WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin talebinden kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 6. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen aynen ifa davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 02.04.2014 gün ve 2013/9243 Esas, 2014/2511 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı arsa paydaşları arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahiplerini temsilen davalı ... ile imzalandığını, inşaat süresinin ruhsat tarihinden itibaren üç yıl olduğunu, müvekkilinin 04.11.2011 tarihinde ruhsat alarak inşaata başladığını, inşaatın bir yıl içinde büyük ölçüde tamamlandığını ve edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalı arsa sahibi ...'ın davalı ...'ı azlettiğini, davalı ...'...

      Şti. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen davalar, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davada arsa sahibi davacılardan ..., ..., ... ve ...’ın kira kaybı tazminatı isteminin kısmen kabulüne, aynı davacıların nama ifaya izin isteminin kabulüyle 20 no'lu bağımsız bölüm için satış yetkisi verilmesine, yüklenici tarafından açılan 2012/547 Esas sayılı birleşen davanın reddine, 2003/73 ve 2004/113 Esas sayılı birleşen davalarda önceden verilen kararlar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Asıl ve 2012/547 Esas sayılı birleşen davalarda verilen kararların yüklenici şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23....

        Arsa sahiplerince sözleşmenin feshi istemiyle açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemenin sözleşmenin ayakta olduğunun tespitine dair kararı yerindedir. Kararın nama ifaya izin verilmesiyle ilgili 2 nolu bendine yönelik temyiz itirazlarına gelince; istemin hukuki dayanağını BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır. Sözü edilen maddeye göre bir şeyin yapılmasına müteallik borç, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir. Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur....

          Kararın nama ifaya izin verilmesiyle ilgili 2 nolu bendine yönelik temyiz itirazlarına gelince; istemin hukuki dayanağını BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır. Sözü edilen maddeye göre bir şeyin yapılmasına müteallik borç, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir. Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin genel şartlar kısmının 1. maddesinde mal sahiplerinin işlerin yürütülmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için yüklenici veya yetkili kılacağı mimar mühendis ve yardımcılarına vekaletname verecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı arsa sahipleri davacıya ... 47....

            Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da bir taraf edimini yerine getirmiş kabul edilemez. Yukarıda belirtilen ilkeler ve yapılan açıklamaların ışığında somut olayın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesine gelince; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Yaptırılan bilirkişi incelemesi ile inşaatın fiziki oranı belirlenmemiş, geçici kabul ile belirtilen eksiklikler saptanmamış ve yüklenicinin edimini yerine getirip getirmediği araştırılmamıştır....

              Arsa sahibinin arsadaki paylarını ya da bağımsız bölümleri başkalarına sadece devretmiş olması, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakları ayrıca yazılı olarak temlik etmedikçe, anılan sözleşmeye dayalı hakların da devri anlamına gelmez. (YHGK'nın 26.03.2008 tarih 15-279 E., 2008/277 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 21.03.2013 tarih ve 327 E, 1732 K; 25.09.2013 tarih ve 3694 E, 5737 K sayılı ilamları bu yöndedir.)...

                Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/583 Esas sırasında kayıtlı arsa sahiplerinin yüklenici aleyhine nama ifaya izin verilmesi talebiyle açtıkları davanın tarafları ile temyiz incelemesine konu bu davanın tarafları aynı olduğundan ve uyuşmazlık da aynı sözleşmeden kaynaklandığından, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmakta olup, kaldıki aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzen ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde muvafakata da gerek olmaksızın her iki davanın birleştirilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda her iki davanın konusu ve tarafları bakımından aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan, davalardan biri hakkında verilecek karar diğerini etkileyeceğinden, iki davanın birlikte görülmesinde, gerek usûl ekonomisi ve gerekse birbirleriyle çelişkili kararların çıkmasının önlenmesi bakımından fayda bulunmaktadır. Mahkemece bu davanın ... 2....

                  Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. ...)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve menfi zararın tazmini istemine ilişkindir. Kural olarak eser sözleşmelerinin geçerliliği hiçbir şekle bağlı olmadığı için bu sözleşmelerden dönmek isteyen taraf, dönme iradesini karşı tarafa bildirdiği an, bozucu yenilik doğuran bu hak (sözleşmeden dönme hakkı) kendiliğinden hükmünü ... eder. Dönmenin haklı olup olmadığı, ayrıca açılacak tazminat davasında (eda davası) tartışılır. Eser sözleşmelerinin bir türü olan “Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri” uygulamadaki adıyla “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri” bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden TMK’nın 706, Borçlar Kanunu’nun 213, Noterlik Kanunu’nun 60 ve Tapu Kanunu’nun ....maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde “düzenleme” şeklinde yapılmasına bağlıdır....

                    Zira, Borçlar Kanununun 167.maddesi hükmüne göre, “borçlu, temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir” buradaki defi sözcüğü uygulamada ve doktrinde kabul edildiği üzere borçlunun ifa talebine karşı itiraz haklarını da karşılar. Buna göre temliki ifanın kendisinden istenmesi üzerine öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür itiraz ve defiler ileri sürebilecekse aynı itiraz ve defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye=davacıya) karşı da ileri sürebilir hale gelir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa payı devri karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığının üçüncü kişiye temlik etmiş olması arsa sahibi bakımından önemsizdir....

                      UYAP Entegrasyonu