Ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir ve MK. md.201 uyarınca nafaka isteyen eş yerleşim yerinde açtığı dava ile tedbir alınmasını; nafaka verilmesini isteyebilir. Tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki, tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Ayrıca, nafaka alacaklısı davacı; davasını ikametgahında açabilecekken, boşanma davasında yetkili mahkemeler buna göre daha sınırlıdır. Birleştirme durumunda yetkili mahkeme davacı aleyhine sınırlandırılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili yasal süresinde sunduğu 24.04.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; bağımsız tedbir nafakası davası hakkında hukuki yarar yokluğundan usulen ret kararı verilmesi gerektiğini, kadının tüm tanıklarının her iki dava için dinlenilmesinin usule aykırı olduğunu, müvekkilinin müteaddit kere barışma girişiminde bulunduğunu, davacı kadının çalıştığını, bu hususun araştırılmadığını, müvekkilinin kusurunun ispatlanamadığını, velayetin müvekkile verilmesi gerektiğini, hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeyecek gücünün olmadığını belirtmiştir. GEREKÇE: Asıl dava; bağımsız tedbir nafakası (TMK madde 197), birleşen dava evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK madde 166/1) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça her iki dava yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....
GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK 166/1. madde) boşanma ve ferîlerine, birleşen dava; ayrı yaşamakta haklılığa dayalı tedbir nafakası (TMK. 197. maddesi) ve aile konutu şerhi konulması (TMK madde 194) istemlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - davalı tarafça asıl davanın reddi, davalı - davacı tarafça birleşen davanın reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, "İncelemenin Kapsamı" başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu re'sen gözetir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine tedbir nafakasına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu davanın daha önce açtıkları boşanma davalarıyla taleplerine rağmen birleştirilmediğini, boşanma davasında davacı kadının kusurlu görüldüğünü, lehine 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiğini, bu dava ile birlikte davacı kadının müvekkilinden toplam 800,00 TL tedbir nafakası alacağını, hükmolunan tedbir nafakası miktarının yüksek olduğunu, müvekkilinin üzerine kayıtlı konuta şerh konulmamasının ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının reddine karar verilmesinin doğru olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından müvekkili aleyhine verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, TMK 197.maddesi uyarınca istenen tedbir nafakasına ilişkindir....
Fakültesi, Hemşirelik Bölüm öğrencisi olduğunu, davalının maddi destekte bulunmadığını ileri sürerek 1000 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, talep edilen nafakaları ödeme gücünün olmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 23/07/2015 dava tarihinden itibaren aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi ile birleşen davanın kabulü ile davacı ... için 28/07/2015 dava tarihinden itibaren aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış, tedbir nafakası istemi ile birleşen dava yardım nafakası istemine ilişkindir. Davacı ......
Davacı kadın vekili, katılma yoluyla sunulan istinaf dilekçesinde; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılığa dayalı tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davalı erkeğin; kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir....
Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurlu bulunduğuna göre, davalı-davacı kadının, birleşen tedbir nafakası(TMK mad. 197) davasında da ayrı yaşamakta haklılığını kanıtladığının kabulü gerekir. Durum böyleyken davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasının da kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple tedbir nafakası davası yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, bozma sebebine göre tedbir nafakası davasında vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2015 (Çrş.)...
Açıklanan nedenlerle; Kağızman Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkmesince 28.09.2019 tarih ve 2015/189 esas-2017/69 karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı kadının bölge adliye mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Asıl dava, TMK’nın 197. maddesine dayalı tedbir nafakası davası olup, birleşen dava ise, TMK 166/1-2 maddesine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl davanın kısmen kabulü ile davacı-davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir....
Bundan ayrı, ayrı yerlerde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması (Md.195-201) hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 166. maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (Md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. Mahkemece, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....