileri sürmüş, davalı ise, ürünün miadının dolmadığını, sehven yanlış etiket basıldığını, miadı dolmuş olsa bile bu husus açık ayıp niteliğinde olmasına rağmen davacı tarafça yasal sürede ayıp ihbarında bulunulmadığını, teslim sırasında davacı tarafça gerekli kontrollerin sağlanmamış olması nedeniyle davacının kusurlu olduğunu, ayrıca kendisinin en fazla satılan mal bedeli ile sorumlu tutulabileceğini savunmuştur....
Davacı vekili, davalılar T6'nin ve TMSF'nin de hüküm altına alınan miktardan sorumlu olduğunu, husumet yokluğu nedeniyle verilen kararın yerinde olmadığını, taşınmazda meydana gelen değer kaybına yönelik belirlenen miktarın düşük olduğunu, manevi tazminat talebinin reddedilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı T4 Vekili, mahkemenin ayıp iddiasına yönelik kabul yönünde kurmuş olduğu hükmün yerinde olmadığını, iddia edilen hususların açık ayıp niteliğinde olduğunu, davacının görerek taşınmazı teslim aldığını, ihtirazı kayıt konulmadan taşınmazın teslim alındığını, gizli ayıp ve eksikliklere ilişkin süresinde ihbar yapılmadığını beyan ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında taşınmaz alımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu, taşınmazın davacıya teslim edildiği hususunda uyuşmazlık yoktur....
göre iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklı olmakla ve davalı hekimin yapılan yağ aldırma işleminde yukarıda izah edildiği üzere kusurlu olması nedeniyle mahkemece davacı yararına da uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....
nden 45.450.00 TL bedelle satın aldığı, aracın sol arka çamurluğunda boya farklılığı olduğu, araçtaki boyanın fabrika çıkış boyası olmadığı, aracın sonradan boyandığını ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimi veya araçtaki ayıp nedeniyle oluşan zararın tazmini için şimdilik 1.000.00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....