Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-k.davacı asil, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, karşı dava dilekçesinde evlilik birliği içerisinde edinilen davacı-k.davalı adına kayıtlı bir adet taşınmaz ile ilgili olarak alacağın davacı-k.davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmesi üzerine; hüküm süresi içerisinde davacı-k.davalı vekili ve davalı-k.davacı asil tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava ve karşı dava artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka Artırımı-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (koca)'nın, davacı-davalı (kadın)'ın nafakanın artırılması davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-davacı kocanın kendi birleştirilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı-davacı (koca) "aynı'' boşanma davasında iki ayrı sebeple (TMK. md.165 ve 166/1) boşanma isteminde bulunmuştur....

      Davacı karşı davalı erkek vekili istinafa cevap ve istinaf dilekçesi ile; asıl davada TMK 166/4 gereğince verilen boşanma kararını istinaf etmediklerini, kesinleştirilmesine, davalı kadının istinaf talebinin reddine, süresinde açılmayan karşı davanın tümden reddine, asıl davada verilen boşanma kararını istinaf etmediklerini, maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakasının yüksek olduğunu, davaları kabul edildiği halde vekalet ücreti verilmediğini belirterek kararın tazminat, nafakalar ve vekalet ücreti yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava fiili ayrılık nedenine dayalı TMK 166/4.madde gereğince boşanma davasıdır. Karşı dava zina nedenine dayalı TMK 161.madde gereğince boşanma olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK 166/1 madde gereğince boşanma davasıdır....

      İddianın ileri sürülüş şekline göre asıl dava ve birleşen dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı, eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

        Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/977 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sağlık kurulu raporu ve kısıtlı beyanları doğrultusunda ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine" karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça süresinde hükmün tamamı yönünden istinaf talebinde bulunulmuş, Dairemizin 23.12.2020 tarih ve 2020/1039 Esas 2020/1661 Karar sayılı ilamı ile; "davacı, TMK 405 maddesinde yer alan akıl hastalığı veya akıl zayıflığı nedeniyle kısıtlama sebebi yanında, TMK 406 maddesindeki kötü yönetim nedeniyle de kısıtlama isteminde bulunmuş, ilk derece mahkemesince TMK 405 maddesine dayalı talep yönünden ret kararı verilmiş ise de TMK 406 maddesine dayalı talep yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - karşı davalı asıl yasal süresinde sunduğu 11.02.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve maddi tazminat yönünden kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - karşı davalı asıl tarafından kusur belirlemesi, maddi tazminat ve tedbir nafakası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

        GEREKÇE : Asıl dava TMK 197 maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası, birleşen ve karşı dava TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davalarıdır. Davacı-b.davalı-k.davacı kadın istinafında, tam kusurlunun koca olduğunu, bu nedenle boşanma davasının ve tedbir nafakası davasının kabulü gerektiğini, çocuklara TMK 169.maddesine göre verilen tedbir nafakası miktarlarının düşük olduğunu belirterek asıl dava ve karşı davasının kabulünü talep etmiştir. Davalı-b.davacı-k.davalı erkek istinafında, tam kusurlunun kadın olduğunu, birleşen davasının kabulü gerektiğini belirterek lehine kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tarafların 09/06/2006 tarihinde evlendikleri, 2008 ve 2016 doğumlu 2 müşterek çocuklarının olduğu, asıl davanın 25/05/2018 tarihinde, birleşen davanın 04/07/2018 tarihinde karşı davanın ise 20/07/2018 tarihinde açıldığı görülmüştür....

        Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurmuştur. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1)....

          Dava TMK 166/1.madde gereğince boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, tarafların TMK 165.madde gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. İstinaf kanun yoluna davacı erkek sadece kadın lehine nafaka verilmesi ve anne ile çocuk arasında kurulan şahsi münasebetin kaldırılması yönünden başvurmuştur, diğer yönlerden istinaf kanun yoluna başvurmadığını açıkça bildirmiş, davalı tarafından da istinaf kanun yoluna başvurulmamış olmakla boşanma ve velayete ilişkin karar kesinleşmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalı kadının akıl hastalığı nedeniyle Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davacı erkek tarafından akıl hastalığına dayalı (TMK m. 165) olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde mahkemece tarafların TMK 165.madde gereğince boşanmalarına karar verilmiştir....

          Davalı-karşı davacı erkek tarafından akıl hastalığına dayalı açılmış bir boşanma davası yoktur (TMK m. 165). Davacı-karşı davalının hareketleri iradi olmadığından, kendisine kusur yüklenemez. Bu sebeple, erkek tarafından açılan davada Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanarak boşanmaya karar verilemez. Davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda l. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 09.05.2017 (Salı)...

            UYAP Entegrasyonu