"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl dava, TMK'nun 197.maddesine dayanılarak açılan tedbir nafakası istemine, birleşen dava ise TMK'nun 166.maddesine dayalı olarak açılan boşanma istemine ilişkin olup, mahkemece verilen hüküm, her iki isteme yönelik olarak temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE : Dava, Türk Medeni Kanununun 197.maddesine dayalı tedbir nafakası talebine ilişkin olup, verilen karara karşı davalı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Eşlerin fiilen ayrı yaşamaları halinde ergin olmayan çocukları varsa hâkim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır (TMK m.197/4). Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK m.329/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı kadın ise, 08.01.2016 tarihinde açtığı birleşen davasında, Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası talep etmiştir. Mahkemece, erkek tarafından açılan boşanma davasında kadın yararına tedbir nafakası (TMK m. 169) verildiğinden bahisle, kadının birleşen nafaka davasının reddine karar verilmiştir. Dava ve birleşen dava birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak gerekir (HMK m. 297/2)....
HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Müşterek çocuklardan 01/04/2004 doğumlu olduğu anlaşılan Mesut Gülsoy'un 01/04/2022 tarihi itibariyle ergin olduğu ve müşterek çocuk Mesut için takdir edilen nafakanın 01/04/2022 tarihi itibariyle kendiliğinden kalktığı anlaşılmıştır. TMK 197 maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir. (TMK m.200) Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar iştirak (TMK m.182/3), yoksulluk (TMK m.176/4) ve yardım nafakası (TMK m.365/son)dır. Tedbir nafakası için bu mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından reddedilen kendi boşanma davası ile kadının kabul edilen tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle davalı-davacı kadının erkeğin annesine defol, s.. ol git diyerek evden kovduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı erkek dava açmakta haklıdır....
İlk derece mahkemesinin 04/07/2018 tarihli ara kararı ile davalı - davacı kadın yararına aylık 1.000 TL, müşterek çocuklar yararına aylık 500'er TL TMK 169 maddesi gereği tedbir nafakasına hükmedilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - davalı vekili süresinde sunduğu 30/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin kusur belirlemesinin, bu nedenle erkeğin boşanma davasının reddinin, kadının tedbir nafakası davasının kabulünün hatalı olduğunu, davacı - davalı erkeğin ilk derece mahkemesince hükmedilen tedbir nafakasını ödeyecek ekonomik gücü bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1. madde) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferîlerine, birleşen dava; ayrı yaşamakta haklılığa dayalı tedbir nafakasına (TMK madde 197) ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı- davalı erkek vekili yasal süresinde sunduğu 19.02.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğunu, kadının dava açıldıktan sonra işten ayrıldığını, tedbir nafakasının miktarının fahiş olduğunu belirterek talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı- davacı kadın vekili yasal süresinde sunduğu 08.02.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin 15.07.2017 tarihinden itibaren müvekkil ile tüm görüşmelerini whatsapp aracılığı ile yaptığını, bu kayıtların dikkate alınmadığını belirterek talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK madde 166/1) ve ferilerine; birleşen dava tedbir nafakasına (TMK m.197) ilişkindir....
Dosya incelendiğinde; davacının ayrı yaşamakta haklılık sebebine dayalı olarak eldeki davayı açtığı, tarafların uzun zamandır ayrı yaşadıkları ve davalı erkeğin gayri resmi birlikteliğinin olduğu, bu durumda TMK'nın 197. maddesi koşullarının oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, günün ekonomik koşulları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4) birlikte değerlendirildiğinde davacı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası takdirinin isabetli, miktarının hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmakla tarafların nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere, davanın TMK'nın 197. maddesine dayalı olduğu, TMK'nın 196. maddesi uyarınca açılmış bir dava bulunmadığı, dolayısıyla geçmiş bir yıl için nafakaya hükmedilmemesinde de bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının bu yöne ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
Tedbir nafakasına yönelik istinafa gelindiğinde, davalı kocanın üzerindeki taşınmazları mal kaçırmak amacı ile akrabalarına devretmesi sebebi ile taraflar arasında geçimsizlik baş gösterdiği, davalı kocanın etrafta, davacı eşi için "malımı mülkümü yedi," şeklinde dedikodu çıkardığı ve evi terk ettiği anlaşılmakla, davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu, bu nedenle TMK 197.maddesi uyarınca lehine tedbir nafakası hükmedilmesi doğru olduğu gibi, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumlarına göre, takdir edilen tedbir nafakası miktarının da uygun olduğu sonucuna varılmıştır. TMK 197 maddesi uyarınca talep edilen tedbir nafakası yargılama sonucunda haklılığını ispatlayan kadın lehine dava tarihinden itibaren hükmedilir....
Mahkemece bozmaya uyulmuş ve bozma sonrası verilen kararda “Mahkememiz dava dosyası ile birleştirilen.... sayılı nafaka davasındaki talepler boşanma ilamında değerlendirilip hüküm altına alındığı” gerekçesiyle, davalı davacı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 197.maddesine dayalı tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Boşanma davasında Türk Medeni Kanunu'nun 169. maddesine dayalı tedbir nafakasına hükmedilmiş olması davalı davacı kadın lehine Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesine engel olmayıp, davalı davacı kadın yararına ayrı yaşamakta haklılık durumu belirlendiği takdirde tekerrüre sebebiyet vermemek koşuluyla uygun miktarda tedbir nafakası verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....