WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı, ayıp oranında bedelden indirim ve araç mahrumiyetinden kaynaklı tazminat talepli davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacının, davaya konu aracı Denizli 3. Noterliğinin 26/04/2017 tarih ve 10642 yevmiye nolu satış sözleşmesiyle 49.000,00 TL bedelle davalı T3 satın aldığı, yargılama sırasında davalının ölmesi sebebiyle tek mirasçısı olan oğlu T4 davaya dahil edildiği, mirasçısının yaşının küçük olması sebebiyle velisi olan annesi Esra Nemli Türkoğlu'nun küçüğü temsil ettiği ve yargılamanın bu şekilde sürdürüldüğü anlaşılmaktadır....

Mahkemece, bu sosyal tesislerin yapılmamış olması “açık ayıp” olarak nitelendirilmiş ise de, dava konusu olayda 4077 sayılı yasada düzenlenen “ayıplı ifa” değil “eksik ifa” söz konusudur. Ayrıca, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda; davacı alıcı tarafından açıkça konut durum tespit – teslim formunda belirtilen ayıpların, açık yada gizli ayıp olup olmadığı, bu ayıpların giderilmiş olup olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen ayıpların niteliğinin ne olduğu, “açık ayıp” ve “gizli ayıp” yönünden yasal süresi içinde ayıp ihbarından bulunulup bulunulmadığı hususlarına yeterince yer verilmediği ve değer düşüklüğü hesabında denetime esas olmayacak şekilde nasafet indirimi uygulandığı anlaşılmaktadır....

    Mahkemece her ne kadar; ''..bilirkişiler satış broşüründe yer alan ancak projede yapılmayan eksiklikler ile ortak alandaki ve davaya konu dairedeki eksiklikleri hesaplamış iseler de bu taleplerdeki hususlar açık ayıp olduğundan ve yasal süre içerisinde ayıp ihbarı yapılmadığından..'' gerekçesiyle davacının malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel indirimi talebinin reddine karar verilmişse de, davalı yan basit yargılama usulüne tabi eldeki dosyada sunduğu davaya cevap dilekçesinde davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığına dair bir savunma öne sürmemiştir. Davalı yan ilk kez bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını savunmuştur. Bu durum savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağına aykırı olduğundan artık davalının ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına dair savunmasının dinlenilmesi mümkün değildir....

      Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Davalı tarafça ayıp iddiasına ilişkin delil sunulmamakla birlikte davalı şirketin ayıp iddiasına ilişkin bir iddianın cevap dilekçesinde ileri sürülmediği, HMK 357/1. Maddesi gereğince cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen bir vakıanın istinaf aşamasında da ileri sürülemeyeceği, bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya hakkaniyet ilkesine uygun bulunduğu, vekil olarak isminin yer almaması hususunun Uyap üzerinden düzeltilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oybirliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Dava tarihi,teslim tarihi ve tescil tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa hükümlerine göre,6502 s.TKHK.nun onuncu maddesi gereğince, satın alınan maldaki ayıp; açık ayıp veya sonradan kullanımla birlikte ortaya çıkan gizli ayıp şeklinde olabilir....

      Araçta imalat hatası olduğu ve bunun gizli ayıp olduğu dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda davacı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/2 maddesinde öngörülen, bedel iadesini öngören sözleşmeden dönse, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarma haklarından birini kullanabilir. Mahkemece davacının, davasını, dilekçedeki taleplerinden birine hasrettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken. Yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Bozma nedenine göre davalı ... Ticaret A.Ş.’nin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bent gereğince davalı ......

        Mahkemece davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bu mümkün olmaz ise 27.335,88 TL fatura bedelinin aracın teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalılardan alınan araçtaki arızanın bilirkişi incelemesi ile üretimden kaynaklanan gizli ayıp mahiyetinde olduğu sabit olup, bu halde süresinde ayıp ihbarında bulunulduğu takdirde tüketici, bedel iadesini içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, ayıp oranında bedel indirimi veya malın ücretsiz onarımını isteme şeklindeki seçimlik haklara sahiptir....

          Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunun 2014/64441 sayılı dosyasından gümrük kaçakçılığına konu edilmiş olması nedeniyle ihtiyati tedbir konulduğunu öğrendiğini, bunun üzerine 23/07/2014 tarihinde noter kanalıyla davalı satıcıya ayıp ihbarında bulunduğunu, davalının taleplerini yerine getirmediğini belirterek satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme seçeneğini kullanarak şimdilik davalıdan 1.000,00 TL bedel indirimi ve 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL de manevi tazminat talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu'nun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak ... Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunun 2014/64441 sayılı dosyası üzerinden ihtiyati tedbir konulmuştur....

            Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Davacı taraf davalı T3 taşınmaz mal satış ve inşaat yapım sözleşmesi gereğince davalı şirket tarafından inşa edilecek İnnovia 2 adlı projede yer alan E3 blok 1....

            Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... ” şeklindeki düzenlemeye göre, tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Ancak kanun tarafından korunan sözleşme taraflarından tüketicinin yanında, kurulacak hükmün sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerekir. Ayıbın öneminin aracın kullanımına ve beklenen faydaya bir etkisinin olmaması, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri arasındaki farkın araç bedeli nazara alındığında azlığı yani karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek ayıp nedeni ile bedel indirimi veya tüketicinin diğer seçimlik haklarını kullanıp kullanmayacağının tesbit edilmesi zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu