Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa sahiplerince sözleşmenin feshi istemiyle açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemenin sözleşmenin ayakta olduğunun tespitine dair kararı yerindedir. Kararın nama ifaya izin verilmesiyle ilgili 2 nolu bendine yönelik temyiz itirazlarına gelince; istemin hukuki dayanağını BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır. Sözü edilen maddeye göre bir şeyin yapılmasına müteallik borç, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir. Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur....

    Kararın nama ifaya izin verilmesiyle ilgili 2 nolu bendine yönelik temyiz itirazlarına gelince; istemin hukuki dayanağını BK'nın 97. maddesi oluşturmaktadır. Sözü edilen maddeye göre bir şeyin yapılmasına müteallik borç, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı masrafı borçluya ait olmak üzere borcun kendisi tarafından ifasına izin verilmesini talep edebilir. Yasa hükmüne göre nama ifaya izin verilebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş, yani yürürlükte olması, borçlunun edimin ifasında temerrüde düşmesi ve borcun “yapma borcu” na ilişkin bulunması gerekir. Somut olayda sözleşmenin ayakta olduğu ve ifasına izin ve yetki istenen hususların yapma borcuna ilişkin bulunduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin genel şartlar kısmının 1. maddesinde mal sahiplerinin işlerin yürütülmesi ve gerekli çalışmaların yapılabilmesi için yüklenici veya yetkili kılacağı mimar mühendis ve yardımcılarına vekaletname verecekleri kararlaştırılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı arsa sahipleri davacıya ... 47....

      Arsa sahibinin arsadaki paylarını ya da bağımsız bölümleri başkalarına sadece devretmiş olması, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakları ayrıca yazılı olarak temlik etmedikçe, anılan sözleşmeye dayalı hakların da devri anlamına gelmez. (YHGK'nın 26.03.2008 tarih 15-279 E., 2008/277 K. sayılı ilamı ile Dairemizin 21.03.2013 tarih ve 327 E, 1732 K; 25.09.2013 tarih ve 3694 E, 5737 K sayılı ilamları bu yöndedir.)...

        Şti. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen davalar, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davada arsa sahibi davacılardan ..., ..., ... ve ...’ın kira kaybı tazminatı isteminin kısmen kabulüne, aynı davacıların nama ifaya izin isteminin kabulüyle 20 no'lu bağımsız bölüm için satış yetkisi verilmesine, yüklenici tarafından açılan 2012/547 Esas sayılı birleşen davanın reddine, 2003/73 ve 2004/113 Esas sayılı birleşen davalarda önceden verilen kararlar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Asıl ve 2012/547 Esas sayılı birleşen davalarda verilen kararların yüklenici şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 23....

          Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. ...)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ve menfi zararın tazmini istemine ilişkindir. Kural olarak eser sözleşmelerinin geçerliliği hiçbir şekle bağlı olmadığı için bu sözleşmelerden dönmek isteyen taraf, dönme iradesini karşı tarafa bildirdiği an, bozucu yenilik doğuran bu hak (sözleşmeden dönme hakkı) kendiliğinden hükmünü ... eder. Dönmenin haklı olup olmadığı, ayrıca açılacak tazminat davasında (eda davası) tartışılır. Eser sözleşmelerinin bir türü olan “Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri” uygulamadaki adıyla “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri” bedel olarak taşınmaz mal mülkiyetinin geçirimi borcunu içerdiğinden TMK’nın 706, Borçlar Kanunu’nun 213, Noterlik Kanunu’nun 60 ve Tapu Kanunu’nun ....maddeleri uyarınca resmi şekle bağlı tutulmuştur. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin geçerliliği, bu sözleşmelerin noterde “düzenleme” şeklinde yapılmasına bağlıdır....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/583 Esas sırasında kayıtlı arsa sahiplerinin yüklenici aleyhine nama ifaya izin verilmesi talebiyle açtıkları davanın tarafları ile temyiz incelemesine konu bu davanın tarafları aynı olduğundan ve uyuşmazlık da aynı sözleşmeden kaynaklandığından, davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmakta olup, kaldıki aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzen ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde muvafakata da gerek olmaksızın her iki davanın birleştirilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda her iki davanın konusu ve tarafları bakımından aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan, davalardan biri hakkında verilecek karar diğerini etkileyeceğinden, iki davanın birlikte görülmesinde, gerek usûl ekonomisi ve gerekse birbirleriyle çelişkili kararların çıkmasının önlenmesi bakımından fayda bulunmaktadır. Mahkemece bu davanın ... 2....

              Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez....

                Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacağın temliki ve borcun nakli Borçlar Kanununun 162 ila 181. maddelerinde düzenlenmiştir. Temlik, alacağın ona bağlı bütün (yan ve öncelik) hakları ile birlikte devralana geçmesini sağlar ve bu işlem yapılırken borçlunun rızası alınması gerekmez. Temlik, hatta borçlunun muhalefetine rağmen geçerli olarak doğar ve hükümlerin hasıl eder....

                  Zira, Borçlar Kanununun 167.maddesi hükmüne göre, “borçlu, temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri temellük edene karşı dahi dermeyan edebilir” buradaki defi sözcüğü uygulamada ve doktrinde kabul edildiği üzere borçlunun ifa talebine karşı itiraz haklarını da karşılar. Buna göre temliki ifanın kendisinden istenmesi üzerine öğrenen borçlu, temlik olmasaydı önceki alacaklıya karşı ne tür itiraz ve defiler ileri sürebilecekse aynı itiraz ve defileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye=davacıya) karşı da ileri sürebilir hale gelir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa payı devri karşılığı arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden hak kazanmadığının üçüncü kişiye temlik etmiş olması arsa sahibi bakımından önemsizdir....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, iş sahibi tarafından nama ifaya izin verilmesi ve bu amaçla yüklenici tarafından avans ödenmesine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile, eksik işlerin tamamlatılması için davacıya izin verilmesine ve 125.000,00 TL avansın davalıdan tahsiline ve bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına ilişkin verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle, eser sözleşmelerinde zamanaşımının başlangıç tarihinin kural olarak eserin teslimiyle başlamakta olup, davacıya ait idare binasının teslimine dair herhangi bir delil sunulamadığının ve zamanaşımının...

                      UYAP Entegrasyonu