DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Davacı tarafça, maliki oldukları------plakalı aracın 13/09/2020 tarihli kazada hava yastıklarının açılmadığı, bu durumun gizli ayıp niteliği taşıdığı iddialarıyla ayıp oranında satış bedelinin indirilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.Davalı tarafça, talebin zamanaşımına uğradığı, aracın ayıplı olmadığı, aracı davacıya kendilerinin satmadığı bu nedenle husumetin bulunmadığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dava, satılanın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedel indirim davasıdır.Davalının zamanaşımı defi yönünden incelemede; TBK'nın 231....
iddiasına dayalı tazminat isteminin davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından reddine, davalının taahhüdüne rağmen iki blok arasındaki çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmaması da eksik ifa kabul edilerek, bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda nisbi yönteme göre yapılan hesaplama sonunda eksik ifa nedeniyle bağımsız bölümdeki değer azalmasının 22.450,00 TL olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
iddiasına dayalı tazminat isteminin davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından reddine, davalının taahhüdüne rağmen iki blok arasındaki çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmaması da eksik ifa kabul edilerek, bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda nisbi yönteme göre yapılan hesaplama sonunda eksik ifa nedeniyle bağımsız bölümdeki değer azalmasının 21.534,00 TL olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
iddiasına dayalı tazminat isteminin davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığından reddine, davalının taahhüdüne rağmen iki blok arasındaki çatıda yeşillendirmenin yapılmaması ve güneş kollektörlerinin olmaması da eksik ifa kabul edilerek, bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda nisbi yönteme göre yapılan hesaplama sonunda eksik ifa nedeniyle bağımsız bölümdeki değer azalmasının 23.439,00 TL olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava eksik ifa iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davacının satın aldığı taşınmazın üzerinde bulunduğu site dâhilinde kalan sosyal donatı alanlarının site sahiplerine ait olacağı vaat edilmiş olmasına rağmen mülkiyeti kamuya ait arazi üzerinde yapılmış olması nedeniyle taşınmazın değer kaybına uğradığı yönündeki iddiasının açık ayıp niteliğinde olduğu, davalının bu ayıbı gizlemek için herhangi bir hileye başvurmadığı, taşınmazı satın aldığı tarihte açık ayıplar konusunda kolayca bilgi sahibi olabileceği, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4’üncü maddesi gereğince konutun tesliminden itibaren otuz gün içerisinde ayıp ihbar külfetinin tüketici tarafından yerine getirildiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine dair karar verilmiştir....
Hal böyle olunca mahkemece işin esası incelenerek, konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyeti aracılığı ile, davacının isteyebileceği bedel indirimi miktarının taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli raporla tespit edilmesi ve bu değer farkının ödetilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir...” gerekçesi ile hüküm bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava eksik ifa iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava eksik ifa iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davacının satın aldığı taşınmazın üzerinde bulunduğu site dâhilinde kalan sosyal donatı alanlarının site sahiplerine ait olacağı vaat edilmiş olmasına rağmen mülkiyeti kamuya ait arazi üzerinde yapılmış olması nedeniyle taşınmazın değer kaybına uğradığı yönündeki iddiasının açık ayıp niteliğinde olduğu, davalının bu ayıbı gizlemek için herhangi bir hileye başvurmadığı, taşınmazı satın aldığı tarihte açık ayıplar konusunda kolayca bilgi sahibi olabileceği, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4’üncü maddesi gereğince konutun tesliminden itibaren otuz gün içerisinde ayıp ihbar külfetinin tüketici tarafından yerine getirildiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine dair karar verilmiştir....
Sitesi” adlı sitede kat maliki olduğunu, dairesinin C bloğun en üst katında yer aldığını ve yağmurlu havalarda çatı kısmında ve pencerelerde su sızıntılarının olduğunu, sonradan ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde bulunan bu durumun dairesine zarar verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ayıplı iş bedeli olarak, şimdilik 2.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş; 22/10/2014 havale tarihli ıslah dilekçesiyle ise, talebini ayıp oranında bedel indirimi olarak değiştirerek, 22.490,00 TL maddi ve 5.000TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde ayıp oranında indirim bedeline hükmedilmesi taleplidir....
Ayıp davacıdan gizlenmiştir. Ayıbın gizlenmediğinin ispat yükü davalıda olup davalı üzerine düşen ispat yükünü yerine getirememiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davalı satıcının ayıptan sorumluluk borcu bulunmaktadır. Davacının olayda kusurundan söz edilemez. Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıptan sorumluluk hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir. Davacı BK 219 ve sonraki ayıptan sorumluluk hükümlerine göre davalıdan ayıp oranında bedel indirimi istemekte haklıdır. Mahkemece, açıklanan hususlar göz önünde tutularak davacının ayıp oranında bedel indirimi talebinin değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. ...