Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, mera tahsisinin iptali ve tescil istemi niteliğindedir. 1955 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda dava konusu taşınmaz mera niteliğiyle tespit edilip özel siciline kaydedilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/05/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

    Çünkü, yüklenici üçüncü kişiye, ancak arsa sahibinden neyi hak kazanmışsa onu temlik edebilir. Gerçekten, temlik sözleşmesinin konusu, bir borç ilişkisinden doğmuş olan alacak ne ise odur. Az yukarıda da sözü edildiği üzere davacıların istemlerinin dayanağı, alacağın temlikine ilişkin Borçlar Kanunu'nun 162 ve devamı maddeleridir. Temlik işlemi nedeniyle alacak ve ona bağlı olan bütün yan ve öncelikli haklar devralana geçer. Yine, temlik işleminin yapıldığı ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan (somut olayda arsa sahibi) arsa sahibi, işlemin yapıldığı andan itibaren temlik işleminin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir....

      Mahallesi, 73 ada, 67 parsel sayılı taşınmazda 15 ve 16 bağımsız bölüm Nolu taşınmazların ... adına olan kaydın tapu kayıtlarının iptali ile 15 Nolu bağımsız bölümün davacı ... adına, 16 Nolu bağımsız bölümün ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.Dava, yükleniciden satın alınan bağımsız bölümle ilgili temliken tescil istemine ilişkindir. Bir tanımlama yapmak gerekirse alacağın temliki; alacaklı (yüklenici) ile ondan temlik alan üçüncü kişi (davacı) arasında, borçlunun (arsa sahiplerinin) rızasını gerektirmeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan şekle bağlı bir akittir. Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması, temlik işleminin konusu olan alacağın gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Alacağın temlik edildiği üçüncü kişi, bu şekilde bir temlik varsa temlik işleminden yararlanarak, bu hakkını arsa sahibine karşı da ileri sürebilir hale gelir....

        Fıkrası gereği kararın taraflara tebliği işleminin Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/03/2022...

          Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davalı arsa sahibi mirasçıları, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/655 Esas 2013/33 Karar sayılı ilamının kesin hüküm oluşturduğunu, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, tescil isteme hakkının oluşmadığını, bedel yönünden de husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı yüklenici ... ile davalı arsa sahibi mirasçılarına karşı açılan tapu iptali ve tescil talebinin kesin hükmün varlığı nedeniyle reddine, davacının davalı arsa sahibi mirasçıları aleyhine açmış oldukları alacak talebinin bu davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı yüklenici ...'a yönelik açılan alacak talebinin ise yargılama esnasında ayrılmasına karar verilmiştir....

            Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Borçlar Kanununun 81. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Davacı, davalı ile aralarında adi şekilde düzenlenen harici satış sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş olup her ne kadar bu sözleşme adi şekilde düzenlenmesi sebebiyle geçersiz ise de 30.09.1988 tarihli ve 1987/2, 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı uyarınca koşulları oluştuğundan geçerli kabul edilebilir niteliktedir....

              Organize Sanayi Bölgesi arsa tahsis sözleşmesi ve taahhütname suretleri, tapu kayıtları, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar, 13.02.2020 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı. Davanın açıldığı Ankara .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli ve ... esas, ... sayılı kararı ile mahkememizin görevli olduğunu belirterek, dosyayı mahkememize göndermiştir. GEREKÇE :Dava, davalı OSB tarafından yapılan arsa tahsis işlemine ilişkin 14/08/2017 tarih ve ... sayılı kararın iptali ve bu karara bağlı olarak alınan müteşebbis heyeti tahsis iptali kararı ile OSB mali işler müdürlüğü iştira karar ve işlemlerinin iptali ile davacı adına yapılan tahsisin 2 yıl uzatılması istemine ilişkindir. Davaya konu ihtilaf, OSB Yönetimi tarafından davacıya yapılan tahsisin iptali işleminin iptali ile üçüncü kişiye arsa tahsisine ilişkin kararın iptalini gerektirecek şartların bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

                Bu nedenlerle İdare Mahkemesi kararının, kuraya girmeye hak kazananların saptanması işleminin iptali isteminin reddine ilişkin kısmında usul ve yasa hükümlerine aykırılık görülmemiştir. Diğer taraftan kararın ilk işleme dayanılarak yapılacak kura çekiminin ve kura çekimi sonunda yapılacak yer tahsisinin iptali isteminin de henüz ortada kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem olmadığından reddine ilişkin kısmında da hukuka aykırılık bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararı nın onanmasına oyçokluğuyla karar verildi. AZLIK OYU: İstanbul'un çeşitli yerlerinde belediye tarafından kurulan hallerdeki bostan bölümlerinin tahsis edileceği gazetelerde ilan edilmiş ve bu tahsisin kura suretiyle yapılacağı belirtilmiştir....

                  Mahkemece, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri gereği davacının taşınmaz üzerinde bina yapımına başlanması için gerekli bir kısım işleri yaptığı, bedelinin 6.650,00 TL olduğu ve bu bedelden davalı kooperatifin sorumlu olduğu, davacıya taşınmaz satışına ilişkin olarak davalı kooperatif genel kurulunca karar alınmadığı, bu nedenle yapılan satış işleminin geçersiz olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebi açısından davanın reddine, alacak talebi açısından kooperatif dışındaki davalılar açısından davanın husumet nedeniyle reddine, davalı kooperatif açısından alacak talebinin kısmen kabulü ile 6.650,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 22.11.2013 tarih ve 2013/5811 E., 7363 K. sayıl ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                    Davacının arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik alması halinde arsa sahibini ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu