Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Vasi Atanması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi'nin 03.05.2016 gün ve 2016/1402 Esas, 2016/7174 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Hüküm, yasal danışman atanması istemine ilişkin olup, Sulh Mahkemesince verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca, vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, yasal danışman atanmasında da uygulanır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1 ve 2. maddeleri gereğince, aynı Yasa'nın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez. Dava, 440/III-2. maddede ayrık tutulan davalardan da değildir....

    a yasal danışman atanması davasına dair ....Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 03.03.2015 günlü ve .... sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 01.03.2016 günlü ve....sayılı ilama karşı davacı ... ve birleşen dosya davacısı ... tafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Hüküm, yasal danışman atanması istemine ilişkin olup, sulh mahkemesince verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca, vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, yasal danışman atanmasında da uygulanır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/III-1 ve 2. maddeleri gereğince, aynı yasanın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez. Dava, 440/III-2. maddede ayrık tutulan davalardan da değildir....

      Kat maliklerinin toplanıp yönetici atayamamaları ise, kurul toplantısının hiç yapılamaması veya yapılan toplantılarda yönetici atanması için gerekli ikili çoğunluğun sağlanamaması halidir. Bu koşullar gerçekleştiğinde, kat maliklerinden birisinin başvurması üzerine, anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesi tarafından yönetici atanması yapılır. Böyle bir istem ile dava açıldığında mahkemece yapılacak olan inceleme, sekizden az bağımsız bölüm bulunan hallerde anagayrimenkule bir yönetici atanması gerekip gerekmediği, sekiz veya daha çok bağımsız bölüm bulunan anagayrimenkullerde ise kat malikleri tarafından yönetici atanması için toplantı yapılmış olup olmadığı, yapılmış ise sonuç alınıp alınmadığı hususları ile sınırlıdır. Yargılamanın tüm kat maliklerinin taraf olmalarıyla görülmesi de zorunlu olmayıp, mahkemece davacı dışındaki kat maliklerini "mümkünse" dinleyerek karar verecek, ancak kararını tüm kat maliklerine tebliğ edecektir....

      Kat maliklerinin toplanıp yönetici atayamamaları ise, kurul toplantısının hiç yapılamaması veya yapılan toplantılarda yönetici atanması için gerekli ikili çoğunluğun sağlanamaması halidir. Bu koşullar gerçekleştiğinde, kat maliklerinden birisinin başvurması üzerine, anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesi tarafından yönetici atanması yapılır. Böyle bir istem ile dava açıldığında mahkemece yapılacak olan inceleme, sekizden az bağımsız bölüm bulunan hallerde anagayrimenkule bir yönetici atanması gerekip gerekmediği, sekiz veya daha çok bağımsız bölüm bulunan anagayrimenkullerde ise kat malikleri tarafından yönetici atanması için toplantı yapılmış olup olmadığı, yapılmış ise sonuç alınıp alınmadığı hususları ile sınırlıdır. Yargılamanın tüm kat maliklerinin taraf olmalarıyla görülmesi de zorunlu olmayıp, mahkemece davacı dışındaki kat maliklerini "mümkünse" dinleyerek karar verecek, ancak kararını tüm kat maliklerine tebliğ edecektir....

      Buna göre mahkemece, ilk önce kayyım atanması için ihbarda bulunandan kayyım atanması isteminin Türk Medeni Kanununun 426.maddesi kapsamında temsil kayyımı mı yoksa 427. maddesi kapsamında yönetim kayyımı mı atanması istenildiği açıklattırılmalı, bundan sonra temsil veya yönetim kayyımlığı şartlarının oluşup oluşmadığı kanun maddelerinde sayılan sebepler kapsamında değerlendirilmelidir. Kaldı ki eğer yönetim kayyımı atanması istenmiş ise, bu durumda 3561 sayılı Kanun hükümleri ile Kanunun amacı gözönünde bulundurularak mahkemece; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavül ile dayanakları belgeler tapu müdürlüğünden, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığından ve vergi dairesi müdürlüğünden getirtilip kayıt ve belgelerde kimlik bilgilerinin bulunması halinde nüfus müdürlüğünden ilgililerin nüfus aile kayıtları getirtilmesi tapu maliki ile irtibatının araştırılması, varsa mirasçılara ilişkin mirasçılık belgelerinin istenip ...'...

        SGK İl Müdürlüğü, Antalya Eczacılar Odası, İl sağlık müdürlüğü eczacılık şube müdürlüğünden kayıp şahıs adına eczane kaydı olup olmadığı, davacının ilgili eczanede kalfa olarak çalışıp çalışmadığı, eczanenin idaresine ait acil ve ivedi işlemlerin neler olduğu hususları tespit edilerek, gecikmesinde sakınca bulunan iş ve işlemler bakımından ilgili kayıp şahsa menfaat çatışması olmayan bir kişinin temsil kayyımı olarak atanması gerektiği hususunun değerlendirilmesi ve vesayet hakkındaki hükümlerin kamu düzeni ile yakından ilgili olması, vasinin atanması usulüne ilişkin kuralların kayyım ve yasal danışman atanmasında da uygulanması, mahkemece; re'sen araştırma yapılabileceği de gözetilerek, kayyım atanması talebinin yukarıda açıklanan kanun hükümleri gözetilerek, kanunun amacı da dikkate alınmak suretiyle değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2019/425 Esas KARAR NO: 2021/756 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ: 09/07/2019 KARAR TARİHİ:18/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, davacının davalı şirketin ---- --- biri olduğunu, şirketin tek ortaklığı olarak kurulduğunu, ancak sonra --- tarihinde diğer ortak --- -- pay verildiğini,--- tarihinde ----- da seçildiğini, iki müdür olduğunu, ---- sayılı dosyasında --- çağırma izni verilmesi ve-------- hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılması talepli dava açıldığını, mahkemenin şirkete temsil kayyımı atanması için yetki ve mehil verildiğini, bu nedenle şirkete temsil kayyımı atanmasını talep ve dava etmiştir. DAVANIN TESPİTİ, İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, limited şirkete temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir....

          ün kısıtlanması (fiil ehliyetinin sınırlanması) istendiğine, alınan raporlarda yasal danışman atanması gerektiği belirtildiğine göre yasal danışman atanması gerekirken, yazılı şekilde yönetim kayyımı atanması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, hissedar olduğu 408 parsel nolu taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açtığını, hissedarlardan ....'a kayyım atanması için süre verildiğini belirterek kayyım atanmasını istemiş, mahkemece ... Defterdarı temsil kayyımı atanmıştır. 1-Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkindir. HUMK'nun 439/2. maddesi uyarınca ''Mahkemei temyiz iki tarafın iddia ve müdafaatiyle mukayyet olmayıp kanunun sarih maddesine muhalif gördüğü diğer esbaptan dolayı da temyiz olunan kararı nakzedebilir.'' Hakkında kayyım atanması istenilen hissedar ...'ın kimliği açık olup, bilinemeyen şahıslardan değildir....

              Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/942 esasındaki davada ise borçlu ...’a kayyım atanması için kendisine süre ve yetki verildiğini belirterek, adresi bilinmeyen, yurt dışında yaşayan ...’a kayyım atanmasına karar verilmesini istemiştir. 4721 sayılı TMK.nun kayyımlığı gerektiren haller başlığını taşıyan 426. maddesi, ergin kişinin ivedi işini görmesinde engel bulunması halinde temsil kayyımı ve 427. maddesi ise, bir kimsenin uzun süreden beri bulunmaması ve oturduğu yerin bilinmemesi halinde yönetim kayyımının atanabileceğini öngörmüş bulunmaktadır. Somut olayda, yargılama sırasında kendisine kayyım atanması istenen ...’ın adresi belirlenmiş ve davada kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşılmıştır. TMK.nun 426 ve 427. maddesinde belirtilen kayyım atanması koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu