WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sinan'ın baba yanında kaldığı anlaşılmakla, bu durum gözetilmeden bu çocuk için tedbir nafakası verilmesi doğru olmadığı, asıl davada 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi kapsamında kadın ve kadınla birlikte kalan ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakası ve miktarlarının makul olduğu, gerekçesi ile davacı- davalının erkeğin ortak çocuk ... ... yararına 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf talebinin kabulü ile; asıl davada ortak çocuk ... Sinan yararına hükmedilen tedbir nafakasına ilişkin kısımlarının kaldırılmasına, asıl davada ortak çocuk ... ... yararına 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesine göre tedbir nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur. B....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı koca tarafından reddedilen boşanma davası ve tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise birleştirilen bağımsız tedbir nafakası davası hakkında bir karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle karardan önce boşanma dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen ancak birleştirme kararı bildirilmediğinden hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeyen, davalı kadının Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakasına ilişkin ... l. Aile Mahkemesinin 2011/382 esas, 2011/582 karar sayılı dava dosyasının gönderildiği ... 2....

      GEREKÇE : Asıl dava, TMK 166/son, karşı dava ise, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Davalı-k.davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle, kusurlu erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, karşı davasının kabulü gerektiğini, lehine tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası hükmedilmesini, çocuk için hükmedilen 350 TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren 700 TL olarak hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı-karşı davalı erkek ise, istinafa cevap dilekçesinde özetle, davalı- karşı davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini istediği görülmüştür....

      GEREKÇE: Dava, TMK'nın 197. maddesi kapsamında açılan önlem nafakasına ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. “Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.” (TMK. m. 197/1) Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, birinin diğerine yapacağı parasal katkıya (TMK. m. 185/3, 186/3) konut (TMK m. 186) ve ev eşyasından yararlanmaya veya eşlerin mallarının yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ilişkin önlemleri alır.(TMK m. 197/2) Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir....

      Bu husus gözetilmeden tam kusurlu kadın yararına koşulları oluşmadığı halde yoksulluk nafakası (TMK m. 175) verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Tam kusurlu davalı-karşı davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamamış olup kadının tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Gülser'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Murat'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2018 (Çar.)...

        Davacı-davalı kadın yararına tedbir nafakası koşulları oluşmuş olup, Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyannca, tarafların ekonomik ve sosyal durumlan da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere ve Uşak 1. Aile Mahkemesinin 2013/956 Esas - 2014/421 karar sayılı ilamı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası (TMK m. 197) ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde, davacı-davalı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. b- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....

          Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, çocuk için aylık 2.000 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 2.000 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 200.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

          İlk derece mahkemesi, davalı- karşı davacı kocanın evlilik birliği içerisinde ve tarafların ayrı yaşadıkları dönemde müşterek çocuk ve davacı- karşı davalı kadının ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşini aldattığı, hakaret ve küçük düşürücü davranışlarda bulunduğundan daha ağır kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı kadının ise davalı-karşı davacı erkeği eve almadığından hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulüne, TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, davalı-karşı davacı baba ile şahsi ilişkin tesisine, asıl davanın dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, müşterek çocuk lehine aylık 550,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, davacı-karşı davalı kadın lehine 12.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası ve Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm tedbir nafakaları (TMK. md. 197) yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.03.2013 (Per.)...

            Dava dilekçesinde, davacı vekili her ne kadar TMK m.161 ve TMK m.166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş ise de ön inceleme duruşmasında açıkça taleplerinin terditli olduğunu beyan etmesi karşısında, davacı tarafın talebinin öncelikle zina hukuki nedenine dayalı boşanma, bu talep yerinde görülmediği taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma talebi olarak değerlendirilerek, karar verilmesi gerekirken, iki ayrı hukuki nedene dayalı dava olarak kabul edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı -k. davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

            UYAP Entegrasyonu