Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 07.07.2017 tarihli dava dilekçesinde davacılar İl Orman Müdürlüğüne yapılan tahsis işleminin iptalini talep etmiş, ayrıca aynı tapu kaydının iptali ile köyleri adına sınırlandırılarak tescilini talep etmişlerdir. 27.11.2013 tarihli tahsis işleminin iptali isteminde idari yargı görevli olup bu talep yönünden açılan davanın yargı yolu bakımından reddine ilişkin hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar bu taleplerinden ayrı olarak söz konusu parselin mera olarak sınırlandırılması ve köyleri adına tescilini de talep etmişlerdir. Bu talep yönünden yargı yolu adli yargı olup, bu konuda bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davacıların dava ehliyetlerinin bulunmadığının gözetilmemesi de isabetli olmamıştır....
Ancak sözleşme içeriğine göre imar durumu engeli nedeniyle inşaata hiç başlanmamış daha sonra arsa sahipleri 15.07.2007 yılında diğer davalı ... ile bir başka kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ve 16.12.2009 tarihinde de arsa sahiplerinden ... ve ... taşınmazdaki hisselerini davalı ...’a devretmişlerdir. Davacı bu hisse devrinin muvaazalı olduğundan bahisle iptali ile yine davalı ... ve ... adına tescilini talep etmiştir. Davacı ile arsa sahipleri arasındaki sözleşmenin fesh edilerek bu sözleşme gereğince davacının bir alacağının doğmuş olduğu ve daha ötesinde bu alacağı tahsil edememiş olması gibi bir durum yargılama boyunca iddia ve isnat olmamıştır. Davacının öncelikle sözleşmeden kaynaklanan şahsi alacak haklarını ancak sözleşmenin diğer taraflarından talep ederek somutlaştırması ve sonuçta doğan hakkını tahsil edememe durumunun gerçekleşmesi gerekir....
Maddesinin doğrudan uygulanmasının hukuken mümkün olmadığını, katılımcı sıfatının sona erdirilmesine dair Genel Kurul Kararı bulunmadığını, arsa tahsis iptalinin usul ve yasaya uygun yapılmadığını, tapuların verilmesinde eşitlik ilkesinin gözetilmediğini, ilk derece mahkemesinin davalı OSB Genel Kurul'unun eşit işlem ilkesine aykırı karar ve uygulaması hakkında hiçbir değerlendirme yapmadığını iddia ederek kararın kaldırılmasını ve genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; Genel kurul kararının iptali talebine ilişkindir....
Kısa bir tanımlama yapmak gerekirse, alacağın temliki borçlunun (arsa sahibinin) rızasını gerektirmeyen yeni alacaklı (üçüncü kişi) ile eski alacaklı (yüklenici) arasında yazılı olarak yapılması zorunlu hukuki işlemdir. Yüklenicinin kişisel hakkını temellük eden üçüncü kişi de alacağın temliki hükümlerinden yararlanarak bu hakkını arsa sahibine karşı ileri sürebilir. Zira alacağı devralan kişi evvelki alacaklının yerine geçer. Borçludan ifayı istemek gerektiğinde de borçluyu ifaya zorlamak artık onun hakkı olur. Kuşkusuz, yüklenicinin yaptığı temlik işleminin hüküm ve sonuç doğurması temlik işleminin alacağı olan gerçek bir alacak olmasına bağlıdır. Bütün bu açıklamalara göre davacı ile yüklenici şirketin imzaları bulunan 7.10.2005 günlü sözleşmenin bir alacağın temliki sözleşmesi olduğu duraksamadan kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; alacak isteminin kabulüne dair verilen 06.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davacı vekilinin duruşma isteminin yargılama gideri verilmediğinden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali tescil, ıslah yoluyla öne sürülen istek ise 40.000.00 YTL olan çekişme konusu bağımsız bölüm bedelinin davalı yükleniciden tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı arsa sahipleri, yüklenici ile olan 12.12.2003 günlü arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin 13.09.2005 tarihinde fesh edildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....
a muvazaalı devredildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalılardan ... adına tapuya tesciline, 01.12.2004 tarihli gayrimenkul satış ve daire karşılığı inşaat sözleşmesinin tapuya şerh edilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalılardan ... ile asli müdahil...Bankası A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir. Davacı ile davalılardan ... arasında düzenlenen 01.12.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sonra, arsa sahibi davalılardan ... sözleşmeye konu taşınmazı vekili aracılığıyla davalılardan ...’a satmıştır. Davacı dava dilekçesinde davalılardan ...’ın vekili aracılığıyla yaptığı satış işleminin iptalini talep etmiş ise de, davacı 01.12.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan haklarını talep edebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.02.2010 ve 22.03.2010 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve karşı davada tapu iptali ve tescil ile alacak, birleştirilen davada tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; müdahalenin önlenmesine, ecrimisil isteminin reddine, tapu iptali ve tescil isteminin reddine, alacak isteminin kısmen kabulüne dair verilen 05.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaza müdahalenin önlenmesi, karşı dava, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil, birleştirilen dava arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.07.2007 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temliki ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede alacak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, alacak isteminin kabulüne dair verilen 03.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08.05.2012 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava dışı arsa sahibi ... ile davalı yükleniciler ... ve ... arasında ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.11.2007 gününde verilen dilekçe ile yükleniciden temlik alınan hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılardan ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat taleplerine ilişkindir. Davalılardan arsa maliki ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı yüklenici ... davayı kabul etmiştir. Mahkemece, tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir....
Somut olaya gelince; dava, 3367 sayılı Kanun’la 442 sayılı Köy Kanununda yapılan değişiklik sonrası köyde ikamet edenler yönünden yeni yerleşim yeri belirlenmesi ve bu yönde arsa tahsisinin usulüne göre yapılmaması sebebiyle hak kaybı oluştuğu iddiasına dayalı açılmış tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı ...Köyü’nde yapılan yeni yerleşim yeri belirlenmesi sonucu açıklanan ilk listede kendisine 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tahsis edildiğini ve bedelini ödediğini, buna karşın dava konusu taşınmazın köy tüzel kişiliği adına tescil ediliğini, köy muhtarlığı tarafından kendisine haber verilmeden 109 ada 7 parsel olarak değiştirildiğini, bu değişikliğin kendisine usulüne uygun olarak bildirilmediğini, 132 ada 1 parsel sayılı taşınmazın adına tescil edilmesi gerektiğini beyanla talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu isteği idari nitelikte bir dava olmadığından bu tür uyuşmazlıkların adli yargıda çözümlenmesi gerekir....