Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2-4 ve 73. maddelerine göre taraflar arasındaki temel ilişkinin vekalet sözleşmesine bağlı olarak sözleşmenin iptali davası olması gerekçesiyle, bu tür davalara bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğundan dava dilekçesinin görev yönünden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip iki hafta içinde istem halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde, tüketici “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır....

    nin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesiyle davacıların murisine bırakılan bağımsız bölümlerden olduğunu bildiğini veya bilebilecek durumda olmadığı, yüklenici ile el ve işbirliği içerisinde taşınmazı devraldığı kanıtlanmadığı anlaşılmakla yerel mahkemenin TMK 1023 maddesi de dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir hata bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dava konusu Kocaeli .... Noterliğinin 24.10.2014 tarihli 17956 yevmiye no.lu “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” içeriğinden 1. kat 5 no.lu dairenin davacıların murisi arsa sahibi ...’e ait olduğunun kararlaştırıldığı, sözleşme gereği muris tarafından dava dışı yükleniciye Kocaeli .......

      Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, ... 40. Noterliğinin ...tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi, ... 14. Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi, tedavüllü tüm tapu kayıtları celp edilmiş, incelenmiştir. Dava, taraflar arasında akdedilen ... 7. Noterliğinin ... gün ve ... yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir....

        Noterliği'nin 24.02.2017 tarihli ve 02476 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi" yapıldığını, müvekkili ile davalı yüklenici arasında Dörtyol 1. Noterliği'nin 28.12.2017 tarihli ve 19321 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi" akdedildiğini belirterek satış sözleşmesine istinaden Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalılar (arsa sahipleri ve yüklenici) tarafından ayrı ayrı istinafa taşındığı görülmüştür. Davaya Katılma Talebinde Bulunan Türker Ekinci vekili 10/02/2022 tarihli dilekçe ile müdahale talebinde bulunarak; Dörtyol 1 Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/406 E. Sayılı dosyası ile Hatay İli Dörtyol İlçesi Sanayi Mah. 233 Ada 34 Parsel 10 Nolu BB tapu kaydının iptali için dava açtıklarını, aynı bağımsız bölüme yönelik Dörtyol 1. Asliye H.M. 2020/34 E....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.02.2012 gün ve 2011/15328 - 2012/1347 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalılar arasında düzenlenen 19.01.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 2729 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan binada davalılardan yüklenici ...'a bırakılan 2 numaralı bağımsız bölümün 23.10.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, bedelinin ödediğini ve taşınmazın da kendisine teslim edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....

          Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin tüketici Kanununda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasada tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

            Asıl davada taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi ispat edilemediğinden davanın reddine, birleşen davada ise satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca bağımsız bölümlerin bedellerine ilişkin olarak alacağa hükmedildiği görülmektedir. Asıl dava davacısı ile birleşen dosya davacısı arasında satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisi sabit olup, bu hususta taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu sözleşmede asıl davanın davacısı arsa sahibi, birleşen dosyanın davacısı ise yüklenici olarak yer almaktadır. Bu nedenlerle; taraflar arasındaki ihtilafın her iki tarafın kabulünde olan öncelikle satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri uyarınca çözülmesi ve sözleşme hükümlerinin tartışılması gerekmektedir....

            Arsa sahibi ile arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Gerçekten, davada dayanılan 08.06.1994 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi taraflar arasında yapılmış olan bir temlik sözleşmesidir. Çünkü, dava dışı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmaktadır. Bu sözleşme, yükleniciye şahsi hak sağlar....

              Kooperatifi vd. aleyhine 17.09.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, birleşen dosyada davacı ...'ın 24.11.2004 günlü dilekçesinde tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı ...'ın davasının reddine, davacı ...'ın davasının kabulüne dair verilen 21.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ile, davalılardan ... Kooperatifi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı ..., biçimine uygun düzenlenen 26.07.2002 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Birleştirilen davada ise davacı ..., 17.07.2001 tarihli biçimine uygun düzenlenmiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak aynı bağımsız bölümün adına tescilini istemiştir. Davalı arsa sahibi ... Konut ... Kooperatifi davanın reddini savunmuştur....

                (İzzet Karataş, Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi ve Yüklenicinin Temliki İşleminden Kaynaklanan Davalar, Ankara 2009, sf. 48 vd). Ne var ki, henüz kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış bir taşınmazda yapılan binadan bağımsız bölüm değil de bağımsız bölüme karşılık belirli bir miktar arsa payı devri satışı vaat olunmuşsa, yasal engel bulunmadıkça, arsa payının satış vaadi geçerlidir. Fakat vaat alacaklısına imar mevzuatına aykırı, kaçak ve yıkılması zorunlu bir binadan arsa payı satışı değil, münhasıran bağımsız bölümü vaadinde bulunulmuşsa, bağımsız bölümün yukarıda açıklanan sebeplerle tescili olanaksızdır. Kuşkusuz, kaçak yapıda bağımsız bölüme özgülenecek arsa payından da söz edilemeyeceğinden bu gibi sözleşmelerin ifa olanağı yoktur....

                  UYAP Entegrasyonu