Davalı işveren tarafından sunulan 2010 yılı Ocak ayı ila 2011 yılı Ekim ayı arasındaki bordrolarda asgari geçim indirimi tahakkuku bulunmaktadır. Bordrolarda gösterilen miktarların bankaya da aynı şekilde yatırıldığı görülmüştür. Mahkemece ücret bordrolarından asgari geçim indirimi alacağının ödendiği anlaşıldığından bu talebin reddine karar verilmiştir. Ancak davacı çalıştığı süre boyunca asgari geçim indirimi alacağı ödenmediği iddiasındadır. Davacının 01.01.2008 tarihi ile 31.12.2009 tarihleri arasında asgari geçim indirimi alacağının ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu nedenle, 01.01.2008 tarihi ile 31.12.2009 tarihleri arasında davacının hak edeceği asgari geçim indirimi alacağının hesaplanması gerekirken talebin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. 3-Taraflar arasında işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde düzenlenmiştir....
Ancak mahkemece davacının bu dilekçesi ve tanık beyanı dikkate alınmadan ve bilirkişinin bu yöndeki seçeneği değerlendirilmeden yıllık izinlerinin tamamını kullanmadığı kabul edilerek yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması hatalıdır. 3-Asgari geçim indirimi, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Asgari geçim indirimi, bir kimsenin vergi ödeme gücünün ancak, o kimsenin fizyolojik varlığını sürdürebilecek gerekli vasıtalar sağlandıktan sonra söz konusu olabileceği noktasından hareket ederek vergilendirmede sosyal adaleti sağlama amacına yönelik olarak ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda asgari geçim indirimi, işçiye işveren tarafından sağlanan nakdi bir yardım olarak kabul edilemez. Bu nedenle ücretin eki değildir. Ücret olarak nitelendirilemeyeceğinden tazminat ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez....
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurum tebliğinde yüksekliği 30 metrenin üzerinde olan yapıların 4/C sınıfında belirlendiğini, davacılar adına düzenlenen yapı ruhsatında yapı yüksekliğinin 34.08 metre olarak belirtilmesi karşısında asgari işçilik tutarının 4/C sınıfına göre yapılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davanın reddine karar verilmiştir....
E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Kıdem ve ihbar tazminatının giydirilmiş ücretten, diğer işçilik alacaklarının ise çıplak ücretten hesaplanması gerekir. İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi yasa ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Bu nedenle ücretin eki değildir. Ücret olarak nitelendirilemez ve tazminat ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez. Hükme esas bilirkişi raporunda davacının kıdem ve ihbar tazminatının asgari geçim indirimi de dahil edilmiş ücretten hesaplanması hatalıdır. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplanıp belirlenmelidir....
Davacı eldeki alacak davası ile; bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 19.06.2014 tarihli kararla, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir. Mahkemenin 19.06.2014 tarihli kararı, Dairemizin 25.01.2018 tarihli ilamıyla, asgari geçim indirimi alacağı yönünden bozulmuştur. Diğer alacak talepleri yönünden bir bozma sebebi yapılmadığından, hükmün bu kısmı kesinleşmiştir. Mahkemece, bozma sonrasında taleple bağlı kalınarak davacının 200,00 TL net asgari geçim indirim alacağının bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş; diğer alacak talepleri hakkında ise bozmadan önceki karar gibi hüküm sonucu tesis edilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Bozmadan sonra tesis edilen mahkeme kararında, temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinde, bozma kararı kapsamı dışında kalan alacaklara dair hüküm kısmının dikkate alınmaması gereklidir....
Karar davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Kıdem ve ihbar tazminatının giydirilmiş ücretten, diğer işçilik alacaklarının ise çıplak ücretten hesaplanması gerekir. İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi yasa ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Bu nedenle ücretin eki değildir. Ücret olarak nitelendirilemez ve tazminat ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez. Hükme esas bilirkişi raporunda davacının kıdem ve ihbar tazminatı asgari geçim indirimi de dahil edilmiş ücretten hesaplanması hatalıdır. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplanıp belirlenmelidir....
göre asgari işçilik hesabı yönünden İnşaat mühendisi, mali müşavir ve hukukçudan oluşan yeni bir heyetten rapor alınmıştır....
ve bu yönüyle tekliflerin davalı idarece hazırlanan işçilik hesaplama modülüne uygun olması gerektiği dikkate alındığında, asgari işçilik maliyetinin altında teklif sunan ve bu teklifi ihale dokümanına aykırı olan davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasında ve yapmış olduğu itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
İnceleme konusu karar, kurum işleminin iptali ile asgari işçilik oranının belirlenmesi ve tespit edilecek asgari işçilik oranı uygulanarak belirlenen matrah üzerinden hesaplanacak prim tutarının % 25 eksiği ile ödenmesi gerektiğinin tespiti talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun iş bölümü kararına ve Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin bozma kararının olmasına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve temyiz incelemesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi Dairemizin görevine girmeyip Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görevine girdiğinden, dava dosyasının 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanun ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 463.238.38.TL'lik yapı denetim faturalarının safi işçilik olarak değerlendirilmesi ile denetim sırasında hiç tutanağa alınmayan malzemeli işçilik faturalarının dikkate alınması teleplerinin kabulü ile yeniden asgari işçilik hesaplaması yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....