Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vesayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün veli tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR TMKnun 335. maddesi, Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar. Aynı Yasanın 407/1 maddesi; bir yıl veya daha uzun süreli özgörlüğü baylayıcı bir cezaya mahkum olan her ergin kısıtlanır. Yine aynı Yasanın 419/son maddesi; kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp, velayet altında bırakılır, düzenlenmesi getirmiştir....

    DAVA TÜRÜ : Vesayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün vasi ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 17.11.2014 tarih ve 2014/1135 Karar sayılı ilamı ile akıl hastalığı nedeniyle TMKnun 405. maddesi gereğince kısıtlanmış ve kendisine ..., daha sonra Denetim Makamına yapılan itiraz üzerine oğlu ... vasi olarak atanmıştır; kısıtlı temyize konu dava ile kısıtlama kararının kaldırılmasını istemiş; mahkemece, iki ayrı kurumdan sağlık raporu aldırılmış Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi vasi tayinini gerekli görürken, Samsun 19. Mayıs Ünivesitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ise vasi tayinini gerekli görmemiştir. Yapılan Yargılama sonucunda mahkemenin kısıtlılık kararını kaldırması üzerine hüküm vasi ... tarafından temyiz edilmiştir....

      Eldeki dava ise harcı alınarak 08.02.2012 tarihinde açılmıştır. Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün, 2002/8-141 Esas, 2002/132 Karar sayılı hükmünde de belirtildiği gibi, tespit dışı bırakma tarihi, bitişik ya da komşu parsellere ilişkin kadastro tutanağının düzenlendiği tarihtir. Somut olaya gelince, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 7/4. maddesine göre kadastro tutanağı düzenlenmeyen ve paftasında yol olarak gösterilen bu yerle ilgili olarak kadastroya tabi olması yolunda herhangi bir iddia vaki olmamış ve dava tarihi olan 08.02.2012 tarihine kadar geçen süre içerisinde hak arama yoluna başvurulmamıştır. Bu nedenle; davanın, makul sürede açılmadığı ve dava konusu taşınmazın paftasında yol boşluğu olarak gösterildiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıl geçmediği dikkate alınarak, reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMKnun 1007.maddesi gereğince tazmini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 26.02.2013 gün ve 2012/22029 Esas - 2013/3159 Karar sayılı ilama karşı davalı idare ile fer'i müdahiller ..., ... vekilleri yönünden verilen dilekçelerle karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMKnun 1007.maddesi gereğince tazmini istemine ilişkin davada; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizce onanmış, davalı ... vekili ile Fer i müdahiller( ... dışındaki ) vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

          K A R A R Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde, ... Beyoğlu Kuloğlu mah. 485 ada 12 sayılı taşınmaz ile Kemankeş mah. 93 ada 10 parsel sayılı taşınmazlardaki malikleri için verilen kayyımlık kararlarının kaldırılmasını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/191 Esas 2012/1426 Karar sayılı dosyasında 93 ada 10 parsel sayılı taşınmaz maliklerine 3561 sayılı Kanun 2. ve TMKnun 427. Beyoğlu 3.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1999/343 Esas 1999/725 karar sayılı dosyasında ise 485 ada 12 parsel sayılı taşınmaz maliklerine 2565 sayılı Kanunun 2. maddesi ve MK 377. maddeleri gereği ......

            Davacı-birleşen davalı kadın vekili 31.03.2017 tarihli birleşen davaya cevap dilekçesinde; gönderilen ihtarın usule uygun olmadığını, taraflar arasındaki evliliğin erkeğin eşine uygulamış olduğu ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddet nedeniyle sona erdiğini, eşini evden kovan davalının terk ihtarı göndermesinde samimi olmadığını belirterek birleşen davanın reddini savunmuş, asıl dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu taleplerini tekrar etmiştir. III....

              Mahkemece, tapulu taşınmazın haricen satışı hukuken geçersiz olduğundan tapu iptali ve tescile ilişkin birleşen davanın reddine, asıl davacı ...’nun tapuya dayalı men’i müdahale talebinin davalılar......mirasçıları yönünden kabulüne, yıkım ve ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, asıl davacı ... vekili tarafından redde ilişkin yıkım ve ecrimisil talebi ile ... yönünden birleşen dava davacıları .........mirasçıları tarafından reddedilen tapu iptali ve tescil ile kabul edilen men’i müdahale yönünden, her iki davanın davalısı ... vekili tarafından vekalet .........

                AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2017/744 ESAS - 2020/364 KARAR DAVA KONUSU : Asıl Dava TMK'nun 166/1-2, Birleşen Dava TMK'nun 164 (Terk) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2008 yılında evlendiklerini, 3 ve 9 yaşlarında iki çocuklarının olduğunu, tarafların ayrı evi olmasına rağmen yeme içme gibi ihtiyaçların kayın validesinin evinde yapıldığını, ortak hanenin sadece akşamları kullanıldığını, davalının sürekli olarak müvekkiline sen temiz değilsin, ev işlerinden anlamıyorsun dediğini, bağırdığını, şiddet uyguladığını, en küçük sorunları büyütüp tartışma ortamı yarattığını, hakaretlerinin 19/12/2017 tarihine kadar devam ettiğini, şiddet ve baskılara dayanamayan müvekkilinin babasını aramak...

                KARAR Dava dilekçesinde, boşanmakla velayeti davacı anneye verilen küçük "Nevzat"ın adının "Murat" olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece çocuğun babası davaya dahil edilmeden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, velayet hakkına dayanılarak açılan, evlilik birliği içinde doğan ve boşanma sonucu velayeti anneye verilen çocuğun adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve tescil olunur. 2525 sayılı Soyadı Kanununa göre taşınması zorunlu önad ve soyadı, Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmünün kapsamındadır. Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğindedir. TMKnun 339/5. maddesine göre, çocuğun adını ana ve babası koyar....

                  Ancak; Davalı dernek hakkında TMKnun 87-2 maddesi uyarınca 15.04.2015 tarihinde dava açıldıktan sonra 10.11.2014 tarihli genel kurul toplantısını 09.05.2014 'te İl Dernekler Müdürlüğü'ne bildirilmesi dolayısı ile genel kurul toplantısını geç bildirerek davanın açılmasına sebebiyet verdiği dikkate alınarak, davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılması doğru değil ise de; bu yanılgıların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm bölümünün 4 numaralı fıkrasında yer alan "yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına'' ibaresinin metinden çıkartılarak yerine "4- Davacı tarafından yapılan 75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ve 6 numaralı bent olarak ''Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibarelerinin yazılmak suretiyle 6100 sayılı...

                    UYAP Entegrasyonu