Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince erkeğin, tarafların resmi evliliğinden sonra ABD'ye gittiğinde eski eşinin evinde kalması, eski eşinin rahatsızlığı nedeniyle de olsa davalının eşi olduğunu gizleyecek şeklide beyanda bulunması, kadının, yurt dışına gittiğinde eşine haber vermeden Türkiye'den ayrılması nedenleriyle kusurlu oldukları belirlenerek asıl davanın TMK 166/1- 2 maddeleri, karşı davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1.maddeleri gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Asıl davada verilen boşanma kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmadığından asıl davada verilen boşanma kararı kesinleşmiştir. Davalı -davacı kadın karşı dava dilekçesinde boşanma talep etmiş, ikinci cevap dilekçesinde (karşı dava yönünden cevaba cevap) hukuken sakat olan işlemin iptali talebi ile mutlak butlan iddiasında bulunmuş, dava dilekçesindeki talebini terditli hale getirmiştir. Karşılık davalar, müstakil davalar gibi harca tabidir (Harçlar K.md.6)....

Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, davacı erkeğin TMK'nun 161. maddesine dayalı olarak boşanma davası açtığı, dava dilekçesinin konu bölümünde ve içeriğinde bunu açıkça yazdığı, duruşmalarda tekrar ettiği anlaşılmaktadır. Buna göre; dava TMK 161. maddesine dayalı zina nedeniyle açılan boşanma davasıdır. Ancak mahkemece hükmün gerekçesinde davanın TMK'nun 161 ve 166/1 maddesine dayalı olarak açıldığı tespiti yapılıp, hüküm kısmında ise TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan dava hakkında kabul kararı verilmiştir. Davacının TMK 166/1 maddesine dayalı olarak açılan boşanma davası bulunmamaktadır. Dava TMK 161. maddesine dayalı zina nedeniyle açılan boşanma davası olduğuna göre, mahkemece yapılacak iş TMK 161 maddesi uyarınca açılan dava hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermektir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Dava ve karşı davanın kabulü ile; tarafların TMK.’nın 166/1.Maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, Davacı/karşı davalı yararına 03/12/2020 tarihinde belirlenen 3.000,00 TL nafakanın karar kesinleşinceye kadar tedbir, kesinleştikten sonra, aylık 1,500,00 TL yoksulluk nafakası olarak davalı/karşı davacıdan alınarak davacı/karşı davalıya verilmesine, Taraflar eşit kusurlu olduğundan maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davacı karşı davalı vekili, kusur, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi, nafaka miktarının az olması, karşı davanın kabulüne karar verilmesi, yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı karşı davacı vekili cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçesinde, kusur, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi, nafaka takdiri ve miktarı, asıl davanın kabulüne karar verilmesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek asıl dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafaka miktarı isabetlidir....

    Davalı erkek vekili süresindeki cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle "...yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu, ayrıca diğer tarafın iddialarının yerinde olmadığını, asıl diğer tarafın uyumsuz-geçimsiz tavırları, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmemesi, eşine ve çocuğuna ilgisizliği, özellikle çocuğun doğumu sonrası aynı odada yatmak istememesi, sürekli huzursuzluk ve tartışma çıkarması, bıçakla tehdit etmesi, kişisel temizliğine-evin temizliğine dikkat etmemesi sebebiyle tarafların TMK 166/1.md.gereğince boşanmalarına-velayetin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 40.000,00TL.manevi tazminata hükmedilmesini" talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili 10.10.2017 tarihli dilekçe ile "...velayet taleplerinden vazgeçtiklerini" bildirmiştir....

    İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde vasi adayı T3 vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Vasi adayı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kısıtlı adayının 1932 doğumlu olup akli dengesinin yerinde olmadığını, savurgan olduğunu, bazen öz çocuklarını ve torunlarını tanımadığını, kandırılmaya müsait olduğunu, doktor raporunun yetersiz olduğunu bu nedenle yerel mahkeme kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir. Asıl ve birleşen dava, TMK 405 ve 406 maddesine dayalı vasi tayinine yöneliktir. İstinaf incelemesi HMK 355. maddesi gereğince ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin tüm, davalı kadının aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m. 175)....

      Meşru olmayan bir ilişkiye karşı çıkmak ise hakkın kötüye kullanılması olarak görülemez. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya (TMK. m. 166/1) karar verilecek yerde, yetersiz ve yasal olmayan gerekçe ile isteğin reddi doğru bulunmamıştır. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından asıl davanınn reddi, karşı dava ve birleşen davanın kabulü yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davacı-karşı davalı erkeğe kusur olarak yüklenen "cinsel birlikteliğe zorlama" vakıasına davalı-karşı davacı kadın tarafından usulüne uygun şekilde dayanılmadığının, usulüne uygun şekilde dayanılmayan bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, yine de boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

            UYAP Entegrasyonu