Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmü, davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilleri temyiz etmişlerdir. Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın temliki” (alacağın devri) sözleşmesidir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin (davacının) arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Borçlar Kanununun 167. maddesi gereğince; “Borçlu, temlike vakıf olduğu zaman; temlik edene karşı haiz olduğu defileri, temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir.” Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir....

    Noterliğinin 07/06/2018 tarih 13436 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, kararlaştırılan edimlerin, bugüne kadar geçen sürede yerine getirilmemesi, inşaata başlanmaması ve sözleşmesinin ihlal edilmesi sebebiyle, eksik ve kusurlu işler bedelleri, kira ve gecikme tazminatı alacağının ve doğan tüm zararların tahsili ile sözleşmenin aynen ifası ve nama ifaya izin verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15....

    Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin ve yetki verilmesi, olmadığı takdirde tazminat; karşı dava ise sözleşmenin feshi, tapudaki şerhin terkini, maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davanın reddine, karşı davanın sözleşmenin feshi, terkin ile ıslah dilekçesi de gözetilerek maddi tazminat talebinin kabulü ile manevi tazminat talebinin reddine dair verilen karar, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkemece, nama ifaya izin kararı sonucu iki bağımsız bölümün 120.000,00 TL'ye satıldığı, 81.249,44 TL'sinin arsa sahibi olan davalılar tarafından kullanmasına karar verilmesi nedeniyle bakiye 38.750,56 TL’nin davacı yükleniciye iade edilmesi gerektiği, bu şekilde davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile 9 no'lu bağımsız bölümün satış yetkisinin davacıya verilmesine, 38.750,00 TL'nin 18.07.2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz’in 2013/6227 E., 2013/7246 K. sayılı ilamı ile nama ifa davalarında belirlenen masraf tutarı ve bunları karşılamak için satışına izin verilen değerler avans niteliğinde olup, kesin miktar olmadığı, mahkemece, bağımsız bölümlerin hangi bedelle satıldığı, buna karşılık daha önceden mahkemece tespit edilen eksik ve kusurlu işlerin hangi bedelle giderildikleri...

        Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir....

          Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle asıl davanın karşı davasında arsa sahibi tarafından talep olunan dğer kaybına ilişkin talep konusunda yüklenici tarafından açılmış bulunan nama ifaya izin ile ilgili kararın infazı yüklenici tarafından yerine getirilmediği takdirde arsa sahibi tarafından ayrı bir davada istemde bulunabileceğinin tabii bulunmasına göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 275,00 TL para cezası ile bakiye 9,40 TL red harcının karar düzeltme isteyen davalı-karşı davacı birleşen dosya davalısı ...'a yükletilmesine, 19.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez; Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin konusu inşaatın genel fiziki tamamlanma oranı % 96-97 olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan raporda eksik ve ayıplı işlerin parasal karşılığı hesaplanmadığından bilirkişi kurulundan eksik ve ayıplı işlerin bedeline ilişkin ek rapor alınmalıdır....

              Dava, yüklenicinin nama ifaya izin kararı neticesinde inşaattan el çektirilerek müdahalenin meni talebine ilişkindir. Nama ifa; eseri sözleşmede belirlenen sürede eksiksiz ve kusursuz olarak teslim edemeyen yüklenicinin nam ve hesabına, iş sahibinin bizzat tamamlaması veya başka yükleniciye tamamlattırması demektir. Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde iş sahibi (alacaklı) gideri borçluya ait olmak üzere, edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir. (TBK 113, BK 97) Nam'a ifaya izin kararı, hukuken müdahalenin men'i kararını içermemekle birlikte bağımsız olarak cebri icra yoluyla infazı kâbil de değildir. Bu izin mahkemece arsa malikine verilmiş ise de yüklenicinin inşaattan el çekerek arsa malikine teslim etmesini emreder nitelikte eda hükmü gücünde değildir. Bu durumda, davacının, yüklenicinin inşaattan el çektirilerek müdahalenin meni talebinde bulunmasında hukuki yararı vardır....

                - K A R A R - Davacı vekili, davalı yüklenici ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, davalının süresinde iskan ruhsatını alamadığını ayrıca inşaatta projeye uygun olmayan işlerin olduğunu ve eksikliklerin giderilmediğini ayrıca sözleşmede iskan alınıncaya kadar doğan tüm yükümlülük ve ödemelerin yükleniciye ait olmasına rağmen ödenmeyen yapı-denetim hizmet bedelinin ödenmesi için uyarı geldiğini belirterek iskan ruhsatı alınması ve eksikliklerin giderilmesi ve ifaya eklenen ceza-i şart bedelinin yükleniciden tahsili için nama ifa yetkisi verilmesini ve yetkinin ifası yönünden 18 no.lu bağımsız bölümün satışının yapılarak binadaki eksikliklerin yaptırılması ile projeye aykırılığın giderilmesi ve iskan ruhsatı alınması hususunda arsa sahibine yetki verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, kat karşılığı satış vaadi ve inşaat sözleşmesinden kaynaklanan, 'nama ifaya izin', 'kira kaybı' ve 'eksik ve ayıplı işler'den kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu