BİRLEŞTİRİLEN DAVADA Taraflar arasındaki asıl dava; vasiyetnamenin iptali ile terditli olarak tenkis, birleştirilen dava ise, vasiyetnamenin alacağının tahsili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 08.06.2023 gün ve 2023/1185 Esas, 2023/3208 Karar sayılı ilâmı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ-TAPU İPTALİ VE Taraflar arasında birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali, tapu iptali ve tescil, tenkis, elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava ve birleştirilen dava; vasiyetnamenin iptali, tapu iptali-tescil ve tenkis; karşı dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....
Asıl ve birleştirilen davada davalı, satışın gerçek olduğunu, mirasbırakanın davacı eşinin vekaletle yaptığı işlemlerden dolayı borçları olduğunu, mal kaçırma amacı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, temliğin muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl davada tapu iptal tescil davasının kabulüne, vasiyetnamenin iptalinin tasarruf ile konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince asıl ve birleştirilen davada davalının istinaf başvurusunun kabulü ile temliğin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı yapılmadığı gerekçesiyle asıl davada tapu iptali ve tescil talebinin reddine, vasiyetnamenin iptali isteğinin konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir....
, davalıların asıl amacının vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte 72 yaşında olan ve iradesi ve sağlığı bozulmuş babalarını yanıltarak ve aldatarak davacıyı miras dışı bırakmayı amaçladıkları ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini olmadığı takdirde mahfuz hissesine müdahale etmesi nedeniyle tenkisini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi'nce, vasiyetnamenin iptaline ilişkin asıl dava onanmış; birleştirilen dava ise; davacılardan ... dışındakilerin tenkis davasının bulunmadığı, tenkis davası yönünden davacı ... ve davalıların delillerinin toplanılması, ... yaptığı işlemin muvazaalı olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuş; Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda, asıl davanın bozma kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle, yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davada ise; tenkis isteğinin kabulüne dair verilen karar Dairece; “...İddianın özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle, birleştirilen davada, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; olmadığı takdirde, tenkis isteğinde bulunulduğu açıktır. Her ne kadar, birleştirilen dava, Yargıtay 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 10.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/06/2014 NUMARASI : 2009/182-2014/232 Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın tefriki; birleşen dosya yönünden davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde birleşen dosya davalısı Tema Vakfı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İlgisi nedeniyle, Mahkemenin 2009/182 E.-2014/232 K.sayılı kararı ile bu dosyadan tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilen, davacısı S.. B.. davalısı T.. V.. olan vasiyetnamenin iptaline ilişkin dava dosyasının, dosya içerisine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" mirasçıları ve asıl davada davacılar, birleştirilen davalarda davalılar ... ve ... vekili Taraflar arasında görülen asıl ve birleştirilen davalarda vasiyetnamenin iptali ve tenkis ile muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen 2010/246 Esas sayılı davada asıl ve karşı davanın reddine, birleştirilen 2010/595 Esas sayılı davada davanın kabulüne karar verilmiştir....
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davada; mirasbırakanın düzenlediği 31.10.1996 tarihli vasiyetname ile tüm malvarlığını davalıya bıraktığı, böylece tasarruf nisabının aşıldığı ileri sürülerek; saklı paya tecavüz nedeniyle tenkise karar verilmesi, birleşen davada ise mirasbırakana ait 31.10.1996 tarihli vasiyetnamenin genel anlamda imkansızlıklar içermesi yanında, özel olarak 5 ve 6. maddelerde belirtilen vasiyetçi istemlerinin TMK’ nun 557/3 maddesi anlamında hukuken imkansız olması nedeniyle vasiyetnamenin iptali talep ve dava edilmiş, mahkemece; vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis isteminin ise kabulüne hükmedilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 25.09.2012 günlü ve 2012/15896 E – 2012/19821 K.sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
Asıl ve birleştirilen davada davalılar, mirasbırakanın denkleştirme yaptığını, davacıya da taşınmaz verdiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. İlk Derece Mahkemesince, davacı ... yönünden asıl ve birleştirilen davanın sıfat yokluğundan reddine, davalı... lehine kazandırma bulunmadığından asıl ve birleştirilen davanın husumetten reddine, davacı ... yönünden ise asıl davanın mirasbırakanın vasiyetname tanzim tarihi itibariyle fiil ehliyeti bulunduğundan, birleştirilen davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Vasiyet edilen mal, lehine mal vasiyet edilene doğrudan intikal etmeyeceğinden, anılan kişi tarafından vasiyet edilen malın adına tescili için vasiyetnamenin tenfizi davası açılması gerekir. Vasiyetnamenin tenfizi davasında verilen kararın kesinleşmesi ile vasiyet edilen mallar vasiyet edilene geçer. Borçlunun murisinden intikal eden mallar üzerine haciz konulduğu tarihte vasiyetnamenin tenfizi kararının henüz kesinleşmediği ve mallara haciz konulduğu tarihte davacı 3.kişi adına kayıtlı olmadığı açıktır. Davacı her ne kadar Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 08/05/2018 Tarih ve 2017/1672 Esas, 2018/368 Karar sayılı kararına dayanmış ise de anılan davanın vasiyetnamenin açılmasına ilişkin olduğu, vasiyetnamenin tenfizi davası olmadığı, vasiyetnamenin tenfizi davasının Mersin 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/160 Esas sayılı dosyası olup davada 12/12/2019 tarihinde vasiyetnamenin tenfizine karar verildiği ve kararın 02/03/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....