Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu durumda, davalılar, 6502 sayılı Kanunun 3/1-(k) maddesi uyarınca tüketici sayılamayacağından, eldeki davada uyuşmazlığın, HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince...9....

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; eksik ve hatalı yapılan işlerin maliyetinin ....600,00 TL olduğu, tazminat talep edilen ortak alanlarda herhangi bir eksiklik bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ....000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işlemiş faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı arsa sahibi, ... Mobilya Bigisayar İnşaat Turizm Gıda İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile düzenlediği ....02.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, inşaatın eksik ve ayıplı ifaya dayalı tazminat isteminde bulunmuştur. Dosya kapsamında mevcut sözleşme kapsamından anlaşılacağı üzere akit davacı ve dava dışı anılan şirket arasında kurulmuştur. Husumet itirazı taraflarca ileri sürülebileceği gibi, yargılama sırasında mahkemece, temyiz aşamasında da Yargıtayca resen dikkate alınmak zorundadır....

      -Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. ...- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak geç teslim, dairelerdeki değer kaybı ile işin eksik ve ayıplı yapılmasından kaynaklanan davacı zararının davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında düzenlenen ....08.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu inşaatın tesliminde gecikme bulunmadığı kabul edilerek karar verilmiş, hüküm davacı arsa sahibi tarafından temyiz edilmediğinden, hükme esas bu tespitler davacı tarafça kabul edilmiş olmaktadır. Buna göre, teslimin 2008 yılında yapıldığı, dava dilekçesine konu edilen taleplerin dayanağı olan tespitin ise 2010 yılında yaptırıldığı, davanın da yine 2010 yılında açıldığı anlaşılmaktadır....

        Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

          Taraflar arasında imzalanan 27.07.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın davacı dışında başkaca hissedarlarının da olmasına, davalı yüklenicinin tüm hissedarlarla sözleşme imzalamamasına, TMK'nın 692. maddesi uyarınca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması hususunda tüm arsa sahiplerinin birlikte hareket etmesinin zorunlu olmasına ve davalı yüklenicinin inşaat faaliyetine başlamamasına, bu nedenlerle de, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu nazara alınarak, sözleşmenin geçersizliğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, ifa imkansızlığı nedeniyle feshine karar verilmesinin doğru olmamasına, ancak, sonucu itibariyle doğru olan hükmün HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı daire teslimi, olmadığı taktirde bedelinin tahsili ve gecikme tazminatı istemlerine ilişkindir. Kural olarak, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren, iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Sözleşmenin taraflarından arsa sahibi, sözleşmeye uygun koşullarda arsasını yükleniciye teslim etmek, yüklenici kendisine karşı edimini yerine getirdiğinde de edimi karşılığı yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunu ona devretmekle yükümlüdür. Sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin bedele, başka bir anlatımla sözleşmede kararlaştırılan tapu payı veya bağımsız bölümlere hak kazanabilmesi için inşaatı sözleşme ve ekleri ile tasdikli proje ve inşaat ruhsatı ile kamu düzeninden olan imar mevzuatı ve bu doğrultuda çıkartılan Deprem Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak tamamlayıp, arsa sahiplerine teslim etmesi gerekir....

              Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 1-Davacı vekili ile davalılar vekilinin temyiz istemi yönünden; Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, yükleniciye isabet eden ve kat irtifakı tesisi sırasında arsa sahibi adına tescil edilen dairelerin, daha sonra sözleşmeye göre, yüklencinin talebi doğrultusunda, onun gösterdiği kişilere satışının yapılması halinde, bu satışın kendi hesabına olmadığı, yükenici hesbına yapıldığı hususunu ispat yükü arsa sahibindedir. Somut olayda, davalı arsa sahiplerince 4 no'lu dairenin, davacı yüklenicinin hesabına ve onun talebi üzerine dava dışı ...'e satıldığı hususunun, davalı arsa sahiplerince ipatlanması gerekmektedir. Mahkemece bu konuda araştırma yapılmaması doğru olmamıştır....

                Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taraflara karşılıklı hak ve borçlar yüklemekte; yüklenici, finansı sağlayan arsa malikinin taşınmazı üzerine bina yapma işini üstlenmekte, arsa maliki ise inşa edilecek binadaki bir kısım bağımsız bölümlerin mülkiyetini yükleniciye devretmeyi vaat etmektedir. Bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir....

                  maddesine göre, yöneticinin ana bina yahut ortak yerler veya bağımsız bölümlerle ilgili olarak üçüncü şahıslara karşı aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, bu nedenle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerektiği, ancak, bu şekilde açılan bir davada, yöneticinin aynı apartmanda kat maliki bulunması halinde, çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesinden hareketle, ayıptan doğan zarardan yöneticinin apartmandaki payı oranında dava hakkının bulunduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle, davacının kat maliklerinden ise, bağımsız bölümü ne şekilde edindiği, arsa sahibinden mi, yoksa yükleniciden mi satın aldığı, yoksa arsa sahibi olan davalı kooperatifin ortağı sıfatıyla mı edindiği, arsa sahibinden satım veya ortaklıktan kaynaklı edinmiş ise yükleniciye karşı talebi yönünden arsa sahibinden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı hakları ayrıca temlik alıp almadığı üzerinde durularak, oluşacak sonuca göre talep hakkının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı da tespit edilerek bir...

                    Ancak bu şekilde açılan bir davada, yöneticinin aynı apartmanda kat maliki bulunması halinde, çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesinden hareketle, ayıptan doğan zarardan yöneticinin apartmandaki payı oranında dava hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Buna göre somut olayda, dava açan Boğaziçi Sitesi yöneticisi ...'nın kat maliklerinden olup olmadığı, kat maliklerinden ise, bağımsız bölümü ne şekilde edindiği, arsa sahibinden mi, yoksa yükleniciden mi satın aldığı, yoksa arsa sahibi olan davalı kooperatifin ortağı sıfatıyla mı edindiği, arsa sahibinden satım veya ortaklıktan kaynaklı edinmiş ise yükleniciye karşı talebi yönünden arsa sahibinden arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı hakları ayrıca temlik alıp almadığı üzerinde durularak, oluşacak sonuca göre talep hakkının bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı da tespit edilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu