"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında davacı vekilinin talebi üzerine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, davalı ile müvekkili ... arasında 15.01.2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmeyle birlikte 64-37-38-39-40 numaralı parsellerin mülkiyetini tapuda davalıya devrettiğini, ancak davalının sözleşmeden doğan karşı edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme uyarınca davalı adına tescil edilen tapuların iptali ve müvekkili adına tesciline ve davaya konu edilen taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
İhtiyati haciz sadece para alacakları hakkındaki davalarda (veya icra takiplerinde) bahis konusu olduğu halde, ihtiyati tedbir kaideden paradan başka şeyler (haklar, menkuller, gayrimenkuller) hakkındaki davalarda alınır (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Ekim 1968 s.576). Gerek ihtiyati tedbir kararı, gerekse ihtiyati haciz kararı verildikten sonra bu kararın ilgili tapuya işlenmesi sonucu ihtiyati tedbir veya ihtiyati haciz kararları TMK m.1020 hükmü gereğince “tapu sicilinin açıklığı” prensibi uyarınca aleniyet kazanır ve bundan sonra hiç kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez. Bunun dışında o tapuyla ilgili işlem yapan herkesin kaydın nedenini araştırması, halin icabı ve hayatın olağan akışı gereğidir. Yoksa ne ihtiyati tedbir kararının ne de ihtiyati haciz kararının bir önemi, tapu siciline şerh edilmesinin bir anlamı kalmaz. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz şerhini işlevi de tapu siciline yazılmasından sonra başlar....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Bir kısım davalılar vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle: "arsa sahipleri ile T23 arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili şekilde feshini ve taşınmazın arsa sahiplerine aidiyetini tespit eden mahkeme kararının kesinleştiğini, bu mahkeme kararına göre ayrıca T23in fazladan yaptığı imalat bedelini vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince tahsil etme olanağının bulunduğunu, bu konuda T23in açtığı bir dava da olup davacı isteğinin mükerrer olduğunu, haksız açılan davanın reddi gerektiğini ve kesinleşmiş mahkeme kararı yok sayılarak ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini" ifade ederek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İSTİNAFA YANIT Davacı vekili tarafından istinafa cevap dilekçesinde özetle: "İhtiyati tedbir isteğinin kabulü ve itirazın reddi kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu" ifade edilmiştir....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonrasında, davacı hakkındaki ihraç kararının iptali davasının sürmesi sebebiyle kur'ada davacı adına çekilen kur'ada 42756 ada 5 parselin isabet ettiği, ihraç kararının iptali kararının kesinleşmesi karşısında üye olduğunun ihtilafsız olduğu ve kur'a çekimindeki esasların 2.10 maddesinde belirttiği şekilde davacıya verilmesi gerektiği gerekçeleriyle, davanın kabulüne, 42756 ada 5 parseldeki kooperatif adına olan hissenin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulmasına rağmen, bozmada belirtilen hususları değerlendiren bir bilirkişi raporu alınmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - İtirazın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminatlar, aile konutu şerhi konulması, konutun kadına tahsisi, reddedilen birleşen itirazın iptali davası yönünden; davacı-davalı (kadın)'ın katılma yoluyla ise, velayetler, yoksulluk nafakası isteminin reddi, tedbir ve iştirak nafakaları ile hüküm altına alınan tazminatların miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 06.05.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ...ve karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili Av. ... geldiler....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasındaki arsa tahsis sözleşmesi ile davacıya tahsis edilen taşınmazın, daha sonra tahsis kararının iptali üzerine tahsis kararının iptali işleminin geçersizliğinin tespiti ve tazminat taleplerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce dava dilekçesi ile talep edilen ihtiyati tedbir talebinin reddi üzerine, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuş Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 6.HD'nin ..... E., ...... K. Sayılı ilamında özetle; tedbirin hatalı olarak şirketleri hukuku gereğince değerlendirildiği, davalı OSB'nin tacir sıfatının olmadığı ve arsa tahsisine yönelik yönetim kararının iptali talep edildiği ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirtmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Bir kısım davalılar vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle: "arsa sahipleri ile T6 arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili şekilde feshini ve taşınmazın arsa sahiplerin aidiyetini tespit eden mahkeme kararının kesinleştiğini, bu mahkeme kararına göre ayrıca T6in fazladan yaptığı imalat bedelini vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince tahsil etme olanağının bulunduğunu, bu konuda T6in açtığı bir dava da olup davacı isteğinin mükerrer olduğunu, haksız açılan davanın reddi gerektiğini ve kesinleşmiş mahkeme kararı yok sayılarak ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini" ifade ederek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İSTİNAFA YANIT Davacı vekili tarafından istinafa cevap dilekçesinde özetle: "İhtiyati tedbir isteğinin kabulü ve itirazın reddi kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu" ifade edilmiştir....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili dilekçesinde özetle: "kararın hatalı olduğunu" dava konusu taşınmaz üzerine dava sonuna kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına kararı verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME: İlk derece mahkemesince verilen "ihtiyati tedbir isteğinin reddi" kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava; İzmir İli, Torbalı İlçesi, Muratbey Mahallesi, 1200 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Esasa ilişkin uyuşmazlık; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil yasal koşullarının oluşup oluşmadığı yönündedir. Geçici hukuki korumaya ilişkin uyuşmazlık ise; "mahkemece verilen ihtiyati tedbir isteğinin reddi kararının, esasa ilişkin uyuşmazlık ve taraflarca sunulan deliller çerçevesinde HMK.'...
ile müteşebbis heyetin kararları çerçevesinde OSB'nin sevk ve idaresini yürütmekle görevli olduğu, arsa tahsisinin müteşebbis heyet tarafından yapılacağı hükme bağlanmış, ancak yasada arsa tahsis işleminin iptali konusunda yetkili olan organ belirtilmemiştir. 4562 sayılı Yasanın dava tarihinde yürürlükte olan hükümleri uyarınca arsa tahsisi konusunda müteşebbis heyetin yetkili kılınmış olması nedeniyle, usulde paralellik ilkesi gereği arsa tahsisi iptalinin de anılan organ tarafından yapılması gerektiği düşünülebilirse de, 4562 sayılı yasada müteşebbis heyete verilen görev ve yetkiler ile yönetim kurulunun yasa gereği üstlendiği görevin nitelikleri ve yetkileri dikkate alındığında, katılımcılara tahsis edilen arsaya yönelik olarak yasa ve diğer düzenleyici işlemlerle öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediğinin takibi, gerekli uyarıların yapılması ve koşulların yerine getirilmediğinin saptanması halinde arsa tahsisinin iptaline yönelik işlemin OSB'nin sevk ve idaresine...
Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 90. maddesinde, arsa tahsislerinin müteşebbis heyet tarafından yapılacağı belirlenmiş; OSB'de arsa tahsisi yapılması için gerekli temel vasıfların sayıldığı 92. maddesinin (d) bendinde, belli bir imalat programı bulunmayan tamirhane, depo, ambar, atölye olarak hizmet veren tesis olmaması; (e) bendinde , fabrika niteliği arz etmeyen ve küçük sanayi siteleri kapsamına giren küçük sanayici olmaması gerektiği belirlenmiş; Başvuruların Değerlendirilmesi başlıklı 94. maddesinde de , arsa tahsisi için yapılan başvuruların müteşebbis heyet tarafından değerlendirileceği, taleplerin uygun bulunması halinde, tahsis şartları ve tahsis edilen parselin ilgililere yazılı olarak bildirileceği hükmüne yer verilmiştir....