GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Davacı-b.davalı koca istinafında, ortak haneyi nedensiz yere terk eden kadının kusurlu olduğunu, ayrıca kişisel ilişki kararına kadar çocuğu müvekkiline göstermeyen kadının kusurunun değerlendirilmediğini, karşı taraf lehine tedbir nafakası hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın lehine kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-b.davacı kadın istinafında, tarafların 2016 Eylül ayından sonra yeniden bir araya geldiklerini, ancak davacı kocanın ailesi ile görüşmemesini bahane ederek eşine karşı hakaret, tehdit ve darp eylemlerini gerçekleştirdiğini, kusurlu olduğunu, gerekçeli kararda tanıklarından sadece Cazim'in beyanına yer verildiğini, diğer tanıkların beyanlarının gerekçeli kararda olmadığını belirterek birleşen davanın fer'ileri ile birlikte kabulüne karar verilmesini talep etmiş ayrıca mahkemece hükmedilen tedbir nafakalarının düşük olduğunu belirtmiştir....
Hukuk Dairesi'nin emsal kararları dikkate alındığında davacının %10 keşif artışı ve ikmal işine ait alacağının bulunmadığının anlaşılacağını, 2017'deki bilirkişi raporunda feshin haklı olduğunun tespit edildiğini, buna göre teminatın irat kaydının da doğru olduğunu, müvekkil lehine vekalet ücretinin eksik hesaplandığını, karar harcının hatalı hesaplandığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, asıl ve birleşen davaların reddini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl dava Satış, birleşen dava Eser Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
m. 164) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep edildiği, davacı-davalının 15.11.2013 tarihinde eşine Türk Medeni Kanununun 164. maddesi uyarınca terk ihtarı çektiği anlaşılmaktadır....
Bilindiği üzere; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinden farklı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda terk sebeplerine, önceki Kanun hükmün de yer almayan “terk etmiş sayılma” kavramı eklenmiştir. Bu husus 164. maddenin birinci fıkrasında “…terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır,..” şeklinde ifade edilmiştir. Buradaki “terk etmiş sayılma hâli” kanunun kabul ettiği bir hukuki sonuç olması sebebiyle “kanuni terk” olarak isimlendirilmelidir. Kanuni terk; ya eşi ortak konutu terk etmeye zorlamak ya da haklı bir sebep olmaksızın eşin ortak konuta dönmesini engellemek şeklinde ortaya çıkar. Burada açıkça anlaşılacağı üzere mutlak şekilde “terke mecbur etme” eylemi söz konusudur....
Davalı karşı davacı birleşen dosya davalı vekilinin birleşen dosya yönünden (2016/520 E- 2016/875 K) cevap dilekçesinde özetle; davacı k davalı birleşen dosya davacısının dava dilekçesini kabul etmediklerini, müşterek haneyi davacı k davalı birleşen dosya davacısı eşin kendisinin terk ettiğini, müvekkilinin kovmadığını, evi terk ederken ziynet ve benzeri eşyalarını 7 senedir ayrı yaşadıklarını, davacı k davalı birleşen dosya davacısının müşterek konutta bir kaç maddi değeri olmayan eşyasının kaldığını, diğer eşyalarını davacı k davalı birleşen dosya davacısı yanında götürdüğünü ayrıca davacı k davalı birleşen dosya davacısının ziynet eşyalarını evin geçiminde kullanıldığını beyan ettiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir....
Şti., birleşen 2014/2574 Esas sayılı davada davacı ... Yapı İnş. Tes. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı ... Havalandırma End. San. ve Tic. A. Ş. arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 13.04.2016 gün ve 2014/164-2016/526 sayılı hükmü onayan Dairemizin 10.09.2018 gün ve 2017/397-2018/3130 sayılı ilamı aleyhinde davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; asıl dava kur farkından kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı birleşen dava ise aynı sözleşme gereğince ayıbın giderim bedeli ve manevi tazminat alacağının tahsili istemlerine ilişkindir....
SONA ERDİRİLMESİNE, BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN; 1- Birleşen Davanın REDDİNE, 2- Birleşen dava davacısı T3 50.000,00- TL maddi ve 50.000,00- TL manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, 3- Birleşen dava davacısı T3 talep etmiş olduğu "BETTY" adlı köpeğin TMK'da evlilik birliği içerisinde edinilmiş menkul ve gayrimenkul mal tanımına girmediği, velayet konusu da olamayacağı değerlendirilerek bu talebin REDDİNE,"karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.06.2008 gününde verilen dilekçe ile hasılat sözleşmesine dayalı tazminat; davalı-davacı ... vd murisi tarafından birleşen davada 18.07.2008 tarihli dilekçi ile sözleşmenin feshi, alacak ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen dava davacıları vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 25.09.1988 başlangıç tarihli kira sözleşmesiyle hasılat kiracısı olduğunu, 25 yıl süreli sözleşmenin 25.09.2013 tarihinde sona ereceğini, ancak davalının tutum ve davranışından kaynaklanan nedenlerle kiralanan taşınmazı 2008 yılı Mayıs ayında terk etmek zorunda kaldığını, sözleşmenin son 5 yılının uygulanamadığını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Asıl ve birleşen davaların davacısı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı SGK vekilinin ve davalı işverenin temyiz itirazlarının reddine, davacının temyizine gelince; Dava, asıl ve birleşen davada; davacının 10/01/2000 - 29/05/2010 tarihleri arasında askerlik süresi ve davalı işveren tarafından bildirilen kısım hariç davalı işverene ait iş yerinde geçen çalışmalarının kesintisiz tespiti istemine ilişkindir....
İş Mahkemesince verilen 06.09.2022 tarih, 2018/164 Esas ve 2022/213 Karar sayılı kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile İzmir 8. İcra Dairesinin 2020/767 sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, devamına karar verilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmiştir. V.TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-birleşen dava davalısı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacı-birleşen dava davalısı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar ile temyiz talebinde bulunmuştur....